30 Nisan 2009 Perşembe

ÖZGÜL SAĞDIÇ İLE RÖPORTAJ

TEK TÜRKİYE'NİN SEVİLEN KARAKTERİ İLE SOHBET TADINDA RÖPORTAJ

Tek Türkiye’nin Tatlı kızı, bazen yaramazlık yaptı, bazen aşırı şirindi. Bazen ağladı, bazen güldü. Onu ayıran bir özelliği vardı...

Bir çoğu üzgünlüğünü ifade etmek için ağlamak zorundaydı, bir çoğu mutluluğu dile getirmek için gülmeliydi. Ama o sadece gözleriyle yaşadığı duyguyu ekrana taşıyabildi! Berfin, üzgünken ağlamasa bile, onun o bakışları her şeyi anlatıyordu. Berfin sevinçliyken, tebessümüne bile gerek yok, güzel gözleri her şeyi ortaya koyuyordu.

Şimdi Tek Türkiye’nin sempatik güzeli Berfin rolüyle tanıdığımız Özgül Sağdıç hakkında bilinmeyenlere iniyor, onunla Tek Türkiye’nin her yönünü konuşuyoruz.

Özgül Sağdıç kaç yılında ilk kez ekranlara çıktı ve sizi oyunculuğa heveslendiren ne oldu?

Aslında oyuncu olmaya karar verdiğim zaman neden oyuncu olmak istediğimi hatırlayamayacağım kadar eski. Oyuncu olma fikri oluşmaya başladığında henüz ortaokuldaydım. Hiç çok fazla televizyon izleyen bir çocuk olmadım fakat neler olduğunu şimdi hatırlamadığım tiyatro oyunları yayınlanırdı televizyonda o zamanlar; onları izledikçe oyuncu olmak istediğimi anladım ve bir özel tiyatroda ilk sahneye çıktığımda 12 yaşındaydım. Nedense hiç başka bir şey olmayı düşlemedim ve liseyi bitirince konservatuara girdim. İlk televizyon işimi yaptığımda henüz konservatuarda öğrenciydim. TRT yapımı olan 13 bölümlük bir diziydi yıl 2003.

Oyunculuk eğitimi alırken mimiklerden, duruşa birçok konuda ders alınır, sizin bakışlarınızı bu kadar güzel kullanmanızda, eğitim hayatınızda aldığınız bir dersin etkisi mi var, yoksa tamamen doğuştan gelen bir kabiliyet mi?

Konservatuar süreci aslında oyuncu adayının kendini sınadığı, sınırlarını görmeye çalıştığı bir süreçtir. Şüphesiz bütün derslerin oyuncunun gelişimine katkısı büyüktür. Ancak gözleri ifadeli kılan samimiyettir bana göre. Benim, yaptığım bütün işlerde ve aslında hayatımda en üstte tuttuğum değer samimiyettir.

Sette birbirinden eğlenceli ya da bazen sinir bozucu olaylar olabiliyor. Size yıllar sonra Tek Türkiye seti dendiği zaman, şöyle eskilere gidip hatırlayacağınız anı ne olurdu?

Yıllar sonra biri bana tek Türkiye seti dediğinde bu zamanları gülümseyerek hatırlayacağımı söyleyebilirim. O kadar çok anı var ki... Örneğin gece gündüz çalıştığımız o yoğun zamanlarda bir kış günü -ben o zamanlar dağdayım- ve hava eksi 30 derece. Çekime sabah erken saatlerde başlamışız ve yine sabaha çok az kalmış olmasına rağmen set hala bitmemiş. Hepimiz oldukça gerginiz. Nasıl ısınacağız elbette çay içerek. O derece soğuk havada hiç üstüne çay dökülen birini gördünüz mü bilmem. Ben ilk o zaman görmüştüm. Nevi şahsına münhasır biri olan set çaycımız Mehmet Emin çayın döküldüğü ilk saniyeler mutlu olmuş olsa da ısındığı için, ilerleyen saniyelerde üzerindeki kıyafet taşa dönmüştü. Dikkat ettiyseniz saniyeler diyorum ben de o zaman öğrendim. Meğer donma işlemi o derecelerde bu kadar hızlı oluyormuş. Aslında korkunç bir anıymış gibi geliyor kulağa ancak şu an o zamanları gülümseyerek hatırlıyoruz hepimiz. Hep birbirimizi çok seven bir ekip olduğumuzu söylüyoruz. Bizler birbirimizi aslında biraz da bu yüzden çok seviyoruz çünkü nice sıkıntıyı hep birlikte yaşadık. Çok şey paylaştık bu da bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı.

Genelde herkese işte oynadığınız rol içinize sindi mi diye bir soru gelir, ben size mesleğiniz içinize sindi mi diye sormak istiyorum. Mesela “ Ya Özgül bir doktor olmalıydı, ya da polis” bu gibi kendi kendinize söylendiğiniz hiç oldu mu? Oyuncu olmasanız ne olmak isterdiniz?

Aslında bu ülkede oyuncu olmak gerçekten zor. Yaptığınız her işte hep bir şeyler eksik kalıyor. Başka bir sistematiği var (!) bu işin bu ülkede. Bazen iyi bir oyuncu olmanın çok da bir karşılığı olmayabiliyor. Fakat daha önce de dedim ya hiç başka bir iş yapmayı düşünmedim. Şimdi bu soruyu kendime sorduğumda bir cevap bulamıyorum açıkçası. Elbette yapmak istediğim başka şeyler de var ancak, onlar da tıpkı oyunculuk gibi bir ömür isteyen işler. Bu yüzden şimdilik yolumda yürümeyi seçiyorum. Yalnız şunu söyleyebilirim ki hayalini kurduğum hayatı yaşamaya başladığımda kilden heykeller yapmak istiyorum evimin bir köşesinde.

Bir de geçenlerde dizimizin Doktor Tarık’ı Ozan Çobanoğlu ile yaptığımız röportajda, kendisine sanat ile siyaseti ayırabilir miyiz diye sorduğumuzda “sanat insan olduğu için vardır. Ve insan oldukça sanatta siyasette hep olacaktır.”diye güzel bir cevap aldık. Dizileri de sanat kavramının içine katabilir miyiz? Ve her sanat eserinin bir vereceği mesaj mutlaka varsa “ Tek Türkiye” nin birlikten öte vermek istediği başka bir mesaj var mı?

Diziler bizde çabuk üretilen ve çabuk tüketilen, tüketildikten sonra da bir o kadar çabuk unutulan tüketim ürünleri haline geldi maalesef. Dolayısıyla tüketim ürünü haline gelen bir şeyi sanat eseri olarak görmek bence yanlış olur. Her sanat eseri bir mesaj vermelidir diye düşünmüyorum doğrusu. Sanat eserleri kimi zaman bir fikri ortaya koyarken kimi zaman da sadece haz uyandırabilir. Elbette bunu bütün sanat dalları için söylüyorum. Fakat öyle ya da böyle her sanat eserinin mutlaka söylediği bir şey vardır diyebiliriz. Bir eserden alınacak mesaj o eserin alıcısıyla doğru orantılıdır bana göre. Tam bu noktada’ Tek Türkiye’ye gelirsek bu işi izleyen ve beğenen insanlar alınacak mesajları zaten alıyorlar diye düşünüyorum; dedikten sonra bu didaktik konuşmayı burada bitiriyorum.

Siz bu dizinin yapımcısı olsaydınız, Tek Türkiye’ye nasıl bir sezon finalini nasıl düşünürdünüz?

Ben de herkes gibi terörün son bulduğu, çaresizliklerin çözüldüğü, insanların birbirini töre adına öldürmediği, çocukların okuyabildiği… Kısaca insanların yaşama haklarının ellerinden alınmadığı bir yer hayal ediyorum. Tek Türkiye’de de böyle bir final düşünmek istiyorum.

Tek Türkiye, Sağırsu’ dan şehre çıkacak mı? Peki, Berfin’ de şehre yerleşecek mi?

Maalesef bu sorunuzun cevabını inanın ben de bilmiyorum.

Sete yaz geldi mi, şimdi orada havalar nasıl, çekimler kolaylaştı mı biraz? Dağ ve doğal hava iştah açar derler sette de böyle bir durum var mı? Yemeklerle aranız nasıl?

Yok sete henüz tam anlamıyla yaz gelemedi. Hala paltolarımızı kullanıyoruz ama bir ya da iki bölüme artık paltolarımızı çıkartırız herhalde. Artık bu şartlara o kadar alıştık ki iştah açılması gibi bir durum söz konusu değil açıkçası. Metabolizmamız bu koşullara atık uyum sağlıyor. Yemeklerle aram hep normal düzeyde oldu. Ne çok yerim ne de az. Ama karnım açken çalışmakta çok zorlandığımı söyleyebilirim

Size özel bir fan sitesi mevcut. Yoğun bir ilgi, hep olumlu düşüncelerle dolu mesajlar.. Bu siteden hayranlarınızla iletişime geçip onların size özel yazılarını okumak size ekstra güç veriyor mu ve onlara onların sizin meslek hayatınızdaki önemini nasıl ifade etmek isterdiniz? Bir oyuncu için fanlarının önemi nedir?

Buradan sizin aracılığınızla hepsine çok teşekkür ediyorum. Yaptığınız işin karşılığını buluyor olması çok önemli. Özellikle de o işin devamı için. Bir oyuncunun emeğinin karşılığını böyle alabiliyor olması çok mutluluk verici bir şey. Ben de bu mutluluğu yaşıyorum doğrusu.

Bu arada dizide anne olacağınızı öğrendiniz. Rol icabı da olsa anne olmak nasıl bir his?

Berfin’ in hamile olduğunu Yılmaz’a çekinerek söylediği bir sahne vardı. O sahnede oldukça heyecanlandım.

Turneler, çekimler, tiyatrolar derken gerçekten birçok şeye vakit ayıramayacağınız bir hayatınız var. Yinede evlilik ve aile kurmak hakkında ne düşünüyorsunuz?

Özel hayatla iş yaşamını birbirinden ayrı tutmak gerektiğini düşünüyorum. Kişi eğer bir aile kuruyorsa ne olursa olsun o ailenin ihtiyacı olan zamanı o aileye vermek zorundadır bana göre.

Ve son olarak Türk dizi ve sinemalarının, Hollywood eserlerinin başarısına ulaşması için ilk yapılması gereken nedir? Ve sizin her hangi bir Oscar ödülü almasa da, sizce Oscar’a layık bir Türk Sineması var mı? Sinema ve dizi sektörümüz umut vaat ediyor mu?

Ben Türk sinemasının Hollywood yapımı işlerle karşılaştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çok farklı yerlerde duruyorlar aslında. Ancak Hollywood filmlerinin teknik açıdan oldukça başarılı olan filmlerinin başarısına ulaşmak için elbette teknik açıdan gelişmiş olmak gerek. Fakat buna da çok takılmamak gerektiğini düşünüyorum. Belki, atıyorum ‘Yüzüklerin Efendisi’ gibi bir film yapamayabiliriz. Ama yapmayalım da zaten, biz başka şeyler yapalım. Örneğin ‘Muhsin Bey’ gibi ‘Gölge Oyunu’ gibi ‘Eşkıya’ gibi filmler yapalım. Ben Türk sinemasının çok da hazin bir yerde durduğunu düşünmüyorum. Dizi sektörüne gelince maalesef aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Dizi konusunda evet çok başarılılar. Olanaklarını sonuna kadar kullanıp iyi işler çıkartıyorlar. Sağlam yazım ekipleri var. Bizde biraz ne yazık ki az parayla ne kadar çok iş yaparım mantığı hakim. Hal böyle olunca da yapılan ve unutulan işler oluyorlar. Elbette başarılı projeler de yok değil onları da zaten hepimiz hala hatırlıyoruz.

Ailenin her şeyden daha değerli olduğuna ve ailesinin ona inancıyla daha da başarılı bir hayat yakalayacağına inanan güzel oyuncu Özgül Sağdıç’a başarılar diliyoruz.

Kaynak: Özgül Sağdıç Röportajı

KRİZDEN EN AZ ETKİLENEN SAMANYOLU TELEVİZYONU

Yerli diziler de ekonomik krize yenik düştü

Tüm dünyada etkisini gösteren ekonomik kriz TV dünyasında da etkisini gösterdi . Ekonomik krizin TV dünyasındaki en büyük etkisi, yüksek bütçelerle hazırlanan yerli dizilerde görüldü. Bu dizilerden birçoğu yayından kaldırılırken, birçoğuna da bir süre ara verildi. Kanalların başvurduğu bir diğer çözüm ise bu dizileri iki haftada bir yayınlamak oldu.

Ekonomik krizle birlikte reklam verenlerin bütçe kısıtlamasına gitmesi, buna bağlı olarak da TV’lerin gelir kaynağı olan reklam gelirlerinde azalmanın olması, TV kanallarında bir maliyet kaygısı oluşturdu. Bir yandan yapımcılar yerli dizilerin maliyetlerini azaltma yoluna giderken diğer yandan da daha düşük maliyetle hazırlanabilen yarışma, müzik ve eğlence programlarına yönelmeye başladılar. Televizyon kanallarının en önemli gelir kaynaklarının reklam girdileri olduğunu ve reklam verenlerin reklam bütçelerinde uygulayacakları operasyona bağlı olarak tabii ki bir azalma ya da artma söz konusu olduğunu ifade eden Çekimleri Konya’nın Selçuklu ilçesine bağlı Sille mahallesinde ve Konya’nın bazı köylerinde yapılan ve STV ekranlarında yayınlanan “Tek Türkiye” dizisi yapımcısı Salih Asan, “Şu anda reklamdaki düşüşten ziyade anlaşması yapılmış reklam bütçelerinin tahsilatı noktasındaki sıkıntı belki de yayıncı kuruluşlarda krizi daha da derinleştiriyor” dedi. Medya takip merkezinin yaptığı araştırmaya göre, 1-14 Aralık tarihleri arasında sekiz kanalın prime-time kuşağında toplam 44 yerli dizi yayınlanırken, bu sayı ocak ayının aynı döneminde 32 adete geriledi.

Krizden en az etkilenen Samanyolu Televizyonu

Tek Türkiye dizisi yapımcısı Salih Asan, “Bu gün dünya ülkelerinin öncelikli sorunu gibi duran ekonomik krizin ülkemizi de etkilediği muhakkak. Ülkemizi nasıl dünya ülkeleri ile kıyasladığımızda en az bir hasarla atlatıyorsa, Samanyolu Televizyonu şirketler bazında değerlendirildiğin en az hasarla atlatma çaba ve gayretinde. Bunu da başarıyor” dedi. Şikayet etme iktisat et prensibinden hareketle harcamaların yeniden gözden geçirildiğini ve geleceğe yönelik altyapı yatırımlarının rölantiye alındığını söyleyen Asan, dünyanın etkilendiği krizden dolayısıyla en az etkilenildiğini ve şirketin yönetim kurulunun öncelikli hedefinin şahsi menfaatten öte televizyonun uluslar arası standartlarda daima kendisini geliştirme ve yenileme olduğundan, diziler noktasında da, programlar noktasında da bir duraklama söz konusu olmadığını belirtti. Asan, sadece geleceğe yönelik teknik altyapı hedeflerinin belki biraz ötelenmiş olduğunu dile getirdi. “Biz Tek Türkiye dizisi olarak krizden çok ciddi etkilendiğimiz söylenemez” diyen Asan, “Zira Tek Türkiye dizisi star ya da ön odaklı bir yapım değil proje merkezli bir dizi. Biz starlara değil projeye güvenerek yola çıktık ve yola çıkarken ayağımızın da, yorganımızın da boyunu biliyorduk” şeklinde konuştu.

28 Nisan 2009 Salı

KOLLAMA 51. BÖLÜM

Kollama 51. Bölüm

Kollama, soluk soluğa izleyeceğiniz yeni bölümüyle ekrana geliyor.

Yiğit, Necip’ten aldığı bilgiye göre Gölge’yi sorguya çeker.
Gölge, ya Yiğit’i ikna edecek ya da ölecektir.
Savcıya suikast kuranlar tam yakalanacakken Necip’e gelen bir haber suçluları kurtarır.
Melike ise yine masum kız rolünde Yiğit’i fethetmek için tüm oyunlarını oynamaktadır.
Fakat ansızın çıkan bir arazi olayı Yiğit’i felaket köşeye sıkıştırır.
Destek Büro, Yiğit’in Gümüş Kurşun olduğunu öğrenecek mi?

Kollama, heyecan dolu yepyeni bölümüyle 1 Mayıs Cuma akşamı 19.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler...

Fragmanı İzle:



Kaynak: Kollama 51. Bölüm

TEK TÜRKİYE 67. BÖLÜM

Tek Türkiye 67. Bölüm

Tek Türkiye'de bu hafta birçok saklanan gerçek gün yüzüne çıkıyor.

Tarık, Çetin’den aldığı kasetleri izlerken, biran önce kasetleri savcılığa teslim etme kararı alır.
Fakat Çetin, Tarık’ı engellemek için bütün köyü ateşe vereceği söyler ve köyü basar.
Şivan ise biran önce hapishaneden kaçmak ve oğlu Bekir’i kurtarmak için elinden geleni yapar.
Fakat sonunda örgüt Bekir’i yakalar.
Şivan’ın suçsuzluğu ortadadır ama şimdi de Bekir’in cezası ölümdür.
Yıllar sonra ortaya çıkan bir haber de Zelal’i çok sevindirir ama bu sevinci fazla sürmez.
Yılmaz baba olacağının haberi alırken, Avdo ve Kezban’ın evlilik hayalleri Muhtar tarafından hep durdurulur.
Şivan, oğlunu kurtarabilecek mi? Zelal’i sevindiren haber ne?
Tek Türkiye, merak edilen yepyeni bölümüyle 30 Nisan Perşembe akşamı 19.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler...

Fragmanı İzle:




26 Nisan 2009 Pazar

DOĞRULUK EKSENİ 29. BÖLÜM

Doğruluk Ekseni 29. Bölüm

Doğruluk Ekseni’nde planlar, iftiralar, oyunlar herkesi şüpheye düşürüyor...
Ansızın Uğur’u katillik ile suçlayan kadın Sırma’nın kafasında büyük soru işareti bırakıyor. Sinem, tam kurtulacakken, yeni bir tuzağa düşüyor ama bu sefer şansı yaver gidiyor...
Haşim’i ise korkunç bir plan bekliyor. Servet, gün geçtikçe daha kötüye giderken, Yakup öğretmen, duygularına yeniliyor...
Sırma, artık Oğuz ile yeniden birleşmek için umutlanmışken, açılan bir kapı tüm umutlarını yıkıyor...

Doğruluk Ekseni, hareket dolu yepyeni bölümüyle Samanyolu’nda...
Yorumlar, kritikler, fragman ve multimedya Samanyolu Fanları'nda...
Fragmanı izle:



Kaynak: Doğruluk Ekseni 29. Bölüm

25 Nisan 2009 Cumartesi

AYNA ŞİLİ'DE

Saim Orhan'ın sunduğu Ayna, bu hafta Türk vatandaşlarına vize uygulamayan Güney Amerika'nın yeşil ülkesi Şili'de. Ekip, başkent Santiago sokaklarında gelenekleri gereği üzeri yırtık ve dilenci kılığında üniversite öğrencileriyle karşılaşıyor.

Ayrıca Şili, hiçbir faaliyet gerekmeksizin meyve ve sebzeleri uzun süre muhafaza edebilmesi ile ünlü bir ülke.

Ayna, bu akşam 22.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler.

KENDİ OKULUMUZA DOĞRU 28. BÖLÜM

Kendi Okulumuza Doğru 28. Bölüm

Ömer, tüm aramalara rağmen bulunamaz. Çektiği acıya dayanamadığı için intihar etmeyi düşünür. Fakat gittiği yerde sürpriz bir isimle karşılaşır. Ömer intihardan vazgeçip okula dönünce herkesin içi rahatlar. Pınar onu tedaviye ikna eder. Ancak Ali hala, kız kardeşi ile Ömer arasında olanlara bir anlam veremez. Öğrenciler Pınar ve Ömer'e bir sürpriz hazırlamak isterler. Bir oyun yapıp Pınar ve Ömer'i aynı tekneye bindirirler. Fakat Ömer 12 saat içinde iğne olmazsa ölecektir. Tekne kıyıdan uzaklaşırken Pınar hiç beklemediği biri ile karşı karşıyadır.

Yapımcı: Melih Sezgin
Yönetmen: Gökhan Erkut
Oyuncular: Özbek Yıldız, Betül Koçlu, Bedia Ener Öztep, Çağrı Mengüç, Şakir Gürzumar
Yayın Günü ve Saati: 25 Nisan Cumartesi 19:40

Fragmanı İzle:



Kaynak, Fragman İzle, İndir: Kendi Okulumuza Doğru 28. Bölüm

22 Nisan 2009 Çarşamba

KOLLAMA 50. BÖLÜM

Kollama 50. Bölüm

Süha ile yaşadığı gerginlikten sonra dikkatleri üzerine çeken Yiğit, görevden istifa kararı alır. Melike, ona yakın görünmeye çalışıp, işlerini hallederken, Dokuzparmak, bir parmağını daha kaybeder. Mesut ve Gürsel, Ferruh’un iltifatlarına nail olacak işler yaparken, en sonunda Savcıya suikast göreviyle rütbeleri arttırılır. Necip’i ise Yiğit hakkında, yüreğini yakacak olan bir gerçek beklemektedir. Memduh ve Necip, Gümüşkurşun’u çözmüşken, Yiğit duydukları karşısında, Gölge’yi konuşturmaya karar verir. Yiğit, Gölge’yi konuşturabilecek mi, Necip’i gümüş kurşun olmadığına ikna edecek mi?

Fragmanı İzle:



Kaynak, Fragman indir, İzle: Kollama 50. Bölüm

TEK TÜRKİYE 66. BÖLÜM

Tek Türkiye 66. Bölüm

Çetin, Tarık'ı tutuklamak için götürür.
Abdul ise bunu fırsat bilerek ikili oynayıp Tarık'ı kendi yanına çekmeyi amaçlar. Tarık, Abdul sayesinde kurtulmayı başarır. Fakat kendisini kurtaracak olan asıl belge Çetin'in elindedir. Tarık kimsenin aklına gelmeyecek bir plan yaparak Çetin'in karşısına çıkar. Çetin ya belgeleri verecektir ya da ölecektir. Şimdi herkesin kozlarını paylaşma zamanıdır. Çetin, Tarık'a yenilmemek için Dila'yı kaçırtmaya karar verir. Ancak kimsenin hesaba katmadığı, herkesi kurtarabilecek biri daha vardır. Ve O da geçmişiyle hesaplaşmak üzeredir.

Yapımcı : Salih Asan
Yönetmen : Çelik Berksoy
Oyuncular : Ozan Çobanoğlu, Sabri Özmener, Murat Çobangil, Özlem Akınözü, Özgül Sağdıç
Yayın Günü ve Saati : 23 Nisan Perşembe 19:40

Fragman İzle:



Kaynak, Fragman indir, İzle: Tek Türkiye 66. Bölüm

21 Nisan 2009 Salı

SAMANYOLU FANLARI 4 YAŞINDA

Samanyolu Fanları 4 yaşında !

Dünyanın dört bir ucundan Samanyolu Televizyonu için bir site açtılar ve o site şimdi 4 yaşında...

Bu site, bir ilk olma özelliğini de taşıyor.

Abdullah Bulca Mersin’den, Levent Çakıroğlu, Yunus Göktaş Viyana’dan, Halit Demir İstanbul, Avni Şahin Ankara ve Enis Bera Hollanda’dan, dünyanın dört bir ucundan internet üzerinden birleşip, Samanyolu Televizyonu için bir site açtı ve şimdi 4 yaşında!...

Sitenin kurucusu, “kanala olan hayranlığım 2005 Şubat Soğuğu gibi muhteşem bir yapımı fark etmemle başladı” diyor. Mühendis birçok arkadaşı ile birleşip sırf Samanyolu Televizyonu’nun tanıtımını yapmak, dizilere katkı da bulunabilmek için her türlü masrafları kendileri karşılayarak bir fan sitesi kurmuşlar.

Kuruculardan Bulca, “bu siteyi kurarken hiçbir maddi beklentim olmadı, 20 Nisan 2005’ten bu yana giderek artan üye sayımızdan dolayı çok reklam teklifi aldık ama kesinlikle kabul etmedik. Çünkü bizim için gönüllülük esastı” diyor. Peki, neden bu kadar önemli Samanyolu Televizyonu sizin için sorusuna “ Bunun cevabı, Samanyolu Ekranında gizli. Kaç tane kanal var insan odaklı ve sadece “ İyi olun güzel bir insan olun insanları ve çevreyi sevin, siz sevdikçe her şey güzelleşir” diyen.. Samanyolu’nun şu güne kadar yayınlanmış bütün dizilerine bakın hepsinde bu mesajı göreceksiniz. Bizler için bu kadar yapım üreten bir kuruma böylesi bir site az bile” cevabını veriyor.

2005'te kurulup, 2007 yılından bu yana da tamamen Samanyolu Fanları olarak yayın hayatında. 20 Nisan’da dördüncü yılına girecek olan sitede kurucu ve moderatörlerin çalışmaları ile birçok Samanyolu dizilerinde boy gösteren oyuncular ile hasbıhal formları açılmış. Bu site Samanyolu yapımcıları, oyuncuları tarafından da takip edilir hale gelerek ağını ve fonksiyonunu giderek büyütmüş..

Amerika’dan, Hollanda’dan, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir ucundan 9000’e yakın kayıtlı üyesiyle bir ilke imza atan Samanyolu Fanları, Samanyolu Televizyonu var olduğu sürece, Samanyolu Televizyonu için var olmaya devam edeceğe benziyor.

Kaynak: Samanyolu Fanları 4 Yaşında!

MESAJ YAĞIYOR: SENARİST SIRMA'YI AĞLATMA

Mesaj yağıyor: Senarist, Sırma'yı ağlatma

Beyaz Gelincik’te hercai kız Ceyhan, Kollama’da kararlı ve güçlü Halime, Doğruluk Ekseni’nde duygusal bir doktor Sırma...
Peki bu birbirinden keskin karakterleri canlandıran Ayçin Tuyun kim ve seyirciler onu en çok hangi karakterde benimsemiş!...

Televizyon ekranlarında sempatik gülüşü ve masum yüzü ile tanıdığımız Ayçin Tuyun, şimdilerde Samanyolu Televizyonunda yayınlanan “Doğruluk Ekseni” dizisinin hep ağlayan ve mutsuz kızı olmuş durumda.

Doğruluk Ekseni de reyting çıtasını gittikçe yükselten, seyircilerini kendine bağlamayı başaran bir aile dizisi. Küçük bir kasabada yaşayan, büyük bir ailenin yaşayabileceği tüm sıkıntıları ele alan bu dizi, özellikle şu günlerde izleyicisini kendine bağlamış durumda.

Diziye gelen olumlu ve olumsuz eleştiriler o kadar sıcak ve o kadar içten ki olumsuz eleştirileri bile okuyunca insan, diziseverlerin bu diziye nasıl bağlandığını çok kolay anlayabiliyor.

Resmi sitede o kadar yoğun bir mesaj trafiği başlamış ki yorumları okuyup, onaylamak bile bir hayli vakit alır hale gelmiş.

Mesajların özü ise şu “Sırma nolur, Uğur’u kabul etme”, “Sinem, artık Oğuz’u Sırma’ya bırak”, “Senarist duy sesimizi Sırma’yı daha ağlatma”, “Sırma lütfen dikkatli ol, Uğur’dan uzak dur”

Seyircinin bu kadar gönlüne taht kuran Sırma karakteri yani Ayçin Tuyun, bu diziden önce de yine Kollama dizisinde Halime karakterini canlandırmıştı. Bir süre sonra senaryo gereği dizide şehit olup, diziden ayrılan Ayçin Tuyun, o günden beri “Ne olur Halime geri dön” mesajlarıyla, sevenleri tarafından Kollama dizisine geri çağrılıyor.

Kollama dizisinde yine başrol oyuncusu ve Yiğit Komiseri canlandıran Orhan Bıyıklı ile dizide, büyük bir sevgi bağı kurup tam evleneceği gün şehit olan Halime karakterinin ardından Kollama seyircileri Yiğit Komiser dizide başka bir kıza yönelince de kanalın resmi sitesini mesaj yağmuruna tutmuş. Sakın Yiğit, Halime’yi unutmasın, başka kıza bakmasın diye. Ve bunlardan dolayı diziden ayrılmasına rağmen Yiğit Komiserin odasında Ayçin Tuyun’un fotoğrafı hep görülmekte. Yani Ayçin Tuyun, Halime karakterini o kadar içten ve yerinde oynamış ki senaryo gereği diziden ayrılsa da, seyirciler onu Kollama dizisinden hala ayırmamış.

Kendini bu kadar sevenlerine kabullendiren, bu kadar seyirci ile arasında mükemmel bağ kurabilen Doğruluk Ekseni’nin Sırma’sı, Kollama’nın Halime’si, Ayçin Tuyun kimdir?

1986 yılında Manisa’nın Turgutlu ilçesinde dünyaya gelen oyuncu, lise eğitimini Ataköy Cumhuriyet Lisesi’nde tamamlamıştır. 2005 yılında TUR-VAK oyunculuk bölümünden mezun olan Ayçin Tuyun, çekimlerden arta kalan zamanlarında voleybol ve buz pateniyle de ilgileniyor. Gitar ve piyano çalan oyuncu, çok sayıda reklam filminde ve çeşitli kliplerde oynamıştır. Şeytan Sofrası ilk dizi deneyimi olan Tuyun, 2005 yılında Beyaz Gelincik dizisinde boy göstermiştir. Şeytan Sofrası, Ümmü’nün Türküsü, Dağlar Delisi, Terme Çayı gibi projelerde de başarı ile görev almıştır. Dövme sinemasıyla da beyaz perdeleri aralayan Ayçin Tuyun, oynadığı her karakteri yaşayarak oynayan oyuculardan. Onu, Beyaz Gelincik dizisinde zengin ve hercai kız Ceyhan olarak tanımıştık. Daha sonra Kollama dizisinde genç ve kararlı bir polis Halime olarak gördük. Şimdi ise Doğruluk Ekseni’nde ise oldukça duygusal bir doktor karakterini canlandırıyor. Ayçin Tuyun, bu birbirinden keskin karakterleri oldukça iyi ekranlara taşıyor. Ve şimdi Ayçin Tuyun’ den bu karakterleri dinliyoruz.

Seyircilerin sizinle bu denli yakından temas kurması ve sizi bu kadar kabullenmesi karşısında ne düşünüyorsunuz?

Öncelikle bu beni çok mutlu ediyor bende sevenlerimi çok seviyor ve saygı duyuyorum. Hasbıhale çağırıyorlar ancak yoğun çalışma temposundan dolayı onlarla iletişime geçemiyorum, Sormak istedikleri ne varsa doğruluk ekseni sitesinde sorabilirler. Fırsat buldukça bütün sorulara cevap vermeye çalışacağım. Dediğim gibi bu beni çok mutlu ediyor ama beraberinde sorumluluk da getiriyor çünkü işime ve özel hayatımda daha da dikkatli olmam gerektiğini düşünüyorum.

Halime karakteri ile Sırma karakteri arasında benzerlikler buluyor musunuz? Ve hangi karakteri kendinize yakın buluyorsunuz?

Evet buluyorum, İkiside gururlu ve duygusal karaktere sahipler. Halime benim ilk göz ağrım diyebilirim. Halime’nin yeri benim için her zaman daha farklı çünkü her şeyden önce o bir anneydi. Bir anne rolü oynamak benim için çok büyük bir deneyimdi.

Üstelik hem anne hem polis. Sırma da benim için önemli bir karakter. Özünde çok duygusal ne kadar güçlüde görünse o aşık bir kız, akıllı bir doktor.

İkisini de ayırt etmek istemiyorum çünkü iki karakteri de çok severek oynuyorum. Sırma’nın duygusallığını Halime’nin dik duruşunu kendime yakın buluyorum. Ama dediğim gibi Halime benim ilk göz ağrım.

Sürekli ağlamanız sevenlerinizi cidden çok üzüyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz. Sırma artık gülecek mi?

Sırma’nın gülmesini bende çok istiyorum gerçekten ağlamaktan gözlerim şişti. Ancak Sırma’nın içinde bulunduğu durum onu ağlatıyor ve duygusallaştırıyor. Aynı zamanda kızgınlıkla gurur yaparak zaman zaman hata yapabilecek düşünceleri aklından geçirebiliyor ama tamamen durumlar ve şartlar onu bu yöne sürüklese de Sırma akıllı bir doktor hata yapacağını sanmıyorum. Daha doğrusu bende hata yapmasını istemiyorum.

Kollama dizisinden ayrıldınız ama hala daha seyirciler “ Neden Ayçin Tuyun iki dizide birden oynamadı” diye sorarken, Yiğit Komiserin odasından resminiz hiç eksik olmuyor. Ve Yiğit Komiser başka birine yönelse direk uyarı mesajları geliyor diziye. Bu konu hakkında düşünceleriniz?

Halime ve Yiğit çok uyumlu çiftlerdi. Bu yüzden sevildiklerini düşünüyorum. İki dizide oynamam mümkün değildi. Senaryo gereği Kollama'da Halime’nin ölmesi gerektiği bana söylendiğinde çok üzüldüm. Ama daha sonra Doğruluk Ekseni’nin Sırma karakteri bana teklif edildi ben de Samanyolu seyircisinden ayrılmak istemediğim için kabul ettim.

Birde çektiğiniz klipler sevenleriniz tarafından büyük bir beğeni ile karşılandı, tekrar klip çalışması düşünüyor musunuz?

Birçok sanatçının klibinde rol aldım ayrıca reklamlarda da oynadım, klip ve reklam çalışmalarım tabii ki devam edecek.

İlerde düşündüğünüz sürpriz bir projeniz var mı?

Bir sinema filmi projesi var, yakın zamanda netleşecektir.

Samimi sohbeti için genç ve başarılı oyuncu Ayçin Tuyun’ e teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.

Kaynak: Ayçin Tuyun

20 Nisan 2009 Pazartesi

DOĞRULUK EKSENİ 28. BÖLÜM

Doğruluk Ekseni 28. Bölüm

Sinem, Oğuz'u Uğur hakkında uyarır. Oğuz duydukları karşısında çok şaşırır ve bildiklerini Sırma ile paylaşır. Fakat Sırma Oğuz'un söylediklerine inanmaz. Hala Oğuz'a karşı öfkelidir. Oğuz ise bunu ispatlayacağına söz verir. Fakat bu düşündüğü gibi kolay olmayacaktır. Uğur, Oğuz'a engel olmak için tehlikeli bir hamle yapar. Bu arada Işıl, Fikret'in bakımı için ekstra bakım ücreti ister fakat burnunun ucundaki servetten habersizdir. Tüm bunlar olurken Servet ise yaşadıklarına dayanamayarak çevresindekilere zarar vermeye başlar. Hapishane'den çıkan Behiye ise Uğur'la hesabını görmek için Adalılar'ın evi nin yolunu tutar.

Doğruluk Ekseni yeni bölümüyle 21 Nisan Salı akşamı 19.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler.

Fragman İzle:



Kaynak: Doğruluk Ekseni 28. Bölüm

SAMANYOLU FANLARI 4 YAŞINDA

Bu bir ilk; Bir özel kanal için hiçbir beklenti olmaksızın bir site kuruldu!..


Samanyolu Fanları 4 yaşında!.....

Abdullah Bulca Mersin’den, Levent Çakıroğlu, Yunus Göktaş Viyana’dan, Halit Demir İstanbul'dan, Avni Şahin Ankara'dan ve Enis Bera Hollanda’dan, dünyanın dört bir ucundan internet üzerinden birleşip, Samanyolu Televizyonu için bir site açtı ve şimdi 4 yaşında!...

Sitenin kurucusu, “Kanala olan hayranlığım 2005 Şubat Soğuğu gibi muhteşem bir yapımı fark etmemle başladı” diyor. Mühendis birçok arkadaşı ile birleşip sırf Samanyolu Televizyonu’nun tanıtımını yapmak, dizilere katkı da bulunabilmek için her türlü masrafları kendileri karşılayarak bir fan sitesi kurmuşlar.

Kuruculardan Bulca, “bu siteyi kurarken hiçbir maddi beklentim olmadı, 20 Nisan 2005’ten bu yana giderek artan üye sayımızdan dolayı çok reklam teklifi aldık ama kesinlikle kabul etmedik. Çünkü bizim için gönüllülük esastı” diyor. Peki, neden bu kadar önemli Samanyolu Televizyonu sizin için sorusuna “Bunun cevabı, Samanyolu ekranında gizli. Kaç tane kanal var insan odaklı ve sadece “İyi olun güzel bir insan olun insanları ve çevreyi sevin, siz sevdikçe her şey güzelleşir” diyen.. Samanyolu’nun şu güne kadar yayınlanmış bütün dizilerine bakın hepsinde bu mesajı göreceksiniz. Bizler için bu kadar yapım üreten bir kuruma böylesi bir site az bile” cevabını veriyor.

2005 de kurulup, 2007 yılından bu yana da tamamen Samanyolu fanları olarak yayın hayatında. 20 Nisan’da dördüncü yılına girecek olan sitede kurucu ve moderatörlerin çalışmaları ile birçok Samanyolu dizilerinde boy gösteren oyuncular ile hasbıhal formları açılmış. Bu site Samanyolu yapımcıları, oyuncuları tarafından da takip edilir hale gelerek ağını ve fonksiyonunu giderek büyütmüş..

Amerika’dan, Hollanda’dan, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir ucundan 8000’ e yakın kayıtlı üyesiyle bir ilke imza atan Samanyolu Fanları, Samanyolu Televizyonu var olduğu sürece, Samanyolu Televizyonu için var olmaya devam edeceğe benziyor.

Kaynak: Samanyolu Fanları 4 Yaşında

BUGÜN DÖRT, YARIN KIRK YAŞINDA OLACAĞIZ...

Bugün Dört, Yarın Kırk Yaşında Olacağız...

20 Nisan 2009'un ilk dakikalarını yaşarken kaleme alayım istedim bu satırları. Sitemiz 4 yaşına girerken ki, duygu-düşünce ve hissiyatımı paylaşayım istedim sizlerle. Kelimeleri eğip bükmeden, ne yazabileceksem bir iki satır karalayıvereyim istiyorum.

Önceki gün yoktuk biz. O zamanlar soğukları alabildiğine yaşıyorduk. Kışın tipilere, yazında çöl fırtınalarına tutuluyorduk. Maskelerini takıyordu birileri ve habire üzerimize geliyorlardı, ellerinde savaş baltaları ile. Balonları ise alabildiğine şişmişken....

Ve bizler dünü anlatılmaz duygularla yaşıyorduk. Zaten parmakla gösterilecek kadar azdık bu dünyada. O, ilk heyecan ile atılınmıştı meydana, kurtlar sofrasına... Anlatacak bir dert, kazanılacak milyonlarca gönül vardı. Niyet halis ve duygularda duru olunca; beklenen konuklar birer ikişer gelmeye başlamışlardı. Kısa zamanda dolmaya başladı, yeniden kurmaya çalıştığımız dünyamız. "Herkesin hem öğrenci hem de öğretmen" olduğu mektep hüviyetinde bir düşünce platformumuz vardı artık. "İnancımız batıl değildi ki; ümidimiz kırılgan olsun" diyorduk avazımız çıktığı kadar. Kimseyi korkutmadan. "Deşifre edilecek çok ama çok gerçeğimiz vardı" artık...

Bugün 4. yaşımızı kutluyoruz hep beraber. Ne çok sığdırmıştık geçen yıla ve yıllara. Birlikte programlar yapmış, eşi ve benzeri olmadığını düşündüğümüz "Samanyolu TV" yi ziyaret etmiştik. Sosyal organizasyonlar yapmıştık gönlü ve sanatı büyük dizi oyuncularımızla...

"Geçen yıldan bu yıla ne seni en çok etkiledi" derseniz? Van-Saray'da 8 metre kare 8 çoçuğu ile yaşayan bayan ile kardeşlikte sınırları ve hafsalaları zorlayan; ihtiyacı olduğu halde "bana değil yan komşuma verin" diyen yaşlı teyzenin ifadeleri dışında, Samanyolufanları'nın Güllerin Sfendisine (SAV) sahip çıkmasıdır.

20 Nisan bu site için çok önemli bir gün olsa da; daha da önemlisi "Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım"a matuf Gül Efendi'nin dünyamıza miladi teşrif günü olmasıdır. O'nun için son bir aydır yapılan hummalı çalışmalar, dağıtılan salavatlar ve sitemizdeki yarışmalarla dahada anlamlı hale gelmiş olması. Yine biz O'nu hakkıyla anamamışızdır. Ama O'nu inşeallah ulaşabildiğimiz her gönüle hatırlatmaya çalışmışızdır.

Dünü ve bugünü anlatım size öncelikle... Yarın 40 yaşında olduğumuz günleri Rabbimiz bize gösterir mi...
Bilemiyoruz... Ama 40 yaşında olmayı bu duygu ve düşüncelerle hayal etmenin zorluğunu yaşıyorum. Yaşamalıyız da... Yarın adına yeni şeyler söylemek lazım.

"Çok ama çok umutlu ve ümitliyim" diyebilirim. Çünkü çok gayretli üyelerimiz var. Sitemizin 4. yaşı ve bilhassa Güllerin Efendisinin dünyaya teşrifinin 1438 yılı hepimize hayırlı olsun...
Nice güzel günlere...

20 Nisan 2009
Levent Çakıroğlu

Kaynak: Bugün Dört, Yarın Kırk Yaşında Olacağız

16 Nisan 2009 Perşembe

* Kutlu Doğum Özel * Aylık Bülten - Nisan 2009 > YENİ !


















Samanyolu Fanları, aylık bültenlerini Efendimiz'in (s.a.v) doğum gününü kutladığımız Kutlu Doğum'a ayırdı.
Siz de bu güzel ve özel çalışmayı indirmek ve okumak istersiniz diye düşündük. Buyurun:
Kutlu Doğum Özel e-dergi > Nisan 2009 > Aylık Bülten (Okumayan kalmasın)
indirme linki http://rapidshare.com/files/221418397/SamanyoluFanlari.com-AYLIK.BULTEN-NiSAN-2009--SAYI-4.pdf

İndirmeden sayfa sayfa bu özel sayıyı görmek için TIKLAYINIZ

örnek PDF ÖN İZLEME :








Emeği geçen tüm Tüm Samanyolu Fanları'na teşekkürler. Allah Herkesten Razı olsun.

KUTLU DOĞUM HAFTAMIZ MÜBAREK OLSUN

Kutlu Doğum Özel>Nisan Ayı >Aylık Bülten > Okumayan kalmasın
http://rapidshare.com/files/221418397/SamanyoluFanlari.com-AYLIK.BULTEN-NiSAN-2009--SAYI-4.pdf
İndirmeden sayfa sayfa bu özel sayıyı görmek için TIKLAYINIZ

KOLLAMA REYTİNGLERİ

10 Nisan 2009 Cuma Reytinglerde

HEDEF KITLE : TOTAL
NO PROGRAM ADI KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 ADANALI ATV 13,70% 32,07%
2 ASI KAND 8,57% 20,00%
3 ADANALI (OZET) ATV 6,35% 16,33%
4 YEMEKTEYIZ-PT SHOW 6,10% 17,75%
5 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER STAR
6,02% 18,80%6 KOLLAMA STV 5,32% 12,94

%HEDEF KITLE : AB 15 KOLLAMA STV 2,75% 7,52%

KENDİ OKULUMUZA DOĞRU 27. BÖLÜM



Kendi Okulumuza Doğru 27. Bölüm

Ali , kardeşi ve Ömer arasında yapılacak olan nişanı engellemeye çalışmaktadır. Ama hiç kimse gerçeği anlatmamaktadır. Bu arada Berk, Özlem'in gizli olarak çektiği fotoğrafları büyüterek okula asar. Radyodan Özlem hakkında korkunç şeyler söylenir. Tüm okul Ömer ile Özlem'in üzerine gelir. Tekin bunun üzerine Berk'i bir düelloya davet eder. Ama Ali'nin olanlardan haberi yoktur. Bu durumdan haberdar olan Özlem, yaşamına son vermeye karar verir. Bu sefer problemlerin çözümü çok uzaktadır.

Kendi Okulumuza Doğru, yeni bölümüyle 18 Nisan Cumartesi akşamı 19.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler.

Fragman İzle:



Kaynak: Kendi Okulumuza Doğru 27. Bölüm

ERGENEKON SAVCILARI STV Mİ İZLİYOR?

Ergenekon soruşturması kapsamında düzenlenen her operasyondan sonra "Acaba olabilir mi?" sorusu aklıma geliyordu. Ama her seferinde "Hadi canım sende. Olur mu hiç?" diye kendimi böyle şeyleri düşündüğüm için suçluyordum. Ta ki son operasyona kadar. Terör örgütü üyesi suçlamasıyla evi basılarak arama yapılanların arasında Türkan Saylan olduğunu da görünce, bu düşüncelerim netlik kazandı. "Sanki Ergenekon savcıları, Samanyolu TV'yi izleyip, operasyonları öyle yapıyorlar" dedim kendi kendime. Siz "Bu da nereden çıktı?" demeden önce konuyu şöyle özetleyeyim:

Samanyolu TV'de 2005 yılında Şubat Soğuğu isimli bir dizi yayınlanmaya başlandı. Dizi ilk bölümlerinden itibaren "İslami Kurtlar Vadisi" olarak anılmaya başlandı. Bazıları, dizide yer alan Tahir Mutlu karakterinin aslında Fethullah Gülen olduğunu bile yazdı. Zira Tahir Mutlu, tıpkı Gülen gibi giyiniyor, Gülen gibi bakıyor ve Gülen gibi konuşuyordu. Samanyolu TV yöneticilerinden o dönem hemen yalanlama gelmişti. "Tahir Mutlu'nun Gülen'le bir alakası yok" diye. Ancak, "Samanyolu TV'de bir dizi yayınlanacak ve içinde Gülen olmayacak. Olacak şey mi?" düşüncesiyle STV yöneticilerinin açıklamalarına kimse inanmamıştı.

Neyse gelelim asıl konuya. Tahir Mutlu, emekli bir tarih öğretmeni. Bir mevzudan dolayı yurt dışına gitmek ve uzun süre orda kalmak zorunda kalmış ama daha sonra Türkiye'ye dönüyor. Dizinin kötü adamı ise Mehmet Aziz Tarman. Ulusal Güvenlik ve Yüksek Strateji Komitesi'nin ve ayrıca "Cemiyet" adı verilen illegal bir yapılanmanın başkanı. Tahir Mutlu, Tarman'ın can düşmanı. Tarman'ın tek derdi ülkeyi karıştırmak, bütün suçları da Tahir Mutlu'nun üzerine atmak ve onu ortadan kaldırmak, başka işi gücü yok. Dizi özetle bunun üzerine kurulu.

"M.Aziz, Cemiyet’in başkanlığına gelmiştir... Görevi ise, bazı sermaye, medya, bürokrasi mensupları ve karanlık güçlerle işbirliği yaparak, kurdukları bu kirli yapının devamını sağlamak ve kendisi gibi olanların gizli iktidarını korumak...

...

M.Aziz’in düşman olarak seçtiği isimlerden biri de Tahir Mutlu olur. Fedakar bir tarih öğretmeni ve ülke çapında tanınan bir kitap yazarı olan Tahir Mutlu, son derece saygın, adı hiçbir kirli işe bulaşmamış, insanların değer verdiği bir isimdir.. Söz konusu karanlık yapının işine gelmeyen fikirleri açık yüreklilikle dile getiren, gazetelerde yazı yazan Tahir Bey’in hatırı sayılır derecede okuru ve seveni vardır… M.Aziz, gerçek anlamda bir kanaat önderi olan bu cesur adamın uğraşmaya değecek, vurunca ses getirecek biri olduğunu zaten çok iyi bilmektedir."

Yukarıdaki iki paragraf dizinin fan sitelerinden birinden alıntıdır. Bu iki paragraf bile Fethullah Gülen, Tahir Mutlu benzerliğini ortaya koymaya ve bugünkü Ergenekon soruşturmasını anlatmaya yeterli.

İlginçtir, bu "Cemiyet" denilen ve bir çeşit derin devlet yapılanmasını çağrıştıran bu örgütün dolayısıyla Mehmet Aziz Tarman'ın her yere eli ulaşmaktadır. Hizbullah'dan PKK'ya, aşırı sol terör örgütlerinden çetelere, hatta bazı askerlere kadar geniş bir yelpazeye sahiptir. Tarman suçları o kadar iyi organize etmektedir ki, Fadime Şahin ve Müslüm Gündüz baskınından tutun da Şevki Yılmaz, Hasan Hüzeyin Ceylan, Hasan Mezarcı gibi eski RP'li milletvekillerinin bir dönem yaptığı abuk subuk konuşmaların bile Tarman'a ilişkili olduğu teması işlenir. Tahmin ettiğiniz gibi Gazi olayları, Alevi önderlerine düzenlenen saldırılar, cemevlerine yapılan eylemler, her türlü bombalama ve suikastler "Cemiyet"in işidir. Yooo düşündüğünüz gibi değil, Ergenekon'un 2. iddianemesinden bahsetmiyorum, Şubat Soğuğu dizisini anlatıyorum.

Devam edelim... Şubat Soğuğu dizisinde bir dernek oluşumu izleyiciye sunuluyor. Diziye göre bu dernek, Türkiye'nin özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden başarılı kız öğrencileri seçip İstanbul'a getirir. Başında bir kadın yöneticinin bulunduğu bu dernek, aslında kötü adam Tarman'ın faaliyet alanı içerisindedir. "Burs vereceğiz, okutacağız" diye İstanbul'a getirilen ve derneğin yurdunda barındırılan bu kızlar aslında çok kötü bir tuzağın pençesindedir. Dernek başkanı kadın, aslında gizli bir Hristiyan misyoneridir ve kızların da beynini yıkamaktadır. Zaten dizide ne kadar iyi ve güzel bir iş varsa Tahir Mutlu'nun ne kadar kötü, aşağılık, kaka işler varsa Tarman işidir.

Dizide konu edilen ve gerçek hayatta da Fethullah Gülen'in Doğu ve Güneydoğu'daki yurtlarını ve faaliyetlerini sekteye uğrattığı belirtilen bu dernek, Türkan Saylan'ın öncülüğündeki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'dir. Adamlarda bu derneğe karşı ne kadar kin ve nefret varsa, kendi çevirdikleri dizide bile yer verip aşağılamayı, çamur atmayı ihmal etmemişler. Öfkenin boyutunu siz tahmin edin.

"Ergenekon'da şimdi ne olacak? Sıradaki kim?" diye merak eden ve benim yukarıdaki yazdıklarıma inanmayan varsa, bir zahmet Samanyolu TV'nin arşiv bölümüne "Şubat Soğuğu" yazıp aratsınlar. Toplam 78 bölüm var. Tabii bugünleri anlamak için büyük bir sabırla biraz geriden izlemek gerekir. Bir kaç bölüm izledikten sonra bugünkü Ergenekon soruşturmasında yer alan tüm suçlamaları orada bulabilirsiniz. Hatta bir adım ötesini bile. Hayırlı seyirler...
hasantahsin.com sitesinden alıntıdır.

KOLLAMA'YA BİR ÖDÜL DAHA

İlçe Emniyet Müdürü,Kollama İçin "Gözüm Arkada Kalmadı" Dedi
Emniyet Teşkilatının 164. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Yaşar Cimilli Coşkun Kolejinde bir kutlama töreni gerçekleştirildi. Törene Maltepe İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Pek, Emniyet Teşkilatından ( Yunuslar, Trafik Polisleri, Olay Yeri inceleme Ekibi gibi ) gruplarda katıldı.

Ayrıca törene Samanyolu Televizyonunun gözde dizisi Kollama ekibinden Mehmet Özgür, Orhan Bıyıklı ve Süeda Çil’de katıldı. Emniyet Teşkilatı tarafından büyük ilgi gören oyuncular birbirinden güzel sorularla dizinin polis teşkilatı tarafından sıkı takip edildiğine bizzat şahit oldu.

“ Biz bilim ile yakınlaştıkça, Suç, İstanbul’dan uzaklaşıyor” sloganıyla Emniyet Teşkilatını karşılayan okulda Maltepe İlçe Emniyet Müdürü, gündemin sıcak takipçisi Kollama için şunları söyledi;

“ Ben makam odamı Necip Amire verdim. Ve gördüm ki makam odam ekranlarda çok faydalı şeylere vesile oluyor. Gözüm arkada kalmadı. Diziyi aksatmadan takip etmeye çalışıyorum. Gerçekten bu dizi tamamen bizi anlatıyor. Dizide her yaşanan olay bir gerçek. Yalancı şahitler yüzünden hapse düşen meslektaşlarımız, en çok sevdiğini gözleri önünde kaybeden arkadaşlarımız, aylarca çoluk çocuğuyla aynı masada oturamayan polis memurlarımız var. Ve bu dizide bunların hepsine değinilmiş. Bu dizide bir de polisinde halkın sevgisine ihtiyacı var noktası gösteriliyor. Gerçekten bizim de sevgiye, anlayışa ihtiyacımız var, üzerimizdeki formamız halk için hizmetimizin simgesi ve halkla aramızda olumlu bir köprüdür. Birde bu proje polisin duyguları ile hareket etmediğini ve belirli sınırları olduğunu gösterdi. Dizide Yiğit, nikâh masasında şehit edilen eşinin katiline ne küfredebildi ne dövebildi. Yaptığı tek şey yakalayıp adalete teslim etmek oldu. Çünkü bizim görevimiz sadece bu. Biz araştırır, bulup, yakalarız, ötesini Türk Adaletine teslim ederiz”

Dizide Yiğit Komiser rolünde oynayan Orhan Bıyıklı, canlandırdığı karakterin oldukça içine sindiğini ve yapabilecek gençlere polis olması yönünde telkinler verdiğini söyledi.

Aslen eğitimci olan dizide Necip Komiserin eşini canlandıran Süeda Çil ise, Polis eşi olmak nasıl sorusunu, “inanın zor olduğunu biliyordum ama bu kadar zor olduğunu tahmin etmiyordum. Şimdi nişanlıyım ve iyi ki bir polisle evlenmiyorum diyorum. Gerçekten en az polis olmak kadar zor polis eşi olmak. Eşinin eve dönüp dönmeyeceğinden emin değilsin. Sürekli kötü bir habere kodlanıp kalıyorsun. Hep hareket, hep aksiyon. Polis eşlerine de Allah kolaylık versin” diye cevapladı.

Necip Komiser rolündeki Mehmet Özgür, halk ile aranız nasıl ve dizi neden bu kadar ilgi gördü sorusuna, “ İnsanlar cidden beni komiser gibi benimsemişler, Aman Allah korusun diye dua edenler, Amirim değip selam verenler oluyor. Bu dizinin bana çok getirisi oldu. İnsanlarımızın emniyet teşkilatına gösterdiği saygı ve sevgiyi sanki bizde onlardanmışız gibi yaşadık ve gördük.” Dedi. Dizinin tutulması konusuna gelince, Süeda Çil; “ Mehmet Özgür’ün evi Antalya’da, haftada iki, üç gün ailesi ile ya oluyor ya olmuyor, 11 aylık çocuğunu göremiyor, büyük fedakârlıklar gösteriliyor ve madem bu kadar fedakârlık yapıyoruz buna değsin işimizde çok kaliteli olsun mantığı yakalanıyor, haliyle buda diziye samimiyeti ve başarıyı katıyor” dedi.

Sette yaşanılan olaylardan bahsederken Mehmet Özgür, “ Yiğit komiser yani Orhan Bıyıklı dizide dublör kullanmıyor. O arabadan arabaya atlama sahnelerini hep kendisi yapıyor. Yani senaryo gereği orada ölmeyebiliriz ama hayat bu ya bu tehlikeli sahnelerde ne olacağı belli olmaz. Bu yüzdende rolü yaparken aslında yaşıyoruz da. Dizinin ilk üç bölümünde polisleri hissederek oynuyorduk, ama şimdi hissederek oynamıyoruz, bizzat yaşıyoruz.” dedi.

Bir polis memurunun “ Dizinizi takip ediyoruz ama hiç emniyet güçlerinin maddi sıkıntılarına değinmiyorsunuz” eleştirisine Süeda Çil, “Ben on bölümdür aynı eteği giyiyorum, çünkü biliyoruz ki memur eşleri diğer dizilerdeki gibi günde beş kere kıyafet değiştirmezler, bundan dolayı da çok emin bir şekilde diyebilirim ki Kollama dizisi, Emniyet Teşkilatının maddi zorluklarını ele alan en güzel dizidir” dedi.

Coşkun Koleji tarafından plakete layık görülen Kollama dizisinin oyuncuları, Emniyet Teşkilatının ve eğitimcilerin yoğun ilgisi ile törenden ayrıldı.

Emniyet Teşkilatımızın yıldönümlerini tebrik ediyor, bir iki haftaya baba olacak Orhan Bıyıklı’ ya, dünya evine girme hazırlığında olan Süeda Çil’e ve başarılı oyunculuğuyla göz dolduran Mehmet Özgür’e başarılar diliyoruz.

SYG Metin Yazarı / Sultan CAN

KOLLAMA 49. BÖLÜM


Kollama 49. Bölüm

Yiğit, başından geçenleri hatırlamıyor.
Fakat son zamanlarda yaptığı aşırı davranışlarından dolayı ansızın görevinden alınıp masa başı bir işte görevlendiriliyor. Süha ise Rana'ya önemli şeyler anlatmaya karar veriyor.
Fakat Dokuzparmak ona hayatı karışılığında şok bir teklifte bulunuyor.
Bu teklifi kabul etmek zorunda kalan Süha, Yiğit'in sonunu hazırlayacak olan plana uyuyor.
Plan işlerse, Yiğit için daha zor günler başlayacaktır.

Kollama heyecan dolu yepyeni bölümüyle 17 Nisan Cuma akşamı Samanyolu'nda. İyi seyirler.

Fragman İzle:



Kaynak: Kollama 49. Bölüm

TEK TÜRKİYE 65. BÖLÜM

Tek Türkiye 65. Bölüm

Tek Türkiye yeni bölümüyle ekrana geliyor. Tarık, Selma’yı ve köylüyü korumak için kendisini Abdul’den yana görünen bir olarak tanıtmaktadır. Selma örgüte geri döner uyuşturucuları teslim eder. Fakat Şivan’ın bir şartı daha vardır. Selma bu şart karşısında şoke olur. Bu arada Berfin ise beklemediği anda Dila’dan güzel bir haber alır. Artık onun için her şey daha farklı olacaktır. Dila ise, bir sabah Şivan’ı karşısında görünce şaşkına döner. Şivan gururun dinlemeyip kalbindeki heyecanla ilginç bir hediyeyle Dila’nın kapısını çalar. Fakat Şivan, kendisinin bile bilmediği bir gerçekle yüzleşmek üzeredir.

Yapımcı Salih Asan
Yönetmen Çelik Berksoy
Oyuncular Ozan Çobanoğlu, Sabri Özmener, Murat Çobangil, Özlem Akınözü, Özgül Sağdıç
Yayın Günü ve Saati
16 Nisan Perşembe 19:40

Fragman İzle:



Kaynak, Fragman indir, İzle: Tek Türkiye 65. Bölüm

14 Nisan 2009 Salı

SAMANYOLU YAYIN GRUBUNDA FREKANS DEĞİŞİMİ

Samanyolu yayın grubunda frekans değişimi

Samanyolu yayın grubundaki STV Avrupa, Mehtap, SHaber, Yumurcak ve Hazar TV kanallarının yayın frekansı 7 Nisan itibarıyla değişti. Halihazırdaki yayınlar ile yeni frekanstaki yayınlar bir ay süre ile birlikte devam edecek.

Bir ayın sonunda ise mevcut frekanslardaki yayınlar sona erecek. Kanalların yeni frekansları şöyle: STV Avrupa-Mehtap-Saber ve Yumurcak televizyonları, Türksat 3A 42 E /Frekans: 11064/ Mhz: 64 Pol: Vertikal (Dikey)/Sr:13.000/Fec: 5/6'dan izlenecek. Hazar TV'nin frekansı ise Türksat 3A 42 E /Frekans: 11048/ Mhz: 48 Pol: Vertikal (Dikey)/Sr:2.400/Fec: 5/6 oldu.

13 Nisan 2009 Pazartesi

HALİME GİBİ DİK DURUYOR, SIRMA KADAR DUYGUSAL

Kollama ve Doğruluk Ekseni adlı dizilerde yer alan Ayçin Tuyun her iki rolle de benzerlikler taşıdığını söylüyor.

TELEVİZYON

Beyaz Gelincik'in hercai kızı Ceyhan rolüyle tanınan Ayçin Tuyun, Samanyolu Televizyonu izleyicisi tarafından yakından takip ediliyor. Oyuncu, önce Kollama dizisinde genç ve kararlı polis memuru Halime'yi canlandırdı. Ancak Halime beklenmedik bir zamanda şehit oldu ve diziden ayrıldı. Sevenleri ise bu durumu pek kabullenemedi, öyle ki dizide Halime'nin büyük aşk yaşadığı Yiğit Komiser'in başka biriyle ilişki ihtimali tepkiyle tarşılandı. Tulun, Yiğit'in masasındaki fotoğrafıyla izleyiciye gülümsemeye devam ediyor.


HALİME BENİM İLK GÖZ AĞRIM

Ayçin Tuyun şimdilerde ise Doğruluk Ekseni adlı dizide duygusal doktor Sırma'yı canlandırıyor. Oyuncu iki rolün de kendisi için oldukça önemli olduğunu ve iki rolle de benzerlikler taşıdığını belirtiyor. “Sırma'nın duygusallığını Halime'nin dik duruşunu kendime yakın buluyorum” diyen Tuyun rolleriyle ilgili şöyle konuşuyor: “İkisi de gururlu ve duygusal karaktere sahipler. Halime benim ilk göz ağrım diyebilirim, Onun yeri benim için her zaman daha farklı çünkü her şeyden önce o bir anneydi. Sırma da benim için önemli bir karakter. Özünde çok duygusal ne kadar güçlü de görünse o âşık bir kız, akıllı bir doktor”
Ayçin Tuyun kimdir?
1986 yılında Manisa'da dünyaya gelen ve 2005 yılında TUR-VAK oyunculuk bölümünden mezun olan Ayçin Tuyun, çekimlerden arta kalan zamanlarında voleybol ve buz pateniyle ilgileniyor. Çok sayıda reklam filminde ve kliplerde oynayan Tuyun'un ilk dizi deneyimi Şeytan Sofrası. Oyuncu ayrıca, Beyaz Gelincik, Ümmü'nün Türküsü, Dağlar Delisi, Terme Çayı gibi projelerde yer almış.
13.04.2009

Kaynak: Halime Gibi Dik Duruyor Sırma Kadar Duygusal...

KOLLAMA'YA ÖDÜL

Kollama'ya Ödül

DOĞRULUK EKSENİ 27. BÖLÜM

Doğruluk Ekseni, yeni bölümüyle ekrana geliyor.

Sinem sonunda pes ediyor ve polise teslim oluyor.
Sırma ise yaptığı şeye bin pişman.
Uğur, Işıl ile planlarına devam ederken, her şeyi bozmak isteyen Cemile, Işıl tarafından uçurumdan atılıyor.
Fikret ise Aliye'nin kapısına dayanıp onu suçluyor.
Bu arada yargılanma süresince hapishanede kalmak zorunda olan Sinem, orada gördüğü korkunç bir gerçekle sarsılıyor.
Işıl ve Uğur hakkında hiç kimsenin bilmediği gerçeklerin üzeri örtülürken Fikret ansızın aldığı bir telefonla şoke oluyor.

14 Nisan Salı 19:40

Fragman izle:



12 Nisan 2009 Pazar

POLİS HAFTASINDA KOLLAMA'YA ÖDÜL





Sevilen dizi Kollama'ya ödül

Türk polisi 164 yılı geride bıraktı. Ülkede huzur ve güvenliği sağlamak adına canlarını yeri geldiğinde hiçe sayan emniyet mensuplarının yeni yaşını Emekli Emniyetçiler Derneği Ankara Altınpark'ta kutladı.

Sunuculuğunu Türk halk müziğinin sevilen sesleri Nuray Hafiftaş ve Bilal Ercan'ın yaptığı gecede Türk Müziğinin usta sesleri Yücel Arzen ve Devrim Gürenç konuk oldu.

Emniyet teşkilatı mensuplarının eş ve çocuklarının moralini yüksek tutmak amacıyla düzenlenen gecede renkli görüntüler vardı. Bir çok önemli ismin hazır bulunduğu gecenin sürpriz konukları Samanyolu Televizyonu’nun sevilen dizileri "Kollama" ve "Doğruluk Ekseni"nin oyuncuları oldu.

Gecede Samanyolu Televizyonu'nun beğeniyle izlenen Kollama dizisi ödüle layık görüldü. Oyunculara ödüllerini Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu verdi. Dizi oyuncularına ilgi oldukça yoğundu. Hayranları oyuncularla fotoğraflar çektirdi imzalarını aldı. Zaman zaman oyuncular yoğun ilgi karşısında zor anlar yaşadı.

Kaynak: Kollama'ya Ödül
Videoyu indirip izlemek için tıklayınız: Polis Haftasında Sevilen Dizi Kollamaya Ödül (Video)

11 Nisan 2009 Cumartesi

KOLLAMA - SEYİS BABA'NIN VEDASI - VİDEO

Biz bu dünyadan gider olduk,
Kalanlara selam olsun.
Bizim için hayır dua,
Kılanlara selam olsun.
Ecel büke belimizi,
Söyletmeye dilimizi,
Hasta iken halimizi,
Soranlara selam olsun.
Salâ verile kastımıza,
Gider olduk dostumuza,
Namaz için üstümüze,
Duranlara selam olsun.
Aşık Yunus söyler sözü,
Yaş doludur iki gözü,
Bilmeyen ne bilsin bizi,
Bilenlere selam olsun.

KOLLAMA - HALİME VE YİĞİT - VİDEO

KOLLAMA'DAN ÖZEL SAHNELER - VİDEO

47. Bölümden bir sahne...

10 Nisan 2009 Cuma

KENDİ OKULUMUZA DOĞRU 26. BÖLÜM

Samanyolu'nun beğeniyle izlenen gençlik dizisi Kendi Okulumuza Doğru, yeni bölümüyle ekrana geliyor.
Dizinin bu haftaki bölümünün konusu şöyle;
Ali ve kardeşlerinin kafalarını karıştıran gizemli olayların sırrı ortaya çıkıyor.
Hiç kimsenin beklemediği bir durumdur bu.
Ali bu konuyu çözmeye çalışırken Pınar ve Özlem'in arası, Ömer yüzünden oldukça geriliyor.
Derken Tekin'e kalan ani miras herkesin hayatını alt üst ediyor.
Tekin ailesini karşısına alarak evi terk ederken Berk, Özlem'e kötü bir tuzak kuruyor.
Bu arada köyden gelen beklenmedik misafir yüzünden Ömer'i zor günler bekliyor.

Fragman izle:



Yayın Günü ve Saati: 11 Nisan Cumartesi / 19.40

Kaynak, Fragman indir, İzle: Kendi Okulumuza Doğru 26. Bölüm

9 Nisan 2009 Perşembe

KOLLAMA 48. BÖLÜM

Samanyolu'nun ilgiyle izlenen polisiye dizisi Kollama, bu hafta 48. bölümüyle ekrana geliyor.

Kollama’da bu hafta Destek Büronun yüzü gülecek!.. Necip’in öldüğünü söyleyen doktorlar, Necip’te hayat emareleri görünce hem büyük bir şaşkınlık yaşarlar hem de çok mutlu olurlar. Hüner ve çocuklar ise bu harika habere inanamazlar. Necip’in kendine gelmesi ile şişlenme olayı aydınlığa kavuşurken, Yiğit zor durumdadır. Yiğit, Melike’nin büyük oyununa dur diyebilecek mi? Hafızasının silinmesi için türlü işlemler gören Yiğit, ya her şeyi unutacaktır ya da ölecektir.

Fragman izle:



Yapımcı: Mustafa Kartal
Yönetmen: Gül Güzelkaya
Oyuncular: Mehmet Özgür, Orhan Bıyıklı, Süeda Çil
Yayın Günü ve Saati: 10 Nisan Cuma / 19:40

Kaynak, Fragman indir ve İzle: Kollama 48. Bölüm

7 Nisan 2009 Salı

TEK TÜRKİYE 64. BÖLÜM

Tek Türkiye 64. bölümüyle ekrana geliyor.
Tek Türkiye’de büyük bir kovalamaca ve şok gerçekler gün yüzüne çıkıyor.
Doktor Selma, tekrar örgütün güvenini kazanmak için Abdül ve adamları ile ölümüne savaşmaktadır. Şivan, Selma’nın ölümü için gün sayarken, Botan, Selma için büyük bir operasyon yapmaya karar verir. Abdul’ün evine yerleşen Tarık, insanların inançları ile nasıl oynandığını Selma’nın sayesinde anlar. Selma için Botan ve Tarık bir olup, tehlikeli bir çatışmanın içine girer. Bir yandan bu büyük kovalamaca yaşanırken, bir yandan Çoban Avdo ile Kezban’ın evlilik planları tamamen suya düşer.
Tek Türkiye, 9 Nisan Perşembe 19.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler...
Tek Türkiye 64. Bölüm fragmanı samanyolufanlari.com farkıyla verilecektir.

Kaynak: Tek Türkiye 64. Bölüm

DİLA, HEMŞİRELİĞİ TEYZESİNDEN ÖĞRENİYOR

Dila, hemşireliği teyzesinden öğreniyor

Tek Türkiye'nin hemşire Dila'sı Müjgan Gönül, rolüne hemşire teyzesinin yardımıyla hazırlanıyor. Teyzesinin tavsiyeleri ise soğukkanlılık konusunda yoğunlaşıyor.

Müjgan Gönül'ü değil; ama 'Dila'yı tanımayan yok. 'Dila ablamız' diyenler, 'Mutlu olsun artık bu kız.' diyenler, doktor Tarık'a kızanlar (!), yolunu kesip 'Sizin hayranınızım.' diyenler vs... Tabii ki bu denli sevilmesinde 'Tek Türkiye'deki hemşire Dila rolünün etkisi büyük; ancak oyunculuğu ve tevazuuyla kendisini sevdirmesini de bilmiş Gönül... İlk televizyon deneyimi olan 'Tek Türkiye'de kendisini yetiştirmeye çalışan ve tecrübeli rol arkadaşlarından sürekli yeni şeyler öğrenmeye gayret eden oyuncu, izleyiciden ve dizinin fanlarından gördüğü ilgiyi anlata anlata bitiremiyor. "Hiç tanımadığınız insanların sizi ekrandan görüp bu kadar sevmesi mutluluk verici. İlk defa böyle bir şey yaşıyorum. Mutluluk verici." diyor. 'Tek Türkiye'de içine kapanık, yüzü hiç gülmeyen, sürekli ağlayan; ancak memleketine de hizmet etmek için can atan bir hemşire tiplemesiyle çıkıyor izleyici karşısına. Ve bir de içine attığı, kimselerle paylaşamadığı Doktor Tarık ile arasındaki platonik aşk var... Bu durum dizinin sıkı takipçilerini de etkilemiş olacak ki Gönül'e gelen mesajların büyük bölümünde izleyiciler Dila'nın mutlu olmasını istiyormuş. İleriki bölümlerde mutlu olup olmayacağını tabii ki zaman gösterecek.

Müjgan Gönül'ün hemşire karakterini başarıyla yansıtmasının sırrı ise çok ilginç. Kandan ve şiddetten korkan Gönül, bu rol için küçükken hayranlık duyduğu hemşire teyzesinden taktik alıyormuş: "Büyükannem ve büyükbabam rahatsızlandığında teyzem onlarla ilgilenirdi. Hayranlık duyardım. Ama hiçbir zaman hemşire olayım diye düşünmedim. Dizide makyaj olduğunu bildiğim için etkilenmiyorum. Zaten teyzem beni sık sık arayıp nerede nasıl davranacağımı söylüyor. Saçlarım ve soğukkanlı olmam konusunda uyarıyor."

'Tek Türkiye' gibi reytingi yüksek bir diziyle oyunculuğa başlamasının kendisi için bir şans olduğunu düşünen Gönül'ü en çok alışık olmadığı çalışma temposu zorluyor. Konya-İstanbul arasında mekik dokuyan oyuncu, her ne kadar 'zamanla alıştım' dese de ilk kez ayrı kaldığı evini de özlüyormuş. Doğu ve Güneydoğu'da hizmet eden doktor, öğretmen ve hemşirelerin yaşadığı zorlukları rol icabı da olsa yaşayan Gönül, yaptığı işi bir yönüyle de sosyal sorumluluk kapsamında değerlendiriyor. Tek Türkiye ile oyunculuğunun çerçevesini de çizen Gönül, "Bundan sonra içinde bulunacağım projelerin de sorumluluğu ve toplumsal mesajı olan işler olmasına dikkat edeceğim. Dila'nın mesajı da bu. Köyünden çıkmış, tekrar köyüne dönmüş, memleketine hizmet ediyor. Bu da sosyal sorumluluktur aslında." diyor.

Kaynak: Tek Türkiye - Dila

6 Nisan 2009 Pazartesi

DOĞRULUK EKSENİ 26. BÖLÜM

Doğruluk Ekseni, soluksuz izleyeceğiniz yeni bölümüyle ekrana geliyor.

Oğuz, Sinem’i teslim olması için ikna etmeye uğraşırken, olan bütün olaylar, Sinem’in artık Oğuz’a bağlandığını ve onu bırakamayacağını gösteriyor.
Aliye ise yıkılan yuvasının ardından çocuklarının huzuru için uğraşıyor ama bu o kadar kolay olmuyor.
Aliye’nin yuvasını tekrar kurtarabilecek biri var. Ama oda konuşup konuşmamakta tedirgin.
Işıl ve Uğur’un yolları umulmadık anda kesişirken, Sırma artık son kararını veriyor ve Uğur’u kabul ediyor.
Sevda, Sırma’yı durdurmaya çalışsa da artık her şey Oğuz’un bir hamlesine bağlı..

Doğruluk Ekseni, 26. Bölümüyle 7 Nisan Salı akşamı 19.40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler.

Kaynak, Fragman indir, izle: Doğruluk Ekseni 26. Bölüm


4 Nisan 2009 Cumartesi

TEK TÜRKİYE'NİN 'SEYDA'SI BAŞKA...

Tek Türkiye dizisinde ajan rolündeki bir şahsa 'Seyda' ismi verilmesine gösterilen tepkilere Samanyolu Televizyonu'ndan açıklama geldi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde din adamlarına hitap ederken kullanılan 'Seyda' ifadesinin özel isim değil bir unvan olduğu belirtilen açıklamada, geçmişte bu ismi kötü işlere alet edenler olduğuna dikkat çekildi.

Açıklamada, "Bu unvanı kullanıp dinî duyguları rencide edenleri ortaya çıkarmak istedik. Amacımız, hak ile batılı anlatmak. Gerçek manadaki seydaları bundan tenzih ederiz. Seyircilerimiz, gerçek seyda nasıl olur ve bu unvanı kullanarak insanların duygularını sömürenlere nasıl ders verilir, ekranda görecekler." denildi. Dizinin yapımcısı Salih Asan da "Biz biliyoruz ki seyyid, seyda, mele, molla o bölgede dinî dinamiklere verilen genel bir isim. Bu ifadenin hürmet edilen bir zat ile sınırlı olabileceğini düşünmemiştik. Hâlâ da fikrimiz aynı olmakla birlikte, madem ki kardeşlerimizi suizanna sevk ettik; öyleyse bu hitap şeklinden vazgeçiyoruz." dedi. Televizyon Servisi

RICHIE RICH

Richie Rich

Dünyanın en zengin çocuğu olan Richie Rich, istediği her şeyi alabilecek güce sahiptir. Satın alamayacağı tek şeyse dostluktur. Bu arada şirketin üst düzey yöneticilerinden Laurence Van Dough, Rich'in ailesini yok etmek için bir plan hazırlar.

YÖN.: DONALD PETRIE

OYN.: MACAULAY CULKIN, J. LARROQUETTE

4 NİSAN CUMARTESİ / SAMANYOLU / 21.10

AYNA YENİ BÖLÜM

Bahreyn'de benzin sudan ucuz...

Saim Orhan'ın sunduğu Ayna, benzinin sudan ucuz olduğu Bahreyn'i dolaşıyor. Programda dünyanın en yüksek binasından kareler, resmi dil Arapça olmasına rağmen İngilizcenin günlük hayatta kullanılması ekrana geliyor. 4 Nisan Cumartesi / Samanyolu / 22.50

KENDİ OKULUMUZA DOĞRU 25. BÖLÜM

Melek öğretmenin şok itirafı...

Kendi Okulumuza Doğru yeni bölümüyle ekrana geliyor.

Ali ve kardeşleri henüz babalarını kaybetmelerinin acısını atlatamamışlardır. Fakat okulda ve çevrelerinde garip olaylar yaşamaya başlarlar. Sanki babaları hala onlarla birliktedir. Okulun bekçisi bir gece ilginç bir olaya şahit olunca söylenti çığ gibi okula yayılır. Okulda bir hayalet dolaşmaktadır. Herkes bu işi kendince çözmeye çalışırken yeniden açılan okul radyosundan ilginç bir itiraf gelir. Melek öğretmen şimdiye kadar içine attığı her şeyi okulun radyosundan haykırır. Ali bu olayın şokunu yaşarken gizemli olayların sırrını öğrenince ikinci kez sarsılır.

Kendi Okulumuza Doğru 25. yepyeni bölümüyle 4 Nisan 2009 Cumartesi akşamı 19:40'ta Samanyolu TV'de.. İyi seyirler.

Fragman İzle:



Kaynak ve Fragman indir, İzle: Kendi Okulumuza Doğru 25. Bölüm

2 Nisan 2009 Perşembe

KOLLAMA 47. BÖLÜM

Kollama 47. Bölüm

Kollama bu hafta sürpriz gelişmeleriyle ekrana geliyor. Herkes Necip Amir'in iyileşmesini beklerken kötü bir haber tüm aileyi ve sevenleri hüsrana uğratır. Yiğit, bu kötü haberle amirinin intikamını almak için silahına davranır. Memduh onu durdurmayı denese de başaramaz. Ferruh ve adamları bu gelişme karşısında şoke oluyorlar. Fakat bir yandan Necip'in ailesini bir sürpriz beklerken, Yiğit, Melike ile ilgili korkunç bir gerçeğe şahit olmak üzeredir.

Kollama, yepyeni bölümüyle yarın akşam 19:40'ta Samanyolu'nda. İyi seyirler...

Fragman izle:



Fragmanı indirmek için tıklayınız: Kollama 47. Bölüm

1 Nisan 2009 Çarşamba

Samanyolu TV Dizileri - Yepyeni - FRAGMANI

Samanyolu TV Dizileri - Yepyeni
Tüm diziler Tanıtımı

izlemek için linke TIKLAYIN :

Link: Samanyolu Tv Genel Fragman Yeni- Samanyolu Fanları

İndirmek için tıklayınız: http://rapidshare.com/files/216086321/SAMANYOLU.diziler.TANITIM-yepYeni-izle.wmv