21 Ekim 2008 Salı

YÜZYILIN DAVASINA BU GÖRÜNTÜLER YAKIŞMADI !

YÜZYILIN DAVASINA BU GÖRÜNTÜLER YAKIŞMADI !

Ergenekon'da SKANDAL - İZLEErgenekon'da SKANDAL - İZLE
Silivri Cezaevi'nde Ergenekon Davası'nın sürdüğü saatlerde cezaevi dışında da ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Silivri'ye sopalarla gelen işçi partililer ile Ergenekon karşıtı grup arasında gerginlik yaşandı. Sanıklara destek veren İşçi Partili ve Türkiye Gençlik birliği üyeleri ile Ergenekoncuların yargılanmasına destek veren aralarında ESP, DTP, Özgür-Der, SDP üyelerinin bulunduğu iki ayrı grup karşı karşıya geldi. İşçi Partili ve TGB'li grubun cezaevine olay çıkarmak üzere hazırlıklı geldikleri, yanlarında demir ve tahta sopalar getirdikleri görüldü.

Provakotörler, Stv, Kanal7 ve Kanal A canlı yayın araçlarını işgal edip, bağırışmalarla canlı yayını engellemeye çalıştı.

Canlı yayınların yapıldığı standlara giren eylemci grup, muhabirlere zor anlar yaşattı. Basın mensuplarının görüntü alması ve yayın yapması neredeyse olanaksız gibi. Canlı yayınımız esnasında Tuncay Özkan'ın dev posterini açan göstericiler, yüksek sesle slogan atarak yayını engellemeye çalıştı. Saldırgan bir grup bariyerleri geçerek, yayına engel olmak istedi. Bütün zorluklara rağmen yüzyılın davasını kamuoyuna aktarmaya devam ediyoruz.

haberin ayrıntıları ve video: http://www.samanyoluhaber.com/haber-121773.html

4 Ekim 2008 Cumartesi

Ölümsüz Kahramanlar'a yürek yakan ekleme: 15 ŞEHİT, Allah hepimize Sabır versin....

Karakola hain saldırı: 15 şehit
Genelkurmay Başkanlığı'nın yapılan son açıklama Türkiye'nin yüreğine kor gibi düştü.

Hakkâri'nin Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün köyündeki Jandarma Sınır Karakolu'na dün öğle saatlerinde bir grup terörist tarafından roketli ve uzun namlulu silahlarla ateş açması üzerine çıkan çatışmada 15 asker şehit oldu.

Alınan bilgilere göre, PKK'lı teröristler Şemdinli'ye 70 km uzaklıktaki Irak sınırında bulunan Aktütün Köyü'ndeki Sınır Jandarma Sınır Karakolu'na saldırıyı dün Cuma Namazı saatinde gerçekleştirdi. Köylülerin namazda olduğu sırada, Irak'tan sızan kalabalık bir grup terörist karakola roketli ve ağır silahlarla hedef aldı. Yaklaşık 400 kadar askerin konuşlu bulunduğu karakolda bulunan askerler karşılık verdi. Çıkan çatışmanın yaklaşık 4 saat kadar sürdüğü belirtildi.

Çoğunluğu, teröristlerin ilk ateşinden olmak üzere 1'i astsubay, 6'sı uzman çavuş olmak üzere 15 asker şehit oldu. 2 uzman çavuştan ise hala haber alınamadığı bildirildi. Çatışmada 23 teröristin etkisiz hale getirildiği kaydedildi.

Bölgeye havadan karadan yapılan takviye destekten sonra saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Kuzey Irak topraklarına doğru kaçtığı belirtildi. Kaçan teröristlerin yakalanması için hava destekli operasyonların devam ettiği öğrenildi. Çatışmada çok sayıda askerin de yaralandığı ve yaralı askerlerin helikopterlerle Hakkari ve Van Askeri hastanelerine taşındığı bildirildi.

Aynı karakola 9 Mayıs günü yağmurlu bir gece yaklaşık 200 kişilik bir terörist grup saldırıda bulunmuştu. Saldırıda 6 asker şehit olmuştu. Saldırı sonrası kaçan teröristlerle yaşanan sıcak temasta 19 terörist ölü ele geçirilmişti.

21 YARALI ASKERDEN DURUMU AĞIR OLAN 6'SI GATA'YA SEVK EDİLDİ

Hakkari'nin şemdinli ilçesine bağlı Aktütün karakolu'na yönelik gerçekleştirilen terör örgütünün hain saldırısında yaralanan 21 askerden durumu ağır olan 6'sı uçakla Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA) sevk edildi.

Irak sınırındaki Aktütün Jandarma Sınır Karakolu'na dün öğle saatlerinde kalabalık bir grup teröristin hain saldırısında 1 astsubay, 6 uzman çavuş ve 8 er olmak üzere 15 asker şehit oldu. 2 Uzman erbaştan haber alınamıyor.

Çatışmada 21 askerin yaralandığı kaydedildi. Van ve Hakkari Askeri Hastanelerinde yapılan müdahalenin ardında durumu ağır olan 6 askeri personel sabah saatlerinde Van'a gelen askeri uçakla GATA'ya sevk edildi. (CİHAN)

Tek Türkiye olup, bu kansızlara dünyayı dar edene kadar durmak yok, şehitlerimizin ruhuna birer fatiha gönderelim...yandı yine bağrımız...

Kaynak: Ölümsüz Kahramanlar sitesi

29 Eylül 2008 Pazartesi

STV sezona üç yeni dizi ile giriyor: Doğruluk ekseni, Kendi Okulumuza doğru, İyilik kervanı


Samanyolu(STV)'nda bayram sonrası üç yeni dizi


Yeni yayın dönemi hazırlıklarını büyük ölçüde tamamlayan Samanyolu, bayram sonrası üç yeni diziyle çıkacak izleyici karşısına.

Farklı mizaçlarda kardeşlerden oluşan geniş bir ailenin hikâyesi 'Doğruluk Ekseni'nde anlatılırken, 'Kendi Okulumuza Doğru'da ise aile ve öğrenci sorunları ekrana taşınıyor. Beklenmedik olaylar sonucu hayatlarına bir karavanda seyahat ederek devam eden bir ailenin öyküsü ise 'İyilik Kervanı' adlı dizide izleyiciyle buluşacak

DOĞRULUK EKSENİ: Çekimlerine geçtiğimiz günlerde başlandı. Yönetmenliğini Taner Tunç'un üstlendiği dizide, Rahman Görede, Ayçin Tuyun, Kamil Adıgüzel ve Özer Tunca rol alıyor. Küçük bir kasabada yaşayan Adalı ailesinin büyükleri ve çocukları arasında geçen hikâyede, aynı kızı isteyen iki kuzenin yaşadıkları çatışma, aile içi kutuplaşmalara sebep oluyor..

"KENDİ OKULUMUZA DOĞRU": Örnek bir aileye sahip olan idealist bir öğretmenin, yeni geldiği mahalle ve okuldaki ilişkilerini anlatan Kendi Okulumuza Doğru'yu Cemile Kırmızı Karadaş yönetiyor. Dizide Yusuf Sezgin ve Şakir Gürzumar rol alıyor.

İYİLİK KERVANI: Cem Akyoldaşın yönettiği Ali Karagöz ve Uğur Kıvılcım'ın rol aldığı dizide dayanışma mefhumunun altı çiziliyor. Dizinin hikâyesi, Yolcu ailesinin peş peşe gelişen olaylar sonucunda bir karavanda seyahat etmeye karar vermesiyle başlayacaktır. Aile, seyahatleri süresince her durakta zor durumdaki insanlarla karşılaşır ve hiçbir karşılık bekleemeden onlara yardım etmeye çalışır.

Kaynak: Doğruluk Ekseni Sitesi

6 Eylül 2008 Cumartesi

Esma'ül Hüsna Samanyolu'nda Dünya Çocuklarının Güzel Sesiyle İndir ve İzle...

DÜNYA ÇOCUKLARI ESMA'ÜL HÜSNA'YI SESLENDİRİYOR

Samanyolu bir ilke imza attı..
Bu Ramazan'da Samanyolu'nun iftar ve sahur programlarında dünyanın farklı ülkelerindeki çocukların seslendirdiği Allah'ın en güzel isimleri büyük beğeni topluyor.

Bu çocukların ne dili birbirine benziyor, ne rengi, ne de ırkı. Onların tek bir ortak noktası var. Hepsi de Yüce Yaradan'ın en güzel isimlerini seslendiriyor.
Samanyolu'nda artık bir ramazan klasiği haline gelen 'İftar Zamanı' ve 'Gecenin Bereketi' isimli programlarda bu yıl farklı yenilikler seyirciyle buluştu.

İftar programı Hamdullah Öztürk'ün sunumu ve Fatih Çalımlı'nın ilahileriyle renklenirken, sahur vakti evlerimize konuk olan Gürkan Vural ile Harun Tokak sohbetleriyle Süleyman Erkişi ise; nameleriyle geceyi aydınlatıyor.

Ramazan programlarının sürpriziyse bu çocuklar oldu.

Dünyanın farklı ülkelerindeki çocuklar, kendi ülkelerinin müzik kültürüne uygun Esma'ül Hüsna'yı söylüyor.

Bu çalışmasıyla bir ilke imza atan Samanyolu'nda, değişik ülkelerde yaşayan yaklaşık 10 çocuğun okuduğu ilahiler de, büyük beğeni topluyor.

Her ikisi de canlı yayınlanan programlardan 'İftar Zamanı', her gün saat 16.45'te, 'Gecenin Bereketi' ise; saat 03:00'te ekranlara geliyor.

Dünya çocuklarının seslendirdiği esma'ül hüsna kliplerini izlemek ve indirmek için Samanyolu (STV) Fanları sitesi gerekli linkleri vermiş...Esma'ül Hüsna'yı izlemek ve indrmek için tıklamanız yeterli....

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Kollama Dizisi:Memduh [Ertan Kilic] ile Hasbihal

Kollama Dizisi Memduh [Ertan Kılıç] ile Hasbihal


Samanyolu Fanları sitesinden:


Samanyolu Televizyonu'nun ilgiyle izlenen polisiye dizisi
Kollama'nın çoksevilen
ve bir o kadar da gizemli karakteri olan Emniyet
istihbarat elemanıMemduh'u
canlandıran Ertan Kılıç Beyefendi artık sitemiz
üyelerinin
sorularınıcevaplandıracak.


Memduh abimize soru bombardımanına başlayabiliriz :)))


Hasbihal başlığı: Ertan
Kılıç (Kollama - Memduh) ile hasbihal

samanyoul fanlarına
teşekkürler...

Kaynak Kollama Dizisi Blog

6 Ağustos 2008 Çarşamba

Samanyolu Fanları Salavat Kampanyası Hedef 3 Milyon!

Resim

Arkadaşlar şu mübarek üç aylarda Peygamber Efendimize (SAV) sevgi emmaresi olan salavat kampanyası başlatalım istedik. Sizlerin yoğun katılımıyla Peygamber Efendimize (SAV) Sevgimizi Gösterelim.

Ben Hedefimizi 3 Milyon olarak düşündüm. Sizlerin Katılımıyla hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum. Hadin hepbirlikte Peygamber Efendimize (SAV) Sevgimizi en iyi şekilde gösterelim. Biz onu şuan analımki O da bizi ahirette hatırlasın.

Çok değişik salavatı şerifler var ben bitanesini buraya yazdım.

Allahümme salli ala seyidine Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed.

Başlama tarihi bugün (02.08.2008) bitiş tarihi Ramazanın 27. gecesine kadar yani kadir gecesine kadar.

Hadin başlayalım açılışı ben yapayım 10.000 adet salavat

Hedef 3 Milyon Salavat

Katılmak İçin: Samanyolu Fanları Salavat Kampanyası

5 Ağustos 2008 Salı

Samanyoluhaber Ergenekon'da Gündemin Nabzını Tutuyor

Ergenekon hakkındaki haberleriyle devamlı ergenekon konusunu gündeminde tutan samnayoluhaber sitesinin ergenekon ile ilgili hazrladığı haberlerin hepsi tek adresde:

http://www.samanyoluhaber.com/ergenekon.html

4 Ağustos 2008 Pazartesi

Ergenekon'u ilk Olarak Aksiyon Dile Getirdi! [Yıl:1997]

"Karanlığın Sol eli"
Susurluğu Ergenekon tasfiye etti

http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=18854

:arrow: İşte az önce Ülke TVde Susurluk olayından sonra Türkiyenin çok satan gazetelerin manşetlerinden oluşan ARŞİVCİ programında Ergenekon'un ilk telaffuz edilişini denk geldim.

:arrow: Ergenekon terör örgütü'nden ilk defa 11 ocak 1997 tarihli ZAMAN GAZETESİ 'nde bahsedilmiş,o zamanlar kimselerinde dikkatini çekmemiş,ne bilsinler bu günlerde Ergenekonun bu kadar meşhur olacağını. Aynı gün Zaman Gazetesi'nde bir şekilde manşetten verildiği ortaya çıkmış.Arşivci de bu önemli noktaya parmak bastı ve Aksiyon ile Zaman Gazetesinden önemle bahsetti.


Ergenekon Örgüt ismi olarak adı nereden geliyor?
Nedir bu Ergenekon,neyin nasıl devamı?


Operasyonun adı polis koyduğu için Ergenekon değil, örgütün adı Ergenekon olduğu için operasyonun adı Ergenekon.

10 yıl kadar öncesinin haber araştırma dergisi Aksiyon'da aynı örgütü bulabilirsiniz.

Karanlığın sol eli - Aydoğan Kılıç - Aksiyon Sayı: 110 - 11.01.1997

Çok ilginç yazıda bahsedilen tarih : 1960'lar.



AKSİYON Sayı: 110 - 11.01.1997 Aydoğan Kılıç yazdı:
...
Bugün özellikle Hiram Abas, Emekli Orgeneral Hulusi Sayın ve Sabancı cinayetinin yıllarca karanlıkta kalan gerçekleri bir bir gün yüzüne çıkıyor. Nitekim eski bir deniz subayı olan araştırmacı yazar Erol Mütercimler dergimize yapmış olduğu açıklamalarında, yıllar süren araştırmalarına göre herşeyin üstünde, içinde askerlerin, emniyetçilerin, gazetecilerin, profesörlerin bulunduğu 1960 yılında kurulan ERGENEKON adlı bir örgütle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor.

Mütercimler, Dursun Karataş'ın da bu örgüt tarafından kullanıldığını, bu örgütün gerekirse PKK'yı bile kullanabileceğini iddia ediyor. Emekli Deniz Binbaşı Erol Mütercimler yıllar önce Memduh Ünlütürk Paşa ile yapmış olduğu bir görüşme sırasında, Ünlütürk'ün kendisine bu örgütten bahsettiğini, duyduğu şeyler konusunda adeta şok olduğunu belirtiyor.

....

Dursun Karataş’ın devlet içindeki birtakım güçler tarafından kullanıldığını en ince ayrıntılarına kadar anlattığını söylüyor. Halil Özkul tıpkı Erol Mütercimler gibi Ergenekon adlı özel bir gücün ipuçlarını veriyor: “Eroin gelirinden Türkiye ekonomisine yıllık milyarlarca dolar para giriyor. Dursun Karataş da bu örgütün bir üyesidir.

.... Mustufa Duyar’ın tam da Susurluk Skandalı’nın basının tek konusu haline geldiği bir sırada teslim olması kuşkusuz daha da ilgi çekici. Örgütün kendisini öldüreceğinden korktuğu için teslim olduğunu söyleyen Mustafa Duyar’ın bu sözleri de pek inandırıcı bulunmadı, çünkü DHKP—C’nin en acımasız infazlarının cezaevlerinde gerçekleştirildiği biliniyor.

İşte tüm bu çelişki ve soru işaretleri ne Sabancı cinayetinin ne de DHKP—C’nin işlemiş olduğu bir çok cinayetin sadece DHKP—C ile açıklanamayacağını daha da belirginleştiriyor. İdeolojik ayrım gözetmeksizin hemen her örgüt ve kurumda yapılanarak örgütlenen, kimi zaman devrim aşkı ile yanıp tutuşan Paşa Güven’i, Dursun Karataş’ı; kimi zaman da kalbi vatan sevgisi ile dolu Abdullah Çatlı gibi ülkücüleri kullanabilen, içinde askerlerin, emniyet müdürlerinin, profesörlerin, gazetecilerin bulunduğu bir güç bu. Adı ile ilgili rivayetler muhtelif: Gladio, Kontr— Gerilla ya da yeni ismiyle “ERGENEKON”.



TÜM DETAY :
http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=18854 'da!



Susurluğu Ergenekon tasfiye etti yorumuda Arşivci programına ait
ARŞİVCİ, bugün yaşadığımız olaylara geçmişten ışık tutuyor ve hafızalamızın tozunu siliyor. ARŞİVCİ’de geçmişi “gazetelerden” hatırlayıp böylece tarihi birçok yönüyle hatırlama fırsatına sahip oldum.Tahir Aytekin’in sunduğu ARŞİVCİ her Pazartesi 21.00’da “hafızanızı tazeleyin”.Tekrarı Pazar 20:30

Resim
YIL: 14

Kaynak: Karanlığın Sol eli !

2 Ağustos 2008 Cumartesi

Mehtap TV ve Yumurcak TV, Digitürk'te

Mehtap TV ve Yumurcak TV, Digitürk'te

Samanyolu Yayın Grubu'nun çocuklara yönelik yayına soktuğu Yumurcak TV ve 'Bir Kültür Kanalı' sloganıyla yola çıkan Mehtap TV artık Digitürk ekranlarından da izleyiciye ulaşacak.


Yumurcak TV, küçükleri eğlendirirken eğiten yayınların yanısıra saat 23.00'ten sonra da ailelere yönelik eğitim programları yayınlıyor. Televizyon Servisi

1 Ağustos 2008 Cuma

Samanyolu TV izleyicileri sanal âlemde buluşuyor

Kendilerini Samanyolu fanları olarak adlandıran Samanyolu Televizyonu izleyicileri, sanal âlemde buluşuyor. www.samanyolufanlari.com adı altında kurulan site, 7 aylık yeni bir site olmasına rağmen şimdiden 1700 üyeye ulaştı.

Samanyolu fanları sitesinin amacı, tüm dünyada Samanyolu Televizyonu severleri buluşturmak ve bilgilendirmek. Sitede diziler hakkında özel bilgiler ve dizi oyuncular ile yapılmış röportajlar yer alıyor. Siteye konulan forum sayfalarında ise, üyeler dizilerde verilen mesajları gündeme getirerek fikir alış verişinde bulunuyor. Dizi oyuncuları ile sevenlerini aynı platformda buluşturup karşılıklı sohbet ettiren 'Samanyolu fanları' sitesini diğer sitelerden ayıran en büyük fark ise, insan odaklı olması ve hiçbir menfaat gütmememsidir. Ayrıca site, Samanyolu Televizyonu ve Samanyolu Yayın Grubu ile alakalı yenilikleri de takip edebilme imkânı sunuyor.

23 Temmuz 2008 Çarşamba

Samanyolu Fanlari 2. Hikaye Yarismasi

DAHA ÖNCE BİRİNCİSİNİ YAPTIĞIMIZ İKİNCİSİNE DEVAM ETMEK İSTEYİPTE YAPAMADIĞIMIZ HİKAYE YARIŞMASINA BUGUN DEN İTİBAREN TEKRAR BAŞLATIYORUZ

DAHA ÖNCEKİ GİBİ KENDİNİZE AİT HİKAYE İLE KATILACABİLECEKSİNİZ

HİKAYE YARIŞMASINA KATILABİLMENİN EN BİRİNCİ ŞARTI YAZININ KENDİNİZE AİT OLMASIDIR . DAHA ÖNCE BAŞKA YARIŞMALARDA KULLANMIŞ OLDUĞUNUZ YAZILAR GEÇERSİZDİR. ANCAK YAZDIĞINIZ AMA HİÇ BİR YERDE YAYINLANMAMIŞ YAZILARINIZI DEĞERLENDİREBİLİRSİNİZ

YARIŞMA TAKVİMİ 15 TEMMUZ - 15 EYLÜL ARASINDA DIR

YARIŞMA JURİSİ YİNE ÖZEL OLUP DAHA SONRA AÇIKLANACAKTIR

KATILACAK ESERLERDE EN AZ 800 KELİME EN FAZLA 5,000 KELİME OLMA ŞARTI ARANACAKTIR.



BİRİNCİ GELEN ESERE 100 YTL LİK N&T MAĞAZALARINDAN HEDİYE ÇEKİ
İKİNCİ GELECEK ESERE 75 YTL LİK HEDİYE ÇEKİ
ÜÇÜNCÜ GELECEK ESERE 50 YTL LİK HEDİYE ÇEKİ

VE JURİ ÖZEL ÖDÜLÜNEDE 25 YTL LİK HEDİYE ÇEKİ VERİLECEKTİR

HEDİYE ÇEKLERİNİ HERHANGİ BİR N&T MAĞAZASINDA DİLEDİĞİNİZ GİBİ KULLANABİLİRSİNİZ.

Katılmak ve ayrıntılı bilgiye sahip olmak için tıklayınız...

Samanyolu Haber: Tek Türkiye

Tek Türkiye Ergenekon'u Desifre Etti

GİZLİ ÖRGÜTLERİ DİZİLER DEŞİFRE ETTİ

Ergenekon'u önce diziler gördü
Son günlerin en önemli gündem maddesini oluşturan 'Ergenekon' örgütünün benzerleri, yıllardır dizi ve filmlere konu oluyor.

Bu örgütlerin nasıl çalıştığı, ülkeyi kaosa sürüklemek için yapılanlar, medya ayakları ve dış bağlantıları, Kurtlar Vadisi, Tek Türkiye, Şubat Soğuğu ve Yağmurdan Sonra'da ele alınmıştı.

Türk halkı yakın geçmişte çekilen acıları, konusu 'darbe' olan dizi ve filmlerden öğrendi. 'Hatırla Sevgili'de, 'Çemberimde Gül Oya'da ve 'Zincirbozan'da karanlık geçmişimizle yüzleştik. Ülkenin nasıl karanlığa çekilmek istendiğini anlatan diziler, izleyenlere 27 Mayıs'ları, 28 Şubat'ları hatırlattı. Geçtiğimiz yıllarda 'Kurtlar Vadisi', 'Şubat Soğuğu', 'Yağmurdan Sonra', 'Kod Adı' ve 'Sağır Oda'da anlatılan olaylar bugün de 'Kurtlar Vadisi Pusu', 'Tek Türkiye' ve 'Kollama' gibi dizilere konu oluyor. Kısacası izleyici, 'derin devlet'in ne olduğunu, neler yapmak istediğini, halkı birbirine nasıl kırdırmak istediğini diziler vasıtasıyla yakından takip ediyor. Bu yüzden son tutuklamalarla genişleyip bir terör örgütü soruşturmasına dönüşen 'Ergenekon' türü yapılanmalara da hiç yabancı değil.

Özellikle 'Kurtlar Vadisi', bu tür yapılanmaları ekrana taşıyan yapımların başında geliyor. Geçtiğimiz sezon 'Kurtlar Vadisi Pusu' adıyla yayınlanan bölümlerde, İskender Büyük'ün devletin içine nasıl sızdığı, kimlerle bağlantı kurduğu anlatılmıştı. Ergenekon'un masonlarla ilişkisi yıllar önce diziye konu olmuş, yayınlanan bir bölümünde 'mason' örgütlerinin 'derin devlet'le işbirliği içinde olduğu deşifre edilmişti. Polat Alemdar'ın pusuya düşürülüşü ve tabuta sokulduğu bölüm hâlâ hafızalarda...

Ülkeyi sağ-sol, laik-anti laik, Sünni-Alevi, Türk-Kürt diye kamplara bölmeye çalışan karanlık güçleri anlatan dizilerden biri de Samanyolu'nda eski bölümleri yayınlanan 'Tek Türkiye'. Bu aralar yeni dönem için hazırlık yapılan dizide özellikle Güneydoğu'da halkı tahrik eden örgütlere göndermelerde bulunuluyor. Aynı kanalda yayınlanan 'Kollama'da da insanları sokağa çekmek için halkı tahrik eden örgütlerin çalışma yöntemleri ekrana geliyor. İki yıl önce Samanyolu'nda ekrana gelen 'Yağmurdan Sonra'da da devlet içindeki derin yapılanma konu edilmiş, sık sık bir araya gelen 'seçilmişler' adlı illegal yapılanma, siyasete dahi yön vermişti. Özellikle 28 Şubat sürecini ağırlıklı olarak işleyen, Samanyolu'nun bir dönem çok konuşulan dizisi 'Şubat Soğuğu', 'darbe' sürecinin aktörlerini deşifre etmişti. Kenan Bal ve Süavi Eren'in rol aldığı dizide, karmaşık ilişkiler 'Cemiyet' adı verilen bir yapılanmayla aktarılmıştı. Yuvarlak bir masanın etrafındaki yedi kişiden oluşan 'Cemiyet', gizli iktidarını sürdürmek için devletin içindeki uzantılarına operasyonlar yaptırmış, ahtapotu andıran kolları, sermaye kesiminden yeraltı dünyasına kadar uzanmıştı.

Devletin içindeki karanlık güçleri deşifre eden diziler bunlarla sınırlı kalmadı elbette. Kanal D'de geçtiğimiz yıl yayınlanan 'Sağır Oda'da İsrail gizli servisi ile bağı olan Mois Abijah'ın öldürülmesinin arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışan Aras ve ekibinin yaşadıkları anlatılmıştı. Yine aynı kanalda yayınlanan 'Kodadı' da benzer konuları gündeme taşımış ve izleyicinin ilgisini çekmişti...

YUNUS BÜLBÜL/ZAMAN

23.Temmuz.2008 17:48:11
http://www.samanyoluhaber.com/haber-110130.html

Kaynak: Tek Türkiye Sitesi

22 Temmuz 2008 Salı

Naim Emice Ropörtajı Kollama Dizisi Gaffur Uzuner

Kollama Dizisi Naim Emice Gaffur Uzuner Roportaji

Kollama Dizisi Ropörtaj Naim Emice Gaffur Uzuner

Aslen Ankaralıyım ama burnum Karadenizli...
MEHMET RIFAT YEĞEN
Tiyatrocu ve komedyen Gafur Uzuner, şimdiye kadar Karadenizli tiplemeleriyle tanınıyordu. Ancak yönetmenleri önyargılarını aşmaya davet eden Uzuner, “Bence komedyene en dramatik roller verilmeli. Güldürmeyi başaran adamın ağlatması çok daha kolay olur. Kendime güveniyorum. Tekliflere açığım.” diyor.

Komik tiplemeleri ve sempatik tavırlarıyla tanınan komedyen Gafur Uzuner, uzun yıllardan beri ekranlarda boy gösteriyor. Karşımıza nerede ve ne zaman çıkacağı hiç belli olmuyor. Kah bir tiyatro oyununda, kah bir sinema filminde; bazen bir dizide bazen sokakta mikrofon tutuyor bize, kimi zaman da bir hemşehriler gecesinde yine mikrofon elinde çıkıveriyor sahneye Uzuner. Adı söylendiğinde biraz duraksayanlar, yüzünü görür görmez mütebessim ifadeyle “Aaa tanımaz olur muyum hiç” diyor. Yıllardır ekranlarda olmasına rağmen hiç eskimeyen yüz Gafur Uzuner, samimi olduğu için yıllardır ekranlarda var olabildiğini söylüyor. Geçtiğimiz yıl Mesut Uçakan’ın yönettiği “Anka Kuşu”nda rol alan sanatçı, halen STV’nin sevilen dizisi Kollama’da oynuyor. Kanal A’da ise her gün yayınlanan ‘Söyle Yakıştır’ programıyla izleyicilerin karşısına çıkan bu samimi sanatçı, “Komedyeniz diye sürekli komik tiplemeleri canlandırmamız gerekmiyor. Ben yönetmenlerin yerinde olsam komik oyuncuya en dramatik rolleri veririm. Güldürmeyi başaran, ağlatmayı dünden başarır.” diyor.

‘1001 surat’ gibi 1001 şive ile insanlar sizi tanıdı. Her yerin şivesini konuşmak için nereli olmak lazım?

Her ne kadar burun Karadeniz’den olsa da kütük başka; Ankaralıyım ben. Ben özellikle bazı yöreleri çok iyi konuşuyorum. Mesela Kayseri’ye, Erzurum’a ya da Kastamonu’ya hiç gitmediysem; yakınlarım arasında o yöreden kimse yoksa yani gözlem şansım olmadıysa gidip birileriyle konuşmaya çalışıyorum. Bir yerden bir şey duyuyorum, hemen kaydediyorum. Güneydoğu şivesini çok daha iyi konuşurum. Hatta bazı oyunlarda arkadaşlara nasıl konuşulacağını bile öğretirim. Herhalde ülkemizin tam ortasından Başkent’ten olmak lazım…

Lazım demişken, dedelerde Lazlık vardır belki, yok mu?

(Gülüyor) Yok, hepsi Ankaralı.

Karadenizliler, Ankaralı olduğunuzu öğrenince ne diyor peki?

Çok sempatik geliyor onlara. Şiveye bakıyorlar, burna, göz rengime bakıyorlar Karadenizli zannediyorlar. “Ula Gafur Abi bunlara niye bir şey demeyisun. Bizim şivenin içine ediyiler” dedi biri. Onları şikâyet ediyorlar bana. Neden şivemize sahip çıkmıyorsun diye bana kızıyorlar.

Herkes sizi komedyen olarak tanıyor ama ressam olduğunuzu bilen az...

Resimle ilgilenenler biliyor. Resimden diplomam, tiyatrodan da sertifikalarım var. Şimdilerde bulmak pek mümkün değil ama mesleklerimi seviyorum. Suluboyada iddialıyım. Öbürlerini de yapıyorum. Resimlerimi satıyorum. www.lebriz.com’da resimlerimi görebiliyorsunuz.

Tiyatro yılları…

Uluslararası Sanat Gösterileri AŞ diye bir kuruluş vardı o zaman. Türkiye’de aklınıza kim gelirse; Adile Naşit’ten Şener Şen’e, Ayşen Gruda’dan Nevra Serezli’ye, Erol Evgin’den Necla Nazır’a, Müjdat Gezen, Perran Kutman’a, Uğur Yücel, Demet Akbağ, Yasemin Yalçın... Düşünün 20 yaşında bir delikanlı rüyamda göremeyeceğim bu kadar büyük oyuncuyla aynı sahneyi paylaştım. Hepsi benim hocamdır. Herkesten bir şey öğrendim.

Ailenizde var mı başka ressam?

Ailede kız kardeşlerim çok yetenekli resim konusunda. Onlar bu işe yönelmedi ama bir hobi olarak kaldı onların hayatında. Ama rahmetli babam çok destekledi beni.

Sokak röportajları yaptığınız bir televizyon programınız var...

Sokakta iş yapmayı çok seviyorum. Uzun soluklu bir program oldu. Kanal A’da devam ediyor. 120’sini Ankara’da, 120’sini de İstanbul’da çektim. Sokağa plan yapmadan çıkarım. Sürprizler bekliyor orada. Eğleniyorsun. Her şey var. ‘Hayatta ve sanatta samimiyetten, içtenlikten yanayım’ diye yazdım broşürüme. Bakın mesela televizyonda bir yığın program var. Ama samimi olan kazanıyor. Samimi değilse halk ayırtına varıyor ve yüz vermiyor ona.

Samimi program nasıl olmalı, kim samimiyetsiz mesela?

Polemik çıkaracak sorular bunlaaar. (gülüyor) Samimi olanı söyleyeyim ben. Örneğin Oktay Usta. Pırıl pırıl bir insan. Çok iyi bir aşçı ve her türlü meslekten birçok kişiyi konuk ediyor programına. Oktay Usta, bir tiyatrocu kadar tiyatrodan ya da bir ressam kadar resimden anlamaz. Ama anlıyor gibi de yapmaz. Bilmediğinin farkındadır ve ona göre konuşur. Eğer biliyor gibi davransa samimiyetsiz olur. Şimdi Oktay Usta’nın yemek programı neden en çok izlenen program; çünkü adam her yönüyle samimi. Tabii bazen profesyonelce yutturanlar da var. (Yine gülüyor)

Samimi olunca mı mikrofona herkes konuşuyor? Bu işin sırrı bu mudur?

Bana herkes konuşuyor. Bakanlarımızdan en az beş altı kişi var gördüğümde sohbet edebileceğim. Ama bir o kadar da çoban tanırım Türkiye’nin muhtelif yerlerinde. Böyle geniş bir yelpazem var çevre açısından. Ben köyü de, biliyorum kenti de biliyorum.

Anka Kuşu’nu izleyenler canlandırdığınız karakteri görünce şaşırdı mı? Çünkü komik bir karakteri oynamadınız.

Komedyen adam dramın kralını oynar. Güldüren adam var ya, ağlatmayı çok kolay yapar. O filmde komedi hiç yok. Biraz böyle saflığı olan, vefakâr, temiz, düzgün bir adamdı. Yeşilçam ödüllerinde en iyi erkek oyuncuya adaydı. Ama popüler filmler ödül alıyor. Anka Kuşu’nu 30-32 bin kişi izledi yanılmıyorsam. Şimdi bir milyon kişinin seyrettiği filmler dururken sen ağzınla kuş tutsan olmuyor. Mesut Abi yaptığı özel bir bakışın eseri Anka Kuşu’nda emeğinin karşılığını alamadı. Bakın, mustarip olduğum bir şeyi söyleyeyim size. Bence yönetmenler önyargılı olmamalı. Hatta ben şundan yanayım. Komedyene drama oynatıp ezberi bozmak daha heyecan verici olur. Seyirciyi de şaşırtır, ‘vay be’ dedirtir. Zaten dünyada da çok örneği var. Ben de farklı rollerle çıkıp ezber bozmak istiyorum. Sinema tekliflerine açığım. Garantili ezber bozulur. Yaparım da. Çok da iyi oynarım abi.

Başka bir film var mı projeler arasında?

Bir de ‘Gölgeler’ diye bir filmde oynadım ama bitmedi hâlâ o filmi. Alman bir karakteri oynadım. Almanca tek kelime bilmem ama. Tek kelime Almanca bilmem ama sufleyle konuştum.

Dili bilmeden zor olmadı mı? Bir yerde bir falso illa ki verilir...

Allah vergisi bir yetenek bu. Fransızca bir şeyler söyle bana “nö me lan tom duye” gibi benzer seslerle karşılık veririm mesela. Dile karşı bir kabiliyetim var. Ağızları, şiveleri hemen çıkarırım. Kulak yatkın bu işe.

Resimden geçinmek mümkün mü. Tavsiye ediyor musunuz gençlere; tercih dönemi malum...

Resimle geçinen bir insan değilim ama geçinenler var. Hocalarımdan görüyorum. Üniversitedeyken ciddi anlamda sıkıntı çeken hocalarım emekli olduktan sonra resimlerini satarak iyi paralar kazandılar. Hani diyorlar ya, marka oldu diye.

Hakikaten espri anlayışımız değişti mi? Eskiden güldüklerimize artık gülmüyor muyuz?

Değişim var ve bunu doğru buluyorum. Bizden çok yetenekli gençler var. Eskiler pek kabullenmek istemezler ama öyle. Bir kere kabiliyet anlamında bizim önümüzdeler. Komedi anlayışının değişmesinden daha doğal ne olabilir. Beslenme anlayışımız bile değişti. Rahmetli olmuş bir komedyen ağabeyimiz mesela, plastiği çok iyidir. En sıradan bir şeyi bile ustaca satar. Fakat onun komedi anlayışının bugün devam etmiyor olması kötü bir şey değildir. Cem Yılmaz’a gülüyorum en çok komedyenler arasında. Beyaz da mesela düzgün, kaliteli çocuk. Biraz da öyle olmak lazım.

Bir taraftan eskiden güldüğümüz şeylere gülmüyoruz diyoruz ama Recep İvedik’i 4,5 milyon kişi izliyor. Bunu nasıl açıklayabiliriz?

Ben işim icabı gittim filme. Sonuçta kim ne yapmış bakmam lazım. İzleyince “Eyvah bunu niye yapmış yav yazık.” dedim. Oysa çocuk çok yetenekli. Ama üzerinde daha çok düşünerek çok daha kaliteli bir şey çıkabilirdi. Basit ya da ilkel bir karakteri canlandırabilirsin ama kendi içinde lezzeti olmalı. Orhan Boran usta, bir fıkra anlatırdı. Ama o kadar ustaca anlatırdı ki, ahlaka mugayir bir kelime bulamazsınız. Herhalde insanlar son zamanlarda olanlardan bıkmış, bunalmış, hiç kafamız yorulmasın demişler. Ondan bu kadar kişi izlemiş diye düşünüyorum.


Kaynak: Zaman Pazar

15 Temmuz 2008 Salı

Ergenekon ismi nereden geliyor?

İSMİ SAVCILAR BULMAMIŞ...








Ergenekon ismi nereden çıktı?

Ümraniye'de bulunan el bombaları sonrasında başlatılan operayonalarla Ergenekon örgütü ortaya çıktı. Peki isim nerden geldi. Başsavcı açıkladı...

13 aydır yürütülen soruşturmaya neden Ergenekon davası denildiğine açıklık getiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin şunları söyledi: "Bu örgüt ismi (Ergenekon) savcılar tarafından konulmadı. Bu ismi, örgütü kurmakla suçlananlar tarafından verilmiştir."

14.Temmuz.2008 11:16:11

Kaynak

Abide Sahsiyetlere Ödül - Yazarlar Birliğinden

Abide Sahsiyetler' Odul

YAZARLAR BİRLİĞİ SAMANYOLU'NU ÖDÜLLENDİRDİ

Samanyolu'na bir ödül daha
Türkiye Yazarlar Birliği'nin 2006 yılı ödüllerini kazananlar belli oldu. Samanyolu ekranlarında izleyicisiyle buluşan Abide Şahsiyetler belgeseliyle Veysel Karani Gümüşdereli ödül kazandı


Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanı Doç.Dr. Hicabi Kırlangıç, birliğin Kızılay'daki binasında düzenlediği basın toplantısı ile 2006 yılında ödüle layık görülen 'yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları'nı açıkladı.

TV belgesel alanında Samanyolu Televizyonu Belgesel biriminin hazırladığı Abide Şahsiyetler belgeseliyle Veysel Karani Gümüşdereli ödül kazandı .Ayrıca Zaman yazarlarından Nuriye Akman 'Örtü' isimli son kitabı ile 'Roman' dalında en iyi ödülü alırken yine Zaman yazarlarından Mümtaz'er Türköne de yazıları ile 'Basın-Fikir' dalında en iyi ödülü almaya hak kazandı. 2006 yılı 'Üstün Hizmet Ödülü' kültür tarihi alanındaki yayın ve hizmetleri nedeniyle Prof. Dr. Semavi Eyice ile sanat tarihi alanındaki çalışma ve yayınları nedeniyle de Prof. Dr. Oktay Aslanapa'ya verildi. Yazarlar Birliği'nin 'Yayıncılık' ödüllerinin sahibi, kamu alanında Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, özel alanda ise Sütun Yayınları oldu. Hikaye, inceleme ve gezi dalında eserler yayınlayan Sütun, edebiyat, üslup ve estetik kaygıya önem veriyor.

Türkiye Yazarlar Birliği, 26 yıldan bu yana ülkede yaşanan kültür, sanat ve düşünce hayatındaki gelişmeleri değerlendirerek yıl sonunda 'yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları'nı açıklıyor. Ödül sahipleri, edebiyat ve sanat uzmanları arasında gerçekleştirilen anket çalışmalarının sonunda ve alanının tanınmış isimlerinden oluşturulan özel komisyonların görüşleri alınarak belirleniyor. 2006 yılı ödüllerini tespit amacıyla da belli başlı basın ve yayın kuruluşlarına, birliğe üye olup olmadığına bakılmaksızın binin üzerinde yazar, fikir adamı ve sanatçıya anket formları gönderildi. 2006'nın ödül sahipleri, farklı kesimlere mensup kişi ve kuruluşlardan alınan bu bilgiler ışığında; yıl içerisinde ortaya konulan fikir ve sanat ürünleri, eser sahiplerinden habersiz yapılan değerlendirme sonucunda belirlendi.

Hikaye: Nazan Bekiroğlu (Cam Irmağı, Taş Gemi)
Şiir: Osman Konuk (Tehlikeli Belki)
Roman: Nuriye Akman (Örtü)
Deneme: M. Fatih Andı (Hayata Edebiyatla Bakmak)
Fikir: Erol Göka (Türk Grup Davranışı)
Araştırma: Dr. Bayram Nazır (Osmanlıya Sığınanlar)
İnceleme: Münevver Okur Meriç (Cem Sultan)
Edebi Tenkit: Baki Asiltürk (1980 Kuşağı Türk Şiirinin Poetikası)
Hatıra: Lütfi Filiz (Evveli Nokta Ahiri Nokta)
Gezi: Cihan Okuyucu (Göz Gördü Kalem Yazdı)
Tercüme: Ekrem Demirli (Fütuhat-ı Mekkiye 1-2-3)
Biyografi: İhsan Safi (Altın Suyuna Batırılmış Hayat)
Çocuk Edebiyatı: Mustafa Özçelik (Çocuk Kitapları)
Geleneksel Sanatlar: Ülker Erke (Alem Dönüyor, Minyatürlerle Mevlevihaneler)
Basın/Fikir: Mümtaz'er Türköne (Zaman Gazetesi)
Basın/Karikatür: Salih Memecan
Dergi: İslamiyat
Tv/Müzik: Muzaffer Ertürk/Tahsin Yıldız (Dem Bu Dem- TRT2)
Tv/Kültür: Emel Uygur (Okudukça-TRT2)
Tv/Belgesel: Veysel Karani Gümüşdereli (Abide Şahsiyetler STV)
Şehir Kitapları: Kadir Üredi (Bir Şehrin Beş Hali)
Radyo Programı: Kahraman Tazeoğlu (Mavi Ada-Radyo 7)
Yayıncılık/Kamu: Odunpazarı Belediyesi
Yayıncılık/Özel: Sütun Yayınları

Kaynak: Samanyolu Haber

11 Temmuz 2008 Cuma

Samanyolu Haber Mahir kaynak terör Saldırısını Yorumluyor...

''FAİLLERİ İLE BİRLİKTE YAPTIRANI BULMAK LAZIM''

Kaynak’tan çok çarpıcı analiz –İZLE
Dün yapılan terör saldırısının hedefi ne? Stratejist Mahir Kaynak'tan önemli açıklamalar...

Dün yapılan terör saldırısının hedefi ne? Kanlı terör saldırısının arkasındaki El-Kaide'nin arkasında kimler var? Stratejist Mahir Kaynak herkesin cevabını aradığı sorularla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Kaynak’a göre son terör saldırısının arkasında gizli servis parmağı var.




"Terörist dediğiniz kişiler bir örgütün elemanı değildir. Öyle eğitilmesi de yoktur. Sokaktan toplanır. Birkaç gün içerisinde eyleme gönderilir ve o eylemi yapar. Bugün konuşulanlara bakıyorum bizim yetkililerimiz de diyor ki failleri bulacağız. Failleri bulacağız dediğiniz zaman bu terörü yapan başarıya ulaşmıştır demektir. Şunu söyleyeceksiniz yaptıranı bulacağım."

Stratejist Prof.Dr. Mahir Kaynak Samanyolu Haber Televizyonu'nda katıldığı Öğle Arası Programında eylemi yapanlara değil, asıl yaptıranlara bakılması gerektiğini söyledi.


"Birbirine zıt eylemleri aynı örgüte mal edebilirsiniz. Bir yerde gidiyor Amerika aleyhtarı eylem yapıyor. Bir yerde Avrupa aleyhtarı hepsi el kaide. El kaide diyorsun Londra'da eylem yapıyor. Paris’te yapıyor, Rusya’da yapıyor. Amerika’da yapıyor. Türkiye’de yapıyor. kiminle dövüşüyor bu? bütün dünya ile dövüşen bir şey ha o zaman diyeceksiniz ki birileri bir gizli servis bir eylem yapıyor. Hepsi El Kaide damgası vurup gidiyor. Terör örgütü yoktur. Gizli servisler vardır. Bunları onlar kullanır. Ve bunlar o markayı koyarlar üzerine ki kendilerini gizlemek için. "

Kaynak'a göre, son terör saldırısının arkasında görünenden çok daha farklı siyasi alt yapı var.

"Bu terör silahlı bir eylemin ötesinde anlamları vardır. Siyasidir, siyasi bir olay siyasi bir çözüme ihtiyaç gösterir. Katili yakaladın, tetikçiyi yakaladın, idam ettin, peki, arkasında çok adam var. Bir sürü işsiz var bir sürü maceraya atılacak adam var. Onları bir kullanır bir daha atar. "

Kaynak, Amerikan Başkonsolosluğu'na yapılan terör saldırısının, kanlı bir oyunun başlangıcı olabileceğini buna karşı dikkatli olmak gerektiğini anlatıyor. "Irak'taki model Türkiye'ye uygulanmak isteniyor olabilir" diyor.

"Direniş Irak’ta Amerika’ya karşı yapılıyor. Iraklılar ölüyor. Bir milyon Iraklı öldü. 4 bin Amerikalı öldü. Zayiat oranı binde dört. Amerika ile dövüştükçe Iraklı ölüyor. Zaten olaya bakarsanız bu insanlar Amerikan Konsolosluğu’na giremezdi. Bu olayla nasıl bir mesaj verilmek isteniyor. Ne uygulanmak isteniyor ben bir öneri sunuyorum. Ben analizi şöyle yaptım. Burada ırak modeli uygulanmak isteniyor. Amerika hedef ölen Türk. Tıpkı Irak’ta olduğu gibi Amerika hedef ölen Iraklı gibi. Bu modeli işletmeyin. Bu modeli engelleyin. O zaman bunu soracaksınız tabi bu Irak’taki direnişin arkasında kim var. Bu Irak’taki direnişçiler hedefleri Amerika kaybedenler Iraklılar. Bunu bile sorgulamıyoruz. Bunu sorgulayın. "

10.Temmuz.2008 20:24:27

29 Haziran 2008 Pazar

Kimse Yok mu?

KİMSE YOK MU DERNEĞİ'NİN 25'İNCİ ŞUBESİ AÇILDI

Kimsesizlerin kimsesi artık Kocaeli'de
Birçok ilde yoksulların yardımına koşan Kimse Yok Mu Derneği 25'inci şubesini Kocaeli'de açtı.


Derneğin temellerinin atıldığı Marmara depremini yaşayan Kocaelililer açılışa büyük ilgi gösterdi. Şubeyi açan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kimse Yok Mu Derneğini "fakirin sahibi" olarak nitelendirdi.




Marmara Depremi'nde yükselen "kimse yok mu" çığlıklarından aldı ismini. Zaten Samanyolu Televizyonu vasıtasıyla deprem bölgesine yapılan yardımların kurumsallaşması sonucu ortaya çıktı Kimse Yok mu Derneği.

Yıllar önce yaşanan depremde yardımına koştuğu Kocaeli insanını unutmayan dernek, 25. şubesini Kocaeli'de açtı.

Açılışa Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, dernek yetkilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Bakan Eroğlu açılışta Kimse Yok Mu Derneği'nin hizmet anlayışını anlattı.

Kimse Yok Mu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özkara ise ülkedeki yoksulluk sorunuyla mücadele etmek için Kocaelili hayırseverlerden yardım ellerini yoksullara uzatmalarını istedi.

Konuşmaların ardından açılış kurdelesi kesildi ve misafirler dernek binasını gezdi.

Samanyolu Fan

Tek Turkiye Dizisi Zirvede

TÜRKİYE, 'TEK TÜRKİYE'NİN DEĞERİNİ VERDİ

Tek Türkiye ZİRVEDE - İZLE
Samanyolu Televizyonu ekranlarında perşembe akşamlarının vazgeçilmez dizisi Tek Türkiye, muhteşem bir sezon finaliyle tatile girdi.

Samanyolu ekranlarında bu sezona damgasını vuran Tek Türkiye, sezon finalini birincilikle yaptı. Yayınlandığı günden beri izleyicilerin beğenisini kazanan ve en çok izlenen programlar arasında daima zirvede olan dizi, bu hafta da büyük ilgi gördü. Sezon finaliyle tatile giren Tek Türkiye, bütün televizyonlar arasında en çok izlenen 100 program arasında birinci oldu.



Nefes kesen sezon finali, yine sürprizlerle doluydu. Dizi, Tarık'ın annesi Rabia'nın, kardeşi Nihal'i öldürüp büyük bir acı yaşamasıyla başladı. Nihal, gerçekleri Tarık'a söyleyemeden son nefesini verirken, kardeşinin katili olan Rabia akıl hastanesine yatırıldı.

Bu arada, örgüt kanlı eylem planını devreye soktu. Kara, senaryo gereği Genelkurmay Başkanı’na suikast düzenlemesi için Rojda'ya talimat verdi. Komiser Volkan, Kara'nın adresini öğrenip hücreye baskın düzenledi. Fakat, talihsiz bir olay yaşandı. Küçük bir çocuğu rehin alan Kara, suikastin yerini anons etmeye hazırlanan komiser Volkan'ı vurup şehit etti.

Örgütün suikast planı suya düştü. Rojda, bombayı tam patlatırken, bir anda öldürüldüğünü sandığı Yılmaz'ı gördü, eylemden vazgeçip peşine düştü ve annesine de kavuştu. Bu gelişme, Rojda'nın örgütünün hipnozundan kurtulmasına sebep oldu. Rojda annesi ile polise teslim olmaya giderken anne kız tekrar örgütün eline düştü. Tehditler üzerine, Rojda bu sefer kurye olmayı kabul etti.

Dizinin sonuna yaklaşılırken, heyecan zirveye çıktı. Tarık, Zelal'i kurtarmaya çalışırken örgüt tarafından yakalandı. Örgüt elemanları Tarık ve Zelal'i aynı odaya kapatıp içeri zaman ayarlı bomba bıraktı. Tarık, odada gerçek annesinin Rabia olmadığını öğrendi.

Dizide son nokta, şehit komiser Volkan'ın cenaze töreninde konuldu. Rojda bomba dolu çantayı teslim etmek için törenin gerçekleştiği camiye girdi. Rojda’yı gören örgüt elemanı bombanın düğmesine basmaya hazırlanırken Tek Türkiye'deki heyecan gelecek sezona kaldı.


tekturkiyesitesi.blogspot.com

Samanyolu Fanları

Samanyolu haber

28 Haziran 2008 Cumartesi

Tek Turkiye Karanlik Kurul Vatan Delisi

KAOS SENARYOSU DEŞİFRE OLMAYA DEVAM EDİYOR

MASKARA OLDULAR ! - İZLE
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi "Tek Türkiye" nin dün akşam yayınlanan sezon finalinde müthiş bir senaryo ekrana geldi.

Kendilerini Türkiye'nin tek sahibi gören karanlık kurul, önümüzdeki dönemde memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu deşifre etmeye devam ediyor..

Her zaman terörü desteklediklerini itiraf eden ve sistemi tıkayıp işlemez hale getirmeyi hedeflediklerini belirten hain senaryonun aktörleri, ülkede birlik ve beraberliği bozmak için ellerinden gelen herşeyi yapacakları mesajını verdi.

İçinde 'Nokta' ve 'Taraf' olan kelimelere alerjisi olduğunu söyleyen bir Kurul üyesi, 'Vatan Delisi'nin yine manşetlerde olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

Kaybetmemek için 'korkutma, sindirme, provokasyon, terör ve suikast' dahil tüm yollara başvuracaklarını bir kez daha vurgulayan Karanlık Kurul üyeleri, çuvallayan senaryolarının analizini yaptı ve servis edilecek kirli planları tek tek anlattı.

Ülkesini seven herkes bu finali izlemeli...


KAN DONDURAN PLAN !

AVUKAT, DOKTOR... HERKES FİŞLENECEK !

TAKİP VE DİNLEMEDE REZİL OLMUŞLAR

İNSAF DEDİRTECEK İFTİRALAR

ÜLKENİN KUTSALLARINA GÖZ DİKTİLER

KARANLIK KURUL YİNE KAOS PEŞİNDE

TUTMAYAN PLAN ONLARI KAMÇILADI

2 ÖNEMLİ İSİM ÖLDÜRÜLECEK !

HUZUR BOZUCULARIN ANKET OYUNU

TÜYLER ÜRPERTEN SENARYO

TEK TÜRKİYE'DE ÖNEMLİ MESAJLAR

BU CENNET VATANI BİTİRME PLANI

KIŞKIRTACAKLAR

KARANLIK SENARYODA HEDEF KİM?

TÜRKİYE'Yİ SEVEN BU OYUNU GÖRMELİ

TÜRKİYE'Yİ SEVEN BU OYUNU GÖRMELİ

27 Haziran 2008 Cuma

Tek Turkiye Nihal Gercekleri Anlatabilecek mi?

NİHAL, SON NEFESİNİ VERİRKEN GERÇEKLERİ ANLATABİLECEK Mİ?

Tek Türkiye'de sürpriz final ! - İZLE
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi Tek Türkiye'de nefesler tutuldu.

Aldığı reytinglerle zirveye bir adım daha yaklaşan, başarılı dizi Tek Türkiye, sezonun son bölümüyle ekrana geliyor.

Rabia tarafından vurulan Nihal, hastaneye kaldırılırken Tarık, onu kurtarmak için elinden geleni yapacaktır. Nihal, son nefesi Tarık'a gerçekleri anlatmak için harcayacaktır. Bu arada Berfin, aldığı görevi yerine getirmek için yola çıkarken hastanede sürpriz isimlerle karşılaşır. Volkan komiser, bombalı eylemi engellemek için çabalarken Kara'nın oyunuyla karşı karşıya kalır. Kardeşini vurduktan sonra ruh sağlığı bozulan Rabia ise akıl hastanesine kaldırılır. Rabia'nın sürekli tekrarladığı cümleler sayesinde sırrıyla ilgili ipuçları yakalayan Tarık, Zelal'in peşine düşer.

Tek Türkiye sezon finaliyle bu akşam 19:45'te Samanyolu Televizyonu'nda...

http://www.samanyoluhaber.com/haber-106664.html

tekturkiyesitesi.blogspot.com

Samanyolu Fanları

21 Haziran 2008 Cumartesi

Tek Turkiye Karanlik Kurul Kaos Senaryosu

KAOS SENARYOSU DEŞİFRE OLMAYA DEVAM EDİYOR

KAN DONDURAN PLAN ! - İZLE
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi "Tek Türkiye" nin son bölümünde de ilginç bir senaryo ekrana geldi.

Kendilerini Türkiye'nin tek sahibi gören karanlık kurul, önümüzdeki dönemde memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu deşifre etmeye devam ediyor..

Son günlerde yaşadıkları hezimeti itiraf eden Karanlık Kurul üyeleri, ülkede birlik ve beraberliği bozmak için ellerinden gelen herşeyi yapacakları mesajını verdi.

"Ya kazanacağız ya da kaybedip solucan gibi ezileceğiz" diyen hain senaryonun aktörleri, kirli hedeflerine ulaşmak için uygulamaya koyacakları 'çok iyi düşünülmüş ve şeytanca' planın tüm aşamalarını tek tek anlattı.

İşte nefeslerin tutularak izlendiği bölüm...




İNSAF DEDİRTECEK İFTİRALAR

ÜLKENİN KUTSALLARINA GÖZ DİKTİLER

KARANLIK KURUL YİNE KAOS PEŞİNDE

TUTMAYAN PLAN ONLARI KAMÇILADI

2 ÖNEMLİ İSİM ÖLDÜRÜLECEK !

HUZUR BOZUCULARIN ANKET OYUNU

TÜYLER ÜRPERTEN SENARYO

TEK TÜRKİYE'DE ÖNEMLİ MESAJLAR

BU CENNET VATANI BİTİRME PLANI

KIŞKIRTACAKLAR

KARANLIK SENARYODA HEDEF KİM?

TÜRKİYE'Yİ SEVEN BU OYUNU GÖRMELİ

tekturkiyesitesi.blogspot.com

20 Haziran 2008 Cuma

Tek Turkiye Tarik Gercekleri Nihal'den Ogrenebilecek mi?

TEK TÜRKİYE'DE BU AKŞAM

Tarık gerçekleri öğrenecek mi? - İZLE
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi Tek Türkiye'de nefesler tutuldu.

Farklı konu ve anlatımıyla izleyiciyi ekrana bağlayan dizi, görünmeyenin ardını, izleyiciye aktarmasıyla dikkat çekiyor. 'Tek Türkiye'nin bu haftaki yeni bölümünün konusu şöyle: Peşindeki timden saklanmak için kılık değiştirerek bir inşaata sığınan Berfin'in gerçek kimliği ortaya çıkar Zeynep, Tarık'a gelen isimsiz mektupların peşine düşerken, Nihal zor bir kararın eşiğine gelir. Rabia'nın tehditleri ve Nihal'i Tarık'tan uzak tutma çabaları boşa çıkacaktır.



Tek Türkiye bu akşam 19:45'te Samanyolu Televizyonu'nda...

http://www.samanyoluhaber.com/haber-105847.html


15 Haziran 2008 Pazar

Tek Turkiye Gercek oldu!!

TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞBİRLİĞİ YAPAN MUHTAR YAKALANDI

Tek Türkiye gerçek oldu ! - İZLE
Tek Türkiye'nin senaryosu gerçek oldu.

Samanyolu Televizyonu'nun ülke gerçeklerini konu alan dizisi Tek Türkiye'deki örgüt için çalışan ve örgüte eleman temin eden muhtarın Van'da gerçeği yakalandı. Van Emniyeti'nin PKK'ya katılmak üzereyken yakaladığı 3 şahıs, ifadelerinde kendilerini örgüte Aşağıkoçkıran köyü muhtarı Medeni Demir'in teslim edeceğini söyledi.

Tıpkı dizideki gibi, Özalp ilçesi Aşağıkoçkıran Köyü muhtarı Medeni Demir, köyden örgüte eleman toplamaya çalışıyor ve ikna edebildiği kişileri alıp örgüte teslim ediyordu. Gençler kuryeler aracılığıyla Van üzerinden PJAK'ın kamplarına gönderiliyor ve militan, gerilla eğitimleri alıyorlardı.



UYUŞTURUCU TRAFİĞİNİ YÖNLENDİRİYOR, ÖRGÜTE PARA TOPLUYORDU

Köy muhtarının örgütle bağlantısı bununla bitmiyor. PKK'ya elaman kazandırmanın yanı sıra örgütün uyuşturucu trafiğini yönlendirme, örgüt adına para toplama gibi faaliyetlerde de bulunuyordu.

Muhtar Demir, Van Emniyeti'nin operasyonuyla yakalanan 3 kişinin ifadesi sonucu yakayı ele verdi. PKK'ya katılmak isteyen şahıslar ilk ifadelerinde, kendilerini örgüte köy muhtarı Medeni Demir'in teslim edeceğini söyledi.

Muhtarı, aracına yaptığı baskınla yakalayan polis, araçta 1 adet savunma tipi el bombası, 1 adet dürbün ve örgüte ait olduğu belirtilen 17 bin 850 YTL para buldu. Şahıslar ve muhtar çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak Van F Tipi Cezaevi'ne konuldu.

14 Haziran 2008 Cumartesi

Samanyolu Haber tv İzlenimler




Salih Zengin'in sunumuyla ekrana geliyor.
Kimi zaman yemek sanatları akademisinde… Kimi zaman oyuncak müzesinde… Kimi zamansa balık halinde… Salih Zengin her hafta farklı bir yerde farklı bir konuyla ilgili izlenimlerini aktarmak üzere Samanyolu Haber’de… Olayların tebessüm eden yüzüyle tanışmak isteyenlere duyurulur…
http://tv.samanyoluhaber.com/showprogram.aspx?ContentId=3558

Samanyolu Haber tv Spor Zamanı



Bir futbol klasiği, ekranların en kaliteli spor programlarından biri...
Spor Zamanı usta Televizyoncu Mehmet Şeyho’nun yönetiminde Samanyolu Haber Televizyonunda ekrana geliyor. Dosya haberlerle gündeme damgasını vuracak Spor Zamanı her zaman olduğu gibi yine futbolseverlerin vazgeçilmezi oldu.

Osman Şenher, Ahmet Ağaoğlu ve Yemen Ekşioğlu’nun usta işi yorumlarıyla her Pazartesi akşamları saat 21:00’de sizlerle buluşuyor.

Samanyolu Haber tv Merhaba Yenigün



Mahmut Filizer'in sunumuyla ekrana geliyor.

Geceden sabaha kadar yaşanan olaylar...
Yeni güne gündem olacak başlıklar...
Gazetelerden haberler, canlı bağlantılar ve son gelişmeler...

Mahmut Filizer’in sunumuyla ekranlara gelen Merhaba Yenigün kahvaltı faydasında bir sabah bülteni. Unutmayın, iyi başlayan bir gün genelde iyi geçmeye aday gündür.

Samanyolu Haber tv son durum




Asım Yıldırım'ın sunumuyla ekrana geliyor.

Günün bittiği yerde kafa dinginliğiyle ayrıntılı bir bülten izlemek isteyenler Son Durum’da buluşuyor. Asım Yıldırım’ın sunumuyla ekranlara gelen bülten sabahtan geceye kadar yaşanan tüm gelişmeleri içeriyor.


iletişim: sondurum@samanyoluhaber.com

Samanyolu Ana Haber



Kemal Gülen'in sunumuyla ekrana geliyor...

Türkiye ve dünya gündemi Samanyolu Haber farkıyla ekranlara geliyor. Kemal Gülen’in sunduğu ana haber bülteni gündeme damgasını vuran olayları, olayların perde arkasında yaşananları bütün yönleriyle ele alıyor. Gerçek bilgiye ulaşmak isteyenler bu bülteni kaçırmıyor.

http://tv.samanyoluhaber.com/showprogram.aspx?ContentId=3563

Tek Turkiye Karanlik Kurul Fisleme

TEK TÜRKİYE'DE KAOS SENARYOSU DEŞİFRE OLMAYA DEVAM EDİYOR

Avukat, doktor... Herkes fişlenecek !
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi "Tek Türkiye" nin son bölümünde de ilginç bir senaryo ekrana geldi.

Kendilerini Türkiye'nin tek sahibi gören karanlık kurul, önümüzdeki dönemde memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu deşifre etmeye devam ediyor..

Hedeflerinin ortadan parçalanmış, insanları ve kurumları kavgalı bir Türkiye olduğunu itiraf eden hain senaryonun aktörleri, 'Tek Türkiye'nin engellenmesi için ellerinden gelen herşeyi yapacakları mesajını verdi ve servis edilecek kirli planları tek tek anlattı.

İşte nefeslerin tutularak izlendiği bölüm...




İNSAF DEDİRTECEK İFTİRALAR

ÜLKENİN KUTSALLARINA GÖZ DİKTİLER

KARANLIK KURUL YİNE KAOS PEŞİNDE

TUTMAYAN PLAN ONLARI KAMÇILADI

2 ÖNEMLİ İSİM ÖLDÜRÜLECEK !

HUZUR BOZUCULARIN ANKET OYUNU

TÜYLER ÜRPERTEN SENARYO

TEK TÜRKİYE'DE ÖNEMLİ MESAJLAR

BU CENNET VATANI BİTİRME PLANI

KIŞKIRTACAKLAR

KARANLIK SENARYODA HEDEF KİM?

TÜRKİYE'Yİ SEVEN BU OYUNU GÖRMELİ

7 Haziran 2008 Cumartesi

Tek Turkiye Karanlik Kurul Takip ve Dinleme Rezaleti

TEK TÜRKİYE'DE İLGİNÇ SENARYO

Takip ve dinlemede rezil olmuşlar!
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi "Tek Türkiye" nin son bölümünde de ilginç bir senaryo ekrana geldi.

Kendilerini Türkiye'nin tek sahibi gören karanlık kurul, önümüzdeki dönemde memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu deşifre etmeye devam ediyor..

Yıllardır ülkeyi istikrarsızlığa ve kaos ortamlarına sürüklemek için her türlü malzemeyi kullandıklarını itiraf eden hain senaryonun aktörleri, bu bölümde de çarpıcı mesajlar verdi, çuvallayan senaryolarının analizini yaptı.

İşte nefeslerin tutularak izlendiği bölüm...



İNSAF DEDİRTECEK İFTİRALAR

ÜLKENİN KUTSALLARINA GÖZ DİKTİLER

KARANLIK KURUL YİNE KAOS PEŞİNDE

TUTMAYAN PLAN ONLARI KAMÇILADI

2 ÖNEMLİ İSİM ÖLDÜRÜLECEK !

HUZUR BOZUCULARIN ANKET OYUNU

TÜYLER ÜRPERTEN SENARYO

TEK TÜRKİYE'DE ÖNEMLİ MESAJLAR

BU CENNET VATANI BİTİRME PLANI

KIŞKIRTACAKLAR

KARANLIK SENARYODA HEDEF KİM?

TÜRKİYE'Yİ SEVEN BU OYUNU GÖRMELİ

5 Haziran 2008 Perşembe

Kollama Dizisi Rektor Suikastı

'Büyük bir olay olacak!' - VİDEO
Samanyolu TV'de yayınlanan "Kollama" isimli dizi provokasyonu deşifre etti. İşte ortaya çıkan "bölme planı"nın çarpıcı görüntüleri…

Karanlık güçlerin kışkırtmaları ve devleti bölme eğilimlerinin birer parçası olan olayların peşinde koşan ekip, istihbarattan bir görevlinin yardımıyla rektöre suikast girişimini öğrenir.
Bunun üzerine Necip ve arkadaşları suikastı önlemek için değişik kılıklara bürünerek üniversiteye girerler. "Volkan" adlı örgütlenmenin ülkede kaos çıkarmak için "sahte türbanlı provokatörler" tuttuğu, medyayı ve savcıları baskı altına aldığı, laik söyleme sahip rektörlere suikast düzenleyerek, suçu masum insanların üzerine attığı da bu bölümde ilgiyle takip edildi.



PROVOKATÖR İŞ BAŞINDA
Bir mağazada alelacele modern kıyafetlerini çıkarıp, türban bağlayan provokatör kadın, Çağdaş Kadın Platformu Başkanı Esin Bakaryan'a taş fırlatır. Ayrıca, müdahale eden polisin başını da taşla yarar. Ancak üzerini değiştirip, kaçmaya hazırlanırken polise yakalanır. Yine de olay, "taraflı medya" tarafından "Türbanlılar dernek başkanına saldırdı" diye halka sunulur.

Eylem dönüşünde Volkan adlı örgüte komplonun başarılı olduğunu telefonla rapor eden Esin Bakaryan, arkasındaki türbanlı kadın sürücüye yol vermez. Camı açıp, onu "İran'a gitsene" diye aşağılar. Ancak bu arada atıştırdığı çerez, boğazına kaçar. Onun boğulma tehlikesi geçirdiğini gören türbanlı kadın (ki özel bir hastanede doktordur) müdahale ederek, hayatını kurtarır. Ancak türbanlı kadının Bakaryan'ın sırtına vurarak yaptığı hayat kurtarıcı müdahaleyi saldırı sanan biri, cep telefonuna kaydederek polise verir. Türbanlı doktor, hayat kurtardığı halde tutuklanır. Bakaryan, hatasını anlar ve taburcu olduktan sonra doğruca türbanlı doktorun evine gidip özür diler. Bakaryan şöyle der: "Asıl lanetlenmesi gereken başörtüsü değil, benim gözlerimi örten örtüymüş. Yobaz olan eleştirdiğim insanlar değil benmişim meğer (Doktora bir başörtüsü hediye eder). Umarım bu incecik örtü artık duvar olmaz aramızda..."

REKTÖRE SUİKAST
Laik söylemiyle tanınan rektör Yaman Kırcaali de Volkan adlı gizli örgütün bir üyesidir. Ancak onu gözde çıkaran örgüt, rektörü suikastle öldürtüp suçu masum insanların üzerine atarak ülkede kaos oluşturmayı arzular. Ancak polis suikastı haber alır ve bir başkomiser sayesinde rektör kurtulur. Volkan örgütünün lideri, suikastın başarısız olduğunu öğrendiğini zaman çileden çıkar: Demek öyle. O zaman B planını uygulayacağız...

"Kollama" her pazar saat 19:45'te Samanyolu TV'de...

25.Mart.2008 14:51:34

http://www.samanyoluhaber.com/haber-95930.html

kollama-yigit.blogspot.com

Tek Turkiye Genel Kurmay Baskanindan Sok Aciklamar

ŞER ŞEBEKESİ ŞİMDİ NE YAPACAK?

Org. Koçyiğit'ten şok karar! - VİDEO
Güneydoğu için yeni bir eylem planı açıklayan Genelkurmay Başkanı Muzaffer Koçyiğit, Genelkurmay karargahını Diyarbakır'a taşıyacaklarını söyledi.

İşte Tek Türkiye dizinde seneryo gereği yer alan açıklama

Genelkurmay Başkanı Muzaffer Koçyiğit'in şok basın toplantısı...

"Türküyle Kürdüyle Lazıyla Çerkeziyle Boşnağıyla Pomağıyla Avşarıyla Manavıyla hepimiz bir bütünüz. Bugün Çanakkale'yi gezdiğinizde şu saymış olduğum ve daha sayamadığım birçok ırktan insanın omuz omuza kardeş gibi birbirine sarılarak yattığını görürsünüz. Türk Mehmet ile Kürt Memo'nun kahramanlık destanıdır Çanakkale. Bugün bizi birbirimize düşürmeye ve kırdırmaya çalışan yabancı istihbarat servislerinin bu bölgede cirit attıklarını görüyoruz. Yine hep birlikte bunlara izin vermeyeceğiz."

- Hükümete sunduğunuz pakette neler var?

"Öncelikle Batı illerimizle Güneydoğu'daki illerimiz valilikler vasıtasıyla kardeş il ilan edilmeli ve her türlü sosyal ve kültürel etkinliklerle beraber ekonomik yatırımlar da bu sayede hızlandırılarak istihdam sahaları genişletilmeli. Güneydoğu'da fabrika açarak bölge halkına hizmet götüren teşebbüslerden vergi alınmamalı. Maddi katkılarla teşvik edilmeli. Ayrıca Genelkurmay Başkanlığımızın karargahını Diyarbakır'a taşımayı hükümete teklif ettik. En kısa zamanda buraya yerleşeceğimizin de müjdesini vermiş olayım."

- Neden böyle birşeye ihtiyaç duyuldu?

"Bu bir ihtiyaç olmasa bile ben askerlerimin başında ve yanında bulunmalıyım. Selahattin Eyyubi'nin torunları olan bu mübarek halka hizmet için onlara daha yakın bulunmalıyım. Gerekirse çadırlarda yatmalıyım diye düşünmekteyim."

Bu sözler Samanyolu TV'de beğeniyle izlenen Tek Türkiye dizisinden... Her Perşembe reyting rekorları kıran Tek Türkiye'de senaryo gereği Genelkurmay Başkanı bu sözlerle dizide anlatılan şer şebekesini zor duruma soktu. Önümüzdeki bölümde şer şebekesinin bu açıklamalara karşı nasıl bir tavır alacağı izleyiciler tarafından şimdiden merak ediliyor.

TEK TÜRKİYE YENİ BÖLÜMÜYLE 5 HAZİRAN PERŞEMBE AKŞAMI SAAT 19:45'TE SAMANYOLU TV EKRANLARINDA OLACAK

İŞTE GENELKURMAY BAŞKANI'NIN ŞOK AÇIKLAMALARI

1 Haziran 2008 Pazar

Kollama Dizisi Yeni Polisiye Dizi

Samanyolu'nun yeni polisiye dizisi bu akşam başlıyor. İşte ilk görüntüler - Video

İzleyenleri ekrana bağlayacak - Video
Samanyolu Televizyonu'nda bu akşam yepyeni bir dizi başlıyor.

Kollama isimli dizi, vatandaşların can güvenliğini sağlamakla görevli polislerin hayatını konu alıyor. Samanyolu seyircileri bu diziyle, gazetelerde okudukları polisiye haberlerin, kimi zaman acımasız, kimi zaman da insani boyutlarını görme imkânı bulacak.

Dizileriyle seyircisinin gönlünde taht kuran Samanyolu Televizyonu'nda bu akşam yeni bir dizi izleyicilerle buluşuyor.


Zor şartlar altında çalışarak vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlayan polislerin hayatının anlatıldığı dizide Mehmet Özgür, Orhan Bıyıklı, Süeda, Çil ve Ayçin Tuyun gibi isimler rol alıyor. Dizinin yönetmeni ise Cemile Kırmızı Karadaş.

Dizi, konusu kısaca şöyle... Bakanlar Kurulu kararıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne her türlü olaya anında müdahale eden destek büro kurulmuştur. Yeni kurulan polis timinin yardımsever ve adaletli amiri Necip'in suçlularla mücadelede temel prensibi ise suçluyu kazanmaktır.

Dizide emniyet amiri Necip'e cesur ve gözü pek bir ekip eşlik ediyor. Kahramanları daha ilk bölümde zor görevler bekliyor. Destek TİM’inin ilk işi ise intihar saldırıları düzenleyen yasadışı bölücü bir örgütü çökertmek.

Seyirci dizide gazetelerin üçüncü sayfalarında yer alan haberlerin kimi zaman acımasız kimi zaman da insani ve bilinmeyen yönlerini görme imkânı bulacak. Kollama bugün ve her pazar saat 19:45'te Samanyolu ekranlarında olacak.

10.Şubat.2008 17:10:50

http://www.samanyoluhaber.com/haber-90829.html

kollama-yigit.blogspot.com

Tek Turkiye Karanlik Kurul Komplo Nasil İsleyecek?

TEK TÜRKİYE'DE KAOS SENARYOSU DEŞİFRE OLMAYA DEVAM EDİYOR

İNSAF DEDİRTECEK İFTİRALAR ! - İZLE
Samanyolu Televizyonu'nun Türkiye'nin gerçeklerini yansıtan dizisi "Tek Türkiye" nin son bölümünde de inanılmaz bir senaryo ekrana geldi.

Kendilerini Türkiye'nin tek sahibi gören karanlık kurul, önümüzdeki dönemde memleket üzerine yazdıkları bölücü senaryoyu deşifre etmeye devam ediyor..

Yıllardır ülkeyi istikrarsızlığa ve kaos ortamlarına sürüklemek için her türlü malzemeyi kullandıklarını itiraf eden hain senaryonun aktörleri, tezgahlarının devam edebilmesi için halkı ümitsizliğe sevk edecek yeni bir eylem sürecine başlanması gerektiği mesajını verdi ve bunun adım adım nasıl gerçekleşeceğini de anlattı.

İşte nefeslerin tutularak izlendiği bölüm...


31.Mayıs.2008 17:23:57

30 Mayıs 2008 Cuma

Tek Turkiye Teröristler Tarik'ı arıyor

TEK TÜRKİYE YİNE NEFES KESECEK

Teröristler her yerde Tarık'ı arıyor
'Tek Türkiye'nin bu akşam ekrana gelecek yeni bölümünde teröristler, Berfin'i kaçırdığı için peşine düştükleri Tarık'ı her yerde aramaktadır.

Berfin'i polise teslim etmek için çabalayan Tarık, zorlu bir mücadelenin de içine girecektir. Bu arada Zelal, kızına kavuşmak için sürpriz bir karar alırken, aniden rahatsızlanan Zeynep, sağlık ocağına getirilir. Durumu günden güne kötüleşen Zeynep'e sağlık ocağındaki ilk müdahaleyi Dila yapar. Ancak Zeynep'i hastalığı ile ilgili bir süreç bekleyecektir.


Tek Türkiye'ye ödül

Samanyolu'nda yayınlandığı ilk günden bu yana reytinglerini yükselten ve pek çok kurum tarafından ödüllendirilen 'Tek Türkiye'ye bir ödül de Magazin Gazetecileri Derneği'nden geldi. Geleneksel hale gelen ve pazartesi akşamı TİM Maslak Show Center'da yapılan "Altın Objektif Ödülleri-2007"de 'Tek Türkiye'ye "Sosyal Sorumluluk" Jüri Özel Ödülü verildi. Çekimleri Konya'da devam eden dizinin ödülünü yapımcısı Salih Asan aldı. 'Köprü' dizisindeki Vali Faruk Yazıcı karakteriyle Erdal Beşikçioğlu'nun "Yılın En Başarılı Dizi Oyuncusu" seçildiği gecede Nuri Bilge Ceylan'a Başarı, Kadir İnanır'a ise Üstün Başarı ödülü verildi.

29 Mayıs 2008 Perşembe

Tek Turkiye Kezban Yorumu Hamdi Yılmazer

BUNLAR DA BULANIK HAVANIN DOSTLARI

Yargıtay bildirisine 'Kezban' yorumu
Bir zamanlar vicdanlı olabilmiş insanların bu gün yaptıklarına bakıp hemen kızmamalı, anlamaya çalışmalı. Kim bilir neler yaşıyorlar!...

Bulanık havanın dostları gözden kaçırılmamalı. O âlemde yaşananlar Tek Türkiye dizisinin Kezban tipinde saklı. Çünkü Kezban her yerde Kezban’dır. Sırtına yüklendiği yalan dolan argümanlarla gelip, hakikatin, doğrunun yamacına geçince çarpılır.

Yargıtay muhtırası, hükümet muhtırası derken, Danıştay’ın da gerilime dâhil olduğu bir zamanda nereden çıktı bu dost muhabbeti demeyin. Dost uyarısı yapanlar artmaya başladı.

Allah dostun eksikliğini göstermesin. Dost gibisi var mı?

Dost kılığına bürünerek gelenleri de sezme basireti versin. Beyaz taşları pirinç zannedip, dişleri kırma gafletinden esirgesin…

Bulanık havanın dostları tamı tamına beyaz taş örneğine uyuyor. Geçmişi bilinmezse nereye gitmek istediğini kestirmek zor olur. Hele bir de “Ben ne dediğine değil, ne demek istediğine bakarım. Satırların arasında gizli manaları takip ederim. Yüz hatlarını, bakışların arkasını görerek hareket ederim.” ciddiyetinde bu tür konulara kendini kaptırmışlar varsa…

Bir de bunların türlü türlü renge bürünmüş, girdiği her ortamın davulunu çalmış olanları vardır. Onların “dost uyarısı” kabilinden üstüne basa basa söylediği şeylerin maksadı hemen anlaşılır. Şahsı itibariyle güven vermekten uzak olduğu için, akıllara ilk anda “sırtında kimin davulunu taşıyor?” sorusu gelir. Tokmağı iki kere indirdiği zaman, sorunun cevabı da kendiliğinden çıkar ortaya. Fazla uğraşmaya gerek kalmaz.

Belli zamanlarda ihtiyaç duyulur bu tiplere ve işte o zaman meydanı doldururlar. İhtiyaç kalmayınca da kimse dönüp yüzlerine bakmaz bunların.

Yani STV’nin Tek Türkiye dizisindeki muhtar ile kızı Kezban’ın hikâyesini oynarlar.

Muhtarın aklı ve hilesi büyük, Kezban’ınsa çenesi düşük dili büyüktür. Birilerine mesaj ulaştırmak isteyen ya da oralarda neler olup bittiğini merak edenler hemen Kezban’ı çağırır yanına; işi bitince de azarlayıp uzaklaştırır.

Kezban için çağrıldığı zamanlar önemlidir; azarları saymaz. Lafı yetiştirmenin zevki yeter ona, gerisine bakmaz. Fitne çıkmış, ortalığı fesat kaplamış, insanlar birbirine girmiş, ne ehemmiyeti var! Hatta bir de şaşırıp “Allah Allah!.. Ne oldu ki?” diyerek sütten çıkmış ak kaşık rolü oynayabilir Kezban’lar…

Bu da bir insan tipi işte…

Ve havayı bulandıranlar Kezban’ları bir düdükle toplayıverirler. Sonra kulaklarına bir laf üfleyip, salarlar ortalığa…

Durmak, düşünmek, değerlendirip ona göre hareket etmek Kezban’ın hayatında hiç denemediği bir şey olduğu için başlar kendisine üfleneni ballandıra ballandıra anlatmaya…

İkiyi dört yapar, dördü on altı…

Kalağına üflenen bir cümle ile öyle şişer öyle şişer ki bir iğne ile gümleyeceğini hesap edemez hale gelir.

Ağzı kulaklarında, şımarıklığın her türlüsü çizgi çizgi suratında belirirken bir de akıl oyunları yapmaya kalkar Kezban:

“Bak bilirsiniz ki, ben sizi severim. Başınıza bir şey gelmesin istemem.” diyerek son numarasını da gösterir.

Bir zamanlar Ebu Süfyan, ne kadar Kezban tipinde adam varsa salmış hepsini Medine’ye… Zaman Hendek Savaşı öncesini gösteriyormuş. Medine’ye ulaşan, gözlerini parlatıp, yanakları al al olmuş vaziyette ağzından tükürükler saçarak veriyormuş dehşet haberini:

Mekke öyle bir ordu kurdu ki, sormayın. Bütün kabileleri topladı. Her taraftan üzerinize gelecekler. Kaçın! Kendinizi kurtarın!...

İşin ilginç tarafı, bu dehşet saçan adamların beklediği bir türlü olmamış. Aksine müminlerde, imanın tezahürleri ortaya çıkıyor ve olgunluk içinde şöyle diyorlarmış:

“Bize Allah yeter. O ne güzel vekildir.”

Aynı durum Uhud Savaşı sonrasında da çıkmış ortaya. Savaşın nihayetinde elde ettikleri başarının müminlerde nasıl bir çöküntüye sebebiyet verdiğini öğrenmek isteyen Mekke çağırmış Kezban’larını ve salmış Medine istikametine…

Kırıta kırıta Medine’ye gelince bir de ne görsünler, sanki o şehitler bu evlerden çıkmamış. O acıyı bu insanlar yaşamamış. Herkes işinde, gücünde…

Belki de bu fotoğraf Mekke’nin hevesini kursağında bıraktı. Küçük Bedir’e gelemediler.

Küçük Bedir’in esprisi şu:

“Bedir’de siz yendiniz, Uhud’da biz… Bedir’de bir kere daha buluşalım. Son raund orası olsun.” denilmişti.

Hz. Peygamber ashabını alıp, Bedir’e gittiğinde Mekkelilerden eser yoktu!

İşte böyle…

Kezban’ların nasıl geldiği değil, nasıl döndüğü daha önemli olur bazen…

Çünkü Kezban her yerde Kezban’dır.

Sırtına yüklendiği yalan, dolan, saptırma türünden argümanlarla gelip, hakikatin, doğrunun yamacına geçince çarpılırlar.

Yeter ki müminler mümin olsun. İmanına zulüm karıştırmasın. İhlasının ayarını korumayı başarsın…

***

Bulanık havanın cilveleri sadece Kezban vakalarıyla sınırlı kalmaz. Vicdanının sesini dinleyen, yeri geldiğinde güzellikleri alkışlamayı insanlığın gereği bilenlere de bire bir ilgi başlar bu zamanlarda…

Şerif Mardin Hoca’nın meşhur “mahalle baskısı” bu ilginin sonuçlarından birisiydi mesela ve o zaman kendimce bir değerlendirme yapmıştım. Mardin Hoca ilimin sınırlarını biraz zorlayarak maruz kaldığı aforozdan kurtulmak istemişti bana göre. Süreç ona da hatırlatılmıştı muhtemelen ve Hocanın ince anlayışına havale edilmişti. O da bir parça mümaşaat gösterince konu Kezban’ların marifetine havale edilmiş ve bir anda ortalık “mahalle baskısından” geçilmez hâle gelmişti.

Hocaya yapılan ne baskısıydı ki “patates baskısı mı?” Aşiret mi, klan mı, site baskısı mı?...

Sadece Mardin Hoca değil, medya ve üniversite camialarından olup, linç dönemlerinde objektif davranmak üzere bir kere olsun linç edilmek istenenlerin görüşüne başvuranlar da baskıyla karşı karşıya olmalı.

Olmalı diyorum çünkü sonuç ortada ama sebebi tahmin etme durumunda kalıyorum. Kendileriyle konuşma imkânı bulamadım.

Kendi hâllerine kalınca vicdanlarının sesini dinleyen bu insanlar son günlerde tam tersine işler yapmaya başladı. Havayı bulandırmak isteyenlerin bir kesimin üzerine boca edip, maksatlarına ulaşabilmek için ürettiği ne kadar iftira varsa hepsini tek tek sayarak bir nevi “pişmanlık bildirisi” yayınlıyorlar.

Özellikle Aydın Doğan Bey’i -muhtemelen yapmak istemediği bir işe yönlendirebilmek için- presleyen yazılar kaleme alıyor, olayları çarpıtıyorlar.

Bazı meslektaşlar bu durumu “Doğan grubunun Yeniçağ’laşması” olarak adlandırdılar. Bence bu isimlendirme yanlış. Ben olsam gazete olarak “Cumhuriyet’leşmesi” derdim. Çünkü bu süreç Hasan Cemal Bey’in yazdığı Cumhuriyet kitabının akabinde yaşanan tartışmalar ve mektuplaşmalarla başlayarak bu güne geldi. Nereye varmak istediği de belli. Muhtemelen Aydın Doğan Bey bu tür militanca tavır ve davranışları hazmedemiyor ve direniyor. Kendi grubu içinden, bir zamanlar objektif tavırlar ortaya koymuş kişilere yazdırılan yazılarla direnci kırılmaya çalışılıyor. “Bak bir zamanlar onları destekleyenler bile fark etti, neler yazıyorlar” diyerekten yapılıyor bunlar.

O yüzden diyorum ki, dikkat lazımdır. Bir zamanlar vicdanlı olabilmiş insanların bu gün yaptıklarına bakıp hemen kızmamalı, anlamaya çalışmalı. Kim bilir neler yaşıyorlar!...

HAMDİ YILMAZER - AKSİYON

15 Mayıs 2008 Perşembe

Hakkını Helal Et Kültürümüzün Ürünü

Samanyolu'nun yeni dizisi 'Hakkını Helal Et', bugünlerde 'senaryosunun yabancı dizilerden çalındığı' iddialarıyla gündemde.



Medyadaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen yapımcı Melih Sezgin, "Hakkını Helal Et'teki Murat'ın hayatı, iddia edilenin aksine, Fudayl bin İyaz'ın hayatıyla benzerlikler taşıyor." diyor.

Dizinin konseptini tek bir örneğe endekslemenin doğru olmadığını da söyleyen Sezgin'le, 'Hakkını Helal Et'in başarısını ve dizi hakkındaki eleştirileri konuştuk...

Senaryonun çalıntı olduğu iddiaları ortaya atıldı. Projenin ortaya çıkış süreci nasıl oldu?

Dizi bir hidayet hikâyesi olarak tasarlandı. Konusunu, hidayete eren bir adamın yaşadıkları oluşturuyor. Tarihte bizi çok etkileyen bir şahsiyet var: Kervan talancısıyken hidayete eren meşhur hadis râvisi ve mutasavvıf Fudayl bin İyaz... Dizideki Murat'ın hayatı, iddia edilenin aksine, Fudayl bin İyaz'ın hayatıyla benzerlikler taşıyor. Bu benzerlik birinci bölümde bir sahnede özellikle vurgulandı.

Murat'a ilham kaynağı olan kişi Fudayl bin İyaz mı?

Evet, ama dizinin konseptini tek bir örneğe bağlamak doğru değil. Tarihimiz ibretlik hikâyelerle dolu. Mesela İmam-ı Azam'ın babasının hikâyesi var, dördüncü bölümde işlediğimiz. Bir elmanın hakkını ödeyebilmek için elma bahçesinin sahibine hizmetkâr oluyor. Benzer hikâyeler günümüzde de yaşanıyor. Bülent Karacan'ın hayatı 'Tövbekâr hırsız' başlığıyla birçok habere konu oldu. Şimdilerde kitabı da piyasada. Eski bir hırsızken tövbe etmiş, çaldıklarını teker teker geri veriyor hak sahiplerine...

Başka bir diziyle benzeştiği iddialarına ne diyorsunuz?

Bu yakıştırmaları yapanların diziyi izlememiş oldukları belli. Eleştiriler yüzeysel, satıhtaki benzerliklere takılıp kalan ifadeler içeriyor. Saçı niye böyle, sakalı niye şöyle düzeyinde... Anlatılan hikâyenin başka örnekleri olabilir. Geçmişinden pişmanlık duyma bütün kültürler için ortak, insani bir duygudur. Fakat Hakkını Helal Et, ahlaki yargılarını hangi kültürden almaktadır? Asıl buna bakmak lazım.

Eleştirenlerin diziyi anlayamadıklarını mı söylüyorsunuz?

Maalesef öyle. Mabet düşüncesi birdir; ama bu Sinan'ın elinde Süleymaniye olur, başka bir mimarın elinde Milano Katedrali olur. Aralarında hem yapı hem de sembolizm açısından ciddi farklar vardır. Dizinin altyapısını oluşturan 'tövbe', 'kul hakkı' ve 'helallik isteme' gibi kavramların tamamı bu topluma ait. Hakkını Helal Et'in bu topraklara ait olduğunu görememenin asırlar boyunca sosyal ilişkilerimizi şekillendirmiş değerlere haksızlık olacağını düşünüyorum.

Dizinin yapımcısı olarak birinci ağızdan duymamız gerekirse, Hakkını Helal Et neyi anlatıyor?

Konsept cümlemiz şu: Hak üzerine uzanan bir kılıç da olsa boynunu ona uzatmaktan çekinme! Kültürümüzde hak kavramı çok derindir. Gıybet, suizan gibi meseleler başka kültürlerde bulamazsınız. Hakkını Helal Et, özetle kul hakkının önemini anlatıyor.

Seyircinin tepkisi nasıl peki?

Henüz dört bölüm oldu, ama dizinin otobüslerde, kahvehane köşelerinde, aile sohbetlerinde sıklıkla konuşulduğunu duyuyoruz. Mesajın yerine ulaşması mutluluk verici. Dizinin uzun soluklu olmasını diliyoruz; topluma anlatacağı daha çok şey var çünkü.

ZAMAN

18.Kasım.2007 13:26:03

Samanyolu Haber

Samanyolu Fanlari

Hakkini Helal Et Gercek Oldu

Hakkını Helal Et' dizisi Kırıkkale'de gerçek oldu. İşte ibretlik olay - Video

'Hakkınızı helal edin' - Video
Samanyolu Televizyonu'nun sevilen dizisi "Hakkını Helal Et" Kırıkkale'de gerçek oldu.

15 yıl önce araç teypleri çalan hırsız yaptıklarından pişmanlık duyarak Emniyet Müdürlüğü’ne bir mektup yazdı. Zarfın içine bir miktar da para koyan eski hırsız, polisten paranın, teyplerini çaldığı kişilere verilmesini istedi. Mektuba teypleri kimlerden çaldığını tek tek yazan şahıs, kendi kimliğini ise açıklamadı...



Eski bir hırsızın pişmanlığını ve sonrasında mallarını çaldığı vatandaşlardan helallik almaya çalışmasını konu edinen "Hakkını Helal Et" dizisi Kırıkkale'de kısmen gerçek oldu. Dizide, mağdur ettiği insanların tek tek kapısına giderek özür dileyen ve çaldığı malların karşılığını ödemek istediğini söyleyen hırsızın pişmanlığını Kırıkkale'de bir oto teyp hırsızı yaşadı.

Kırıkkaleli hırsız, dizideki Murat gibi teyplerini çaldığı insanların kapısına gitmedi ama helallik için polisten yardım istedi. 15 sene önce teyplerini çaldığı araçların sahiplerini arayıp bulan hırsız, Emniyet Müdürlüğüne bir mektup yazarak mal sahiplerine verilmek üzere 400 euro para gönderdi.

Eşine az rastlanan olayda hırsız, polise yazdığı mektupta ayrıca kimlerin araçlarından teyp çaldığını da tek tek anlattı.

Kırıkkale Emniyet Müdürlüğü Vicdan azabı çeken hırsızın ricasını gerçekleştirdi. Ekipler seferber oldu, helallik istenecek kişilerden 3'üne ulaşıldı. Emniyet Müdürü Salim Akça eski hırsızın gönderdiği paraları tutanak karşılığı, Emin Pozan, Ahmet Açıkgöz ve Musa Özgül'e teslim etti.

Hırsızın belirttiği diğer adreste ise kimse bulunmadı ve 100 euro üç fakir öğrenciye burs olarak verildi.

15 sene vicdan azabıyla yaşayan hırsızın helallik isteği sonunda gerçekleşti mal sahipleri haklarını tek tek helal etti.

Samanyolu Haber

Samanyolu Fanlari

Hakkini Helal Et

Türkiye dün akşam ''Hakkını Helal Et''i gözyaşlarıyla izledi - İşte muhteşem final - Video

Hakkını Helal Et'te ağlatan final - Video
Samanyolu Televizyonun büyük beğeniyle izlenen dizisi "Hakkını Helal Et" dün akşam da izleyenlere duygusal anlar yaşattı.

Başrollerini Mürşid Bağ ve Necla Nazır'ın paylaştığı ve müziğinde Erhan Güleryüz'ün imzası taşıyan dizinin dün akşamki bölümde konuk oyuncu olarak Yeşilçam'ın emektar isimlerinden Halit Akçatepe de yer aldı. Tövbekar hırsız Murat, alzheimer hastası emekli öğretmeni Zafer Hoca'sının 'hakkını helal etmesi için' yıllar sonra kapısını çalar. Öğrenciyken yaptığı hırsızlığı pişmanlık içinde itiraf eden Murat'a Zafer Hoca'sı hakkını helal etti mi?

İşte dün akşam Türkiye'yi ağlatan dizinin finali...

'Hakkını Helal Et' kültürümüzün ürünü

Bir hırsızın kul haklarından kurtuluş hikayesi...

Hayata hep serseri tarafından bakan Murat, hırsızlıkla, dolandırıcılıkla yolunu bulmakta; böylelikle bu adaletsiz dünyadan kendi payına düşeni aldığına inanmaktadır. Üstelik bu serseri yaşamından hiçbir şikayeti yoktur. Fakat son işinde yakayı ele verince Murat için her şey bir anda değişir. Hapse atılan genç adam, hırsızlığın sevimsiz yüzüyle karşı karşıya kalmıştır. Hapishanede geçen zorlu iki yılın ardından Murat’ın önünde iki seçenek belirir: Ya eski hayatına geri dönecek veya tövbe ederek yepyeni bir hayata başlayacaktır. Bu sürede karısı Murat’tan boşanmış, ona bir kez olsun haram süt emzirmemiş annesi ise geçimini sağlamak için el kapılarına temizliğe gider olmuştur. Fakat bunların hiçbiri Murat’ın yaptıklarından pişman olmasını sağlamaz. Ta ki Murat, babasının öldüğünü öğrenene kadar…

Bir ölümle gelen hesaplaşma…

Yıllar önce kendilerini terk eden babasının cenazesine giden Murat, hayatı boyunca kötü yaşayan, başkalarının hakkına giren bir insanın; kendi babasının düştüğü ibretlik hale bizzat tanık olur. Cenazeye katılan hiç kimse Murat’ın babasına hakkını helal etmemiştir. Bu durumdan çok etkilenen Murat, hatalarıyla yüzleşerek derin bir iç hesaplaşma yaşar. Hapishanede ve devamındaki günlerde gördüğü o garip rüya da yavaş yavaş anlam kazanmaya başlamıştır.

Tövbe kapısı aralanıyor

Sırtında tonlarca günah, kurtuluşuyla arasında yüzlerce hayat olduğunu fark eden Murat, daha önce kötülükte bulunduğu insanlardan helallik istemek için kolları sıvar. Tövbe kapısını aralayan eski hırsız, artık geçmişte işlediği günahlardan pişmandır ve üzerindeki kul haklarından kurtulmalıdır. Fakat bu nasıl olacaktır? Hakkına girdiği onca insanı tek tek nasıl bulacaktır? Her bölüm farklı bir macera yaşayacak olan Murat, hatalarını telafi etmek için var gücüyle çabalarken onu bu helallik alma serüveninde kimi zaman dramatik kimi zaman da komik olaylar bekleyecektir.

18.Kasım.2007 13:41:51

Samanyolu Haber

Samanyolu Fanlari