30 Nisan 2011 Cumartesi

"Medya Etik Ödülleri" Sahiplerini Buldu




Medya Etik Konseyi tarafından düzenlenen "Medya Etik Ödülleri" sahiplerini buldu. 4 dalda 36 kişiye etik değerleri gözettikleri gerekçesiyle ödül verildi. Etik konseyi Samanyolu Yayın grubu bünyesinde bulunan bir çok programa da ödül verdi. Samanyoluhaber Televizyonunda yayınlanan "Kapı Altı" Programı ve "Hayatımız Spor" programı Televizyon yayıncılığı dalında ödüle layık görüldü. Yumurcak TV'de yayınlanan "Şimdi tam zamanı" programı ise Aile - Çocuk etik ödülü aldı. Radyo yayıncılığı dalında Burç FM'den Oğuz On, Samanyolu haber radyosu programları "Basın Bületeni" ile Kemal Gülen ve Ahmet Turan Alkan'ın birlikte sundukları "Konuş ki Görebileyim" programı ödül kazandı. Ödüle layık görülen katılımcılar konseyin önemli bir misyonu yerine getirdiğini ifade ettiler. (SAMANYOLU HABER TV)


Alıntı

GÜZ GÜLLERİ 29. Bölüm - Şaşırtıcı Bir Final...

Yusuf'un kendisine kurduğu tuzağı anlayan Hazım, çılgına döner. Öz oğlu Yusuf'u vuran Hazım, Bilal ve Kral'ı da rehin alır. Onları hiç kimsenin bulamayacağı bir yere götüren Hazım'ın kalemi, en çok güvendiği dostları tarafından kırılır.

Bilal'in tehlikede olduğunu öğrenen Yasemin ise çocuğunu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Menekşe ise irtica ile ilgili davada Cem'in avukatlığını yürütmektedir. Yıllarca ülkenin çıkarlarını düşünmeksizin kendi çıkarları için huzursuzluk çıkaran Hazım, ilk kez yenilginin ağırlığını yaşar.




Güz Gülleri . Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Güz Gülleri 29. Bölüm

Kollama Dizisi Oyuncuları Gümüş Koleji'nde





Samanyolu Televizyonu'nun sevilen ve yüksek reytingle izlenen Kollama dizisinin başrol oyuncuları Gümüş Koleji'ni ziyaret etti. Gümüş Koleji ziyaretinde; Kollama dizisinin başrol oyuncularından Mehmet Özgür (Necip Amir), Orhan Bıyıklı (Yiğit) Ertan Kılıç (Memduh), Osman Kot (Hayri) ve dizinin yapımcıları yer aldı. Öğrenciler tarafından sunulan konserin ardından sanatçılara hediyeleri takdim edildi. 

HATAY - 29 Nisan 2011 Cuma, 14:12



Alıntı

Resim

Resim

Resim

Resim

Kollama'ya Plaket...

Başpolisliğe yükselen polislere rütbeleri takıldı

Hatay Dörtyol Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan 13 polise Ticaret Odası salonunda düzenlenen törenle başpolislik rütbeleri takıldı. Rütbe takma törenine Kaymakam H. Hasan Özyiğit, Emniyet Müdürü Numan Şahapoğlu, emniyet mensuplarının aileleri, çocukları ile Samanyolu TV’deki Kollama dizisinin oyuncuları katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'ndan sonra Emniyet Müdürü Numan Şahapoğlu, başpolislik sınavına girerek başarı gösteren polislere başarılar diledi ve hayırlı olsun dedi. Şahapoğlu, polislerin aldığı bu rütbelerin polislerin kişiliklerini değiştirmeyeceğini ve görev aşkıyla hizmet yapmaya devam edeceklerini belirterek, görev sorumluluklarının artacağını vurguladı.

Emniyet personelinin çok büyük fedakarlıklar göstererek görevlerini yaptıklarını dile getiren Dörtyol Kaymakamı H. Hasan Özyiğit, "Gösterilen bu fedakarlık dolayısı ile zaman zaman ailelerine, özellikle eşlerine ve yavrularına zaman ayıramadıklarını çok iyi biliyoruz. Bizler de eşlerimize ve çocuklarımıza yeteri kadar zaman ayıramıyoruz. Ama biliyoruz ki yaptığımız bu meslek, bu iş kutsal bir görevdir. Ondan dolayı bu fedakarlığı yapmamız gerekiyor." dedi. Özyiğit, başpolislik sınavında başarılı olan polisleri kutlayarak, görevlerinde başarılar diledi.

Daha sonra sınavı kazanan 13 polis memuruna Kaymakam H.Hasan Özyiğit, Emniyet Müdürü Numan Şahapoğlu ve Kollama dizisi ekibi tarafından başpolislik rütbesi takıldı.

Emniyet Müdürü Numan Şahapoğlu, Kollama dizisi oyuncularına Polis Teşkilatı'nın tanıtımına yapmış oldukları katkıdan dolayı şükran plaketi verdi. 



Yorumlar Ve Detaylar İçin Tıklayın...

Küre TV'de Dizilerin İngilizce Versiyonlarını Bulacaksınız!

http://www.kure.tv/Kanal/58-ebru-tv/ Küre TV'de artık dizilerin İngilizce versiyonları da var.Şu an için Beşinci Boyut ve Büyük Buluşma'nın İngilizce versiyonları eklendi KURE.TV'de yakında hem daha geniş bir İngilizce dizi arşivini, hem de güncel dizileri bulabileceksiniz. Bu arada ABD'de yayın yapan Ebru TV'nin akşam haberlerini de hergün sitemizden İngilizce olarak takip edebilirsiniz. İngilizcesini geliştirmek isteyen ve farklılık arayan kişiler için bu uygulama oldukça beğenilecek diye düşünüyoruz
Linki ise şu: http://www.kure.tv/Kanal/58-ebru-tv/

Resim



Alıntı

FARKLI DESENLER 28. Bölüm - Konakta Endişeli Bekleyiş!

Pınar, şüpheli tavırları ile bütün dikkatleri üzerine çeker. Ansızın çıkıp gitmeleri ise konaktakilerin tepkisini çekmeye devam eder. Her ne kadar hoşlanmasalar da bir süre daha Pınar'a tahammül etmek zorunda kalırlar.

Feride'nin öldüğüne inanmak istemeyen Şeref, endişe içinde DNA sonuçlarını bekler. Aile fertleri, bu üzücü olayın ağırlığını hissederken ardı ardına gelen haberler, sevinç ve hüzün arasında gelgitler yaşanmasına neden olur.







Farklı Desenler 28. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Farklı Desenler 28. Bölüm



Farklı Desenler Pazar saat 19.40`ta ...

Cennet'in Kapılarını Açan Ameller

İnsanların burada yaptıkları ibadetler, sırtlarına aldıkları mükellefiyetler ve çektikleri sıkıntılar öbür âlemde çok farklı manalara bürünecek ve farklı mahiyetler şeklinde sahibinin karşısına çıkacaktır.
Nasıl ki, küçücük bir tohum kocaman bir ağacın programını taşımakta ve toprağın bağrına atılınca neşv ü nema bularak o ağacın şeklini almaktadır; aynen öyle de, bu dünyada eda edilen ibadet-ler, katlanılan musibetler ve kulluk hesabına ortaya konulan fiiller, öbür tarafta büyüyüp boy atacak ve meyveye duracak birer çekirdek mahiyetindedir. Buradaki her bir tekbir, tehlil ve tesbih, tıpkı toprağıyla buluşmuş bir tohum gibi, ahirette değişik Cennet nimetlerini neti-ce verecektir. 

Hatta denebilir ki; Cennet'te çeşit çeşit nimetlerin inkişafı, mü'minin dünyadaki ameline bağlıdır. Binaenaleyh, Ehl-i Sünnet'e göre, şu anda Cennet bir çekirdek halinde mevcuttur. Cennet'i inkâr etmek Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat daire-i kudsiyesinden dışarıya çıkmak demektir. Ancak, Cennet'in, bir çekirdeğin bir ağaç haline gelmesi misillü gelişip olgunlaşması ve tamamiyet kazanması mü'minlerin amellerine bağlıdır. Ameller devam ettikçe onun inkişafı da sürüp gidecektir. Bu itibarla, her mü'min, hayatı boyunca kendi Cennet'ini inşa, ikmal ve itmam etmeye çalışacaktır. O, yaşadığı sürece namazıyla, orucuyla, haccıyla, zekâtıyla ve sadâkatiyle kendi Cennet'ine yeni yeni buudlar kazandıracak, renkler katacak, onun revnaktarlığını arttıracak; nihayet, haşr u neşr olup ahirete gittiği zaman onu tam inkişaf etmiş olarak bulacaktır. İşte o zaman, insanın amelleri de semereler verecek ve mü'min onlardan istifade edecektir; mesela, dünyadayken bir "Elhamdülillah" diyen, orada bir meyve-i Cennet yiyecektir. 

Bundan dolayıdır ki, Cennet'in de taba-kaları vardır; Firdevs, Adn, Naim, Daru'l-Huld, Me'va, Daru's-Selâm ve İlliyyûn gibi isimlerle anılan bu tabakalardan her birinde, mü'minlerin yaptıkları iyi işler karşılığında girecekleri veya yükselecekleri mertebeler bulunmaktadır. Nur Müellifi'nin yaklaşımıyla; dâr-ı saadet ve ebediyet olan Cennet'te, dost dostu ile beraber iken, sofra-i Rahmânirrahîm'den, her birisi kendi istidadına göre hisse alır. Girdikleri Cennet tabakaları ayrı ayrı da olsa bu, beraber bulunmalarına engel teşkil etmez. Ayrıca, Cennet'in her tabakasının da pek çok seviyesi vardır; nitekim, ayet-i keri-melerde "Naim Cennetleri" veya "Firdevs Cennetleri" şeklinde çoğul ifade kullanılması bu farklı mertebelere işaret etmektedir. Şu kadar var ki, herkes kendi marifet ufkunun enginliğine göre ve istidadlarının inkişaf edişi ölçüsünde Cennet nimetlerini duyacak ve tadacak olsa da, Cennet'in hangi tabakasında yer alırsa alsın, orada her mü'min, kendi halinden memnun kalacak, hususî mertebesini zirve gibi algılayacak ve hep itminan içinde bulunacaktır. 

Burada Amel Çekirdeği, Ötede Cennet Meyvesi 


Evet, ahiretteki her nimet, bir yönüyle bir amelin sevabı ve o sevabın temessülünden ibarettir; oradaki ebedî lütuflar, amel tohum ve çekirdeklerinin başakları ve sümbülleri olarak zuhur edecektir. Öbür tarafta, oruç ve namaz gibi ibadetler öyle bir mahiyet alacaklardır ki, mü'minler onları birer nimet olarak önlerinde bulduklarında "Allah'ım, bu ne nefis bir lütuf; namazıma benziyor ama namaz değil, üzerinde orucumun şebnemi var ama oruç değil!.." diyeceklerdir. Belli bir rasat ve temaşa noktasından baktıkları zaman, hangi nimetin hangi sâlih amele terettüp ettiğini anlayabilecek; fakat, onları çok farklılaşmış, güzelleşmiş ve bambaşka birer ihsan halini almış olarak bulacaklardır. Dolayısıyla da, Cennet nimetlerinden her rızıklanışlarında, "Bu, dünyada veya az önce Cennet'te lutfedilen şeylerdendir!" diyecek, hem o benzerliğin hem de nimetlerdeki çeşitlilik ve tazeliğin farkına varacaklardır. Nitekim, bu hakikati ifade sadedinde Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmaktadır: "İman edip makbul ve güzel işler yapanları müjdele: Onlara içinden ırmaklar akan cennetler vardır. Öyle cennetler ki ne zaman, meyvelerinden kendilerine bir şey ikram edilirse, 'Bu, daha önce de dün-yada yediğimiz şey!' diyeceklerdir. Oysa bu, onların aynısı değil benzeri olarak kendilerine sunulacaktır." (Bakara, 2/25) 

İşte, amel tohumlarının sermedî lütuflara dönüşmesi ve çeşit çeşit meyveler vermesi daha Cennet'e giriş esnasında kendisini hissettirecektir; çünkü, her amelin kendine mahsus bir kapısı olacaktır ve o amel ile bütünleşen kimse o kapıdan çağrılacaktır. Aslında, sâlih ameller sekizden çok daha fazladır; fakat, ihtimal, Cennet'in sekiz kapısı bu amellerin en önemlilerinin isimlerini almıştır. Bir yönüyle, Salât, Cihad, Reyyan, Sadaka, Hac, (insanları çokça bağışlayanların gireceği) Afv, (öteye görülmemiş hesaplar bırakmayan mübareklere ayrılmış) Eymen ve Zikir-İlim adındaki kapılar, Cennet'in ilk giriş kapılarıdır; Allahu a'lem, kabul salonundan sonra, büyüklü küçüklü her güzel iş ve güzel ahlak sahipleri için ayrılmış başka kapılar da vardır.

ŞEFKAT TEPE 23. Bölüm - Leyla, Sevgisi için Hayatından Vazgeçiyor!

Baran, Leyla'yı kendisini tercih etmesi için tehdit eder. Ancak Serdar Komutan'ı sevdiğini söyleyen Leyla, boyun eğmemekte kararlıdır. Ölümü bile göze alan Leyla'nın hayatı tehlikeye girer. Onu kurtarmak isteyen Serdar Komutan, kendini ateşe atar. Leyla'nın yaşaması ise Baran'a bağlıdır.

Kendisinden tercih yapması istenen Baran'ın sevdiği kızın hayatta kalabilmesi için, ondan vazgeçmesi gerekecektir. Tuzağa düşen Celil ise kızı için oldukça endişelenir. Umudunu yitirmemeye çalışarak Serdar Komutan'ın mutlu bir haber getirmesini bekler.







Şefkat Tepe 23. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Şefkat Tepe 23. Bölüm



Şefkat Tepe, yeni bölümü ile 30 Nisan Cumartesi akşamı 19:40'ta Samanyolu TV'de...

Şebnem Kısaparmak İle Güzel Günler

Samanyolu'ndan Yepyeni Program

Şebnem Kısaparmak yepyeni formatı ve gülümseyen yüzüyle Güzel Günler'de yakında sizlerle... 
O'nu ekranlarda görmeyi özleyenler... Çok yakında özleminiz son buluyor... Ekranların en sevilen yüzlerinden Şebnem Kısaparmak çok yakında yeni programıyla Samanyolu TV ekranlarında sizlerle buluşuyor. Farklı formatı ile hayatı paylaşmaya, yetenekleri keşfetmeye ve güne dair güzelliklerle evlerinize konuk oluyor.






Şebnem Kısaparmak ile Güzel Günler 2 Mayıs Pazartesi gününden itibaren Samanyolu TV'de yayına başlıyor.


Resim

29 Nisan 2011 Cuma

Maceracı Adıyaman Yollarında

Resim

Maceracı, Nemrut Dağı'na Çıkıyor!



Gittiği her şehirde yeni bir macera ile karşılaşan Murat Yeni, bu hafta Adıyaman'ı köşe bucak geziyor. 
Yöresel tatları keşfetmeye meraklı olan Murat Yeni, Mehir yemeği ve Cemile tatlısının yapımına tanık oluyor. 
Ocak başına geçen Yeni, farklı lezzetler için kolları sıvıyor.

1800 yıllık tarihi Cendere Köprüsü'nü ziyaret eden Maceracı, Adıyaman yollarında bir köy düğününe rastlıyor. 
Düğün alayı ile birlikte halay çeken program ekibi, yaşanan eğlenceli anları izleyiciler ile paylaşıyor. Dünyanın 8. 
harikası olan Nemrut Dağı'na çıkan Murat Yeni, karşılaştığı muhteşem manzara karşısında hayranlığını gizleyemiyor.




Maceracı Adıyaman Bölümünü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Maceracı Adıyaman Bölümü

Nemrut Dağı'nın sunduğu görsel ziyafet, birbirinden eğlenceli görüntüler ve neşeli sohbetler, Maceracı'da!

28 Nisan 2011 Perşembe

Saim Orhan, Brezilya Yollarında

Resim


Ayna, dünyanın farklı köşelerinden renkli kareleri ekrana taşıyor... 

Dünyanın dört bir yanından çok renkli kareleri sizlerle buluşturan Ayna, farklı kültürleri tanıtmaya devam ediyor. Brezilya ve Papua Yeni Gine'den Saim Orhan’ın objektifine ilginç görüntüler takılıyor... 





Ayna - Brezilya bölümünü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Ayna - Brezilya Bölümü

Ayna, Papua Yeni Gine ve Brezilya'dan renkli karelerle 30 Nisan Cumartesi akşamı 23:30'da Samanyolu TV'de...

KOLLAMA 126. Bölüm - Memduh’un Ajan Olmadığı Anlaşılıyor

Her bölümü merakla beklenen Kollama’da bu hafta heyecan yine dorukta…


Hastanede tutuklu halde bulunan Pikeas, kaçmayı başarır. Öğrendiği bazı gerçekler karşısında, planlarını değiştirmek zorunda kalır. Çünkü artık Memduh’un, onun kirli işlerine alet olmayacağını anlar. 
Kendilerine ihanet ettiğini düşündükleri Memduh’un aslında Mazhar Bey ile çalıştığını öğrenen Yiğit ve Amir Necip, şaşkınlıklarını gizleyemez. Ancak Pikeas, Memduh’u kaçırır ve rehin alır. Amacı Yiğit’i planlarına ortak etmeye çalışmaktır...








Kollama 126. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Kollama 126. Bölüm


Samanyolu TV’de 29 Nisan Cuma günü saat 19.40’ta

27 Nisan 2011 Çarşamba

TEK TÜRKİYE 140. Bölüm - Örgüt, Zehra'yı Bırakmıyor

Resim

Tek Türkiye’de heyecan, bu hafta da tüm hızıyla devam ediyor... 
Senaryosu gerçek olaylardan uyarlanan, “Tek Türkiye Son Karakol”da bu hafta; 

Gerçeklerle yüzleşmeye karar veren Zaim, aklını meşgul eden sorulardan da kurtulur. Bir kardeşi olduğunu kabul ederek geçmişin yükünden kurtulmak isteyen Zaim, artık eski hataları tekrar etmek istemez. 

Zehra ise; Bahoz ile birlikte kaçabilmek için planlar yapar. Ancak örgüt, onları rahat bırakmamakta kararlıdır. Bu arada Tarık ve ekibi, bir yandan ilçede huzuru sağlamaya çalışır, bir yandan da karşılaşacakları kötü sürprizlerden habersiz Zehra ve Bahoz’a yardım eder. 


Tek Türkiye 140. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Tek Türkiye 140. Bölüm



Tek Türkiye, 140. bölümü ile 28 Nisan Perşembe 19:40'da Samanyolu TV'de...

24 Nisan 2011 Pazar

Hayatı Yollarda Geçen Adam

Resim


Gezen insanlara herkes imrenerek bakar, onların yerinde olmak ister. Ama davulun sesi uzaktan hoş geliyor. Televizyonun ünlü gezginlerinin aileleri, eşlerini, çocuklarını yeterince görememekten şikâyetçi ama her şeye rağmen memnun olanlar da var. Zaman Gazetesi bu hafta Televizyonların gezginlerini işledi, Murat Yeni nam-ı diğer Maceracı'ya ve ailesine de sordu. İşte röportajın o bölümü... 

Kendimi eşimin menajeri gibi hissediyorum 

Samanyolu televizyonunda yayınlanan Maceracı programının sunucusu Murat Yeni 6 yıllık evli ve 4 yaşında Şevval isminde bir kızı var. Şevval, Maceracı'yı "Baba, baba..." diye izlerken program bitişinde ağlıyormuş. Eşi Emine Hanım evliliklerinin diğer evliliklerden biraz farklı olacağını daha en başından kabul etmiş. Ama kabul etmekle yaşamanın aynı şey olmadığını fark etmesi uzun sürmemiş. Emine Hanım bu süreci şöyle anlatıyor: Evliliğimizin ilk yıllarında Ankara'da yaşıyorduk. İkimizin de ailesi oradaydı. Murat evden çıkar çıkmaz çantamı hazırlayıp ben de anneme gidiyordum. En çok evde yalnız kalmaktan çekiniyorum. Zamanla yalnızlığımı bir kenara bırakıp onun çektiği sıkıntıları düşündüm. Onun evde olduğu zamanlar günlerimi boşaltıyorum. Artık bütün yoğunlaştığım şey Murat'ın dış görünüşü ve ruh hali. Kendimi onun menajeri gibi hissediyorum. 

Evliliklerinin ilk yıllarında eşiyle birlikte seyahat eden Emine Hanım, şimdi gitmek istememesinin nedenini açıklıyor: Bir ekiple gidiyorlar gezilere. Yoğun tempoda çalışıyorlar. Kendisi bile gittiği yerlerin güzelliğini görme imkânı bulamıyor. Gezmeye gitmiyor, çalışıyor sonuçta. Ben çocuk değilim ki beni yanında götürsün...



Alıntı

GÜZ GÜLLERİ 28. Bölüm - Hazım'ın planları Menekşe'yi zora sokar!

Resim

Şadi, Bilal'in suçunu üstlenir. Menekşe ise suçsuz olduğunu bildiği Şadi'yi nefsi müdafaadan dolayı kurtarmaya çalışır. Ancak Hazım'ın adamları, her şeyi Hazım'ın istediği gibi düzenlemiştir. Bu yüzden Menekşe'nin işi, sandığından daha zordur.

Bilal ise Hazım Kara'nın evini basmaya karar verir. Cem, duyduğu bir haberle adeta yıkılır. Bu arada Yusuf, savcılık mesleği adına önemli kararlar almak üzeredir.







Güz Gülleri 28. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Güz Gülleri 28. Bölüm


Güz Gülleri, 28. bölümü ile 25 Nisan Pazartesi 21:15'de Samanyolu TV'de ve aynı zamanda Küre TV'de...

FARKLI DESENLER 27. Bölüm - Acı Haber Aileyi Perişan Eder...

Resim

Kemal, Feride'yi takip eder ve kaldığı yeri bulur. Parçaları yavaş yavaş birleştirmeye başlayan Feride, kaçırıldığını anlar. Artık Kemal'in gerçek amacının ne olduğunu iyi bilir. Karşılaştıklarında, ondan kurtulmaya çalışsa da, Kemal tarafından etkisiz hale getirilir.

Baygın halde buldukları Feride'nin öldüğünü zanneden Pınar ve suç ortağı; Feride'den kurtulmaya çalışınca işler, tamamen değişir. Bu arada polisin bulduğu bir ceset, tüm aileyi perişan eder. Canan Hanım, evlat acısıyla derinden sarsılır.







Farklı Desenler 27. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Farklı Desenler 27. Bölüm



Farklı Desenler Pazar saat 19.40`ta Samanyolu TV'de....

22 Nisan 2011 Cuma

Bu Ayette Bir Müjde Vardır

'Kur'ân'ı indiren Allah Teâlâ, onunla va'dettiği şeyleri de elbette gerçekleştireceğini beyan buyurmaktadır.'

Resûl-i Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), bütün hayatı boyunca insanlığın içinde bulunduğu maddî-manevî sefalet ve dalâlet karşısında hep ızdıraptan iki büklüm yaşamıştı.

O kadar ki, daha peygamberlikle serfiraz kılınmadan evvel, zaman zaman inzivaya çekilir, tek başına Hira'ya misafir olduğu gecelerde insanlığın dertlerini düşünürdü.


Kendisine peygamberlik vazifesinin verilmesinden sonra ise, bütün bu sorumluluklar O'nun gönlünde birer ızdıraba dönüşmüş ve ruhunda çıldırtan hafakanlar halinde kendini hissettirmeye başlamıştı. Çünkü O, imanı zevk etmiş, inancın huzur dolu atmosferini kendi ruh enginliğiyle tatmış ve ahiretin va'dettiklerini hakkalyakîn bilmişti. Dolayısıyla, artık O, rotasını şaşıran insanlara rehberlik etmek, karanlıkta kalmışlara ışık olmak ve ebedi saadete açılan kapıyı onlara da göstermek için sürekli çırpınıp duruyordu.
Peygamber Efendimiz'in marifet ufku ve hassasiyeti zaviyesinden meseleye bakılınca, O'nun ızdırapları daha iyi anlaşılacaktır. O, Miraç'ta Cennet nimetlerine ermenin nasıl bir bahtiyarlık ve Cehennem'e yuvarlanmanın ne tür bir talihsizlik olduğunu görmüş; insanları ebedi hüsrandan kurtararak sonsuz saadetlere ulaştırmak için dünyaya dönmüştü. O, insanlara, kendilerini bekleyen tehlikeleri haber veriyor; onlara kurtuluşa götüren yolu işaret ediyordu; fakat insanların çoğu O'nun mesajına karşı bîgâne davranıyor, kendi mahiyetinden habersiz yaşıyordu.

Nebiler Sultanı (aleyhi's-salâtü ve's-selâm), insanların bu hâlini gördükçe âdetâ kendine kıyarcasına ızdırapla kıvranıyordu; o hassas ruhu insanlığın dertleriyle inliyordu. Dert ve ızdırabın tahammül edilemez bir keyfiyet aldığı anlarda ise, Cenâb-ı Hakk'ın hem ta'dil hem de takdir ifade eden hitabı imdada yetişiyordu. Allah (celle celalühü) bir gün O'na, "(Habibim) Sen dilediğin herkesi doğru yola eriştiremezsin! Ancak Allah dilediğini doğruya hidâyet eder. " (Kasas, 28/56) diyerek, inandırmanın şe'n-i rububiyete ait bir iş olduğunu hatırlatıyor; bir başka gün de "Onlar iman etmiyorlar diye neredeyse üzüntüden kendini yiyip tüketeceksin." (Şuara, 26/3) sözüyle O'na tembih buudlu bir iltifatta bulunuyordu.
HAKK'A İNANANLAR SENİN GÖZAYDINLIĞIN OLACAK

Cenâb-ı Hak, Habib-i Ekrem'ine hem ta'dil ve tembih hem de takdir ve iltifat ifade eden bir hitapla, "Kur'ân'ı sana, meşakkat çekip, bedbaht olasın diye indirmedik." (Tâ Hâ, 20/2) buyurmaktadır. Yani; Kur'ân'ı sana, bahtsız, talihsiz bir insan olasın diye indirmedik. Onun emirlerinden dolayı melûl, mahzun ve mükedder bir hale düşmeni istemedik. Bu Kitab'ı indirmekle seni, takatini aşan bir yükün ve ağır bir meşakkatin altına sokmayı da murad etmedik.
Ayrıca, Kur'ân'ı sana, insanlarla münasebetlerinde sıkıntıya düşmene ve ona inanmıyorlar diye üzülmene bir sebep olarak da göndermedik. "Onu, Allah'tan korkanlara, Yaratan'a saygı duyanlara bir öğüt, bir uyarıcı olarak indirdik." (Tâ Hâ, 20/3) Senin vazifen tebliğ ve temsildir; insanları inandırmak şe'n-i rububiyete ait bir iştir. Kur'ân'ı, önyargısı bulunmayan, istifade etmeye açık duran, potansiyel olarak insanın içinde haşyet hâsıl edebilecek şeyleri duyduğu zaman içi haşyetle dolan ve manevi değerlere karşı saygı hissini bütün bütün kaybetmemiş olan kimseleri inzar edesin diye inzal ettik. Sen bu ilahî beyanın ışığında insanlara yol göstereceksin, onun rehberliğini kabul edip onun yolunda gidenler de saadete erecekler. Fakat onu kabul etmeyenlere zorla kabul ettirmek senin vazifen değildir. Hem üzülme, o nasipsizlerden dolayı sen talihsizliğe düşmeyecek ve bahtsız kalmayacaksın. Zira gönlü haşyetle dolu nice talihliler Hakk'ın çağrısına koşacak; ona inananlar senin göz aydınlığın olacak.
Dahası, bu ayette bir müjde vardır. Bu Kur'ân'ı indiren Allah Teâlâ, onunla va'dettiği şeyleri de elbette gerçekleştireceğini beyan buyurmaktadır. Haddizatında, bu ayet-i kerimeyi sadece Peygamber Efendimiz'in heyecanlarını ta'dil eden ve onu ikaz için inen bir ilahî beyan şeklinde anlamak eksik, hatta yanlış olur. Evet, burada ta'dil ve tembih söz konusu olduğu kadar, ciddi bir takdir ve iltifat da vardır. Cenab-ı Hak, Resûl-i Ekrem'ine adeta "Habibim, şu ilâhî mesaja kulak verip ona dilbeste olmuyorlar ve inanıp onun rehberliğinde huzur-u daimiye yürümüyorlar diye öyle üzülüyor, öyle kederleniyorsun ki neredeyse bir mum gibi eriyip tükeneceksin. Senin bu yüce ve incelerden ince ruhun ilerde öyle bir kaynak haline gelecek ki, gönlünde azıcık haşyet duygusu barındıran herkes kalb kâsesini doldurmak için o kaynağa koşacak. Öyleyse, Sen tebliğ vazifeni yap, takdiri Allah'a bırak; kendine o kadar eziyet etme!" demektedir ki, bu hem çok ulvî bir iltifattır hem bir ızdırap insanında olması gereken ruh enginliğini gösterme adına arkadan gelenlere hedef tayin etme demektir ve hem de Kur'ân'ın mesajının hüşyar gönüllerde ma'kes bulacağının bir müjdesidir.

Diğer taraftan, bu ayet bize de nefsanî isteklerden, şahsî çıkarlardan ve gelecek endişelerinden bütün bütün sıyrılarak her zaman Rabb'in huzurunda bulunuyor olma duygusuyla hareket etmemizi emretmektedir. Ayrıca Allah'a karşı hep haşyet hissiyle dolu bulunarak ilahi mesaja açık yaşamayı ve bu sayede herkese sonsuzluk iksiri sunma niyetiyle çalışıp çabalamayı yegâne gaye-i hayal bilmemiz gerektiğini ima etmektedir.
Evet, şayet Allah Teâlâ hak ve hakikatın ne demek olduğunu senin ruhuna da azıcık duyurmuşsa, artık sen sokaktaki herhangi bir insan gibi davranamazsın. Çünkü herkes belli bir seviyede marifete erer. Sen hangi seviyenin insanı isen, mutlaka onun hakkını vermelisin, daha aşağıya inemezsin. Cenâb-ı Hakk'ı her an görüyor gibi temkinli davranacak kadar kuvvetli bir imana sahipsen ya da hiç olmazsa her an O'nun tarafından görüldüğün şuuruyla hareket ediyorsan, o ufku tutturup harem dairesine girdikten sonra bir daha kapının önündeki insan gibi yaşayamazsın. Artık sen zihninden geçen hayallerine bile hesap sormalısın.
1- Efendimiz, Miraç'ta Cennet nimetlerine ermenin nasıl bir bahtiyarlık ve Cehennem'e yuvarlanmanın ne tür bir talihsizlik olduğunu görmüş; insanları sonsuz saadetlere ulaştırmak için geri dönmüştü.

2- Nebiler Sultanı (aleyhi's-salâtü ve's-selâm), insanların hâlini gördükçe âdetâ kendine kıyarcasına ızdırapla kıvranıyordu; o hassas ruhu insanlığın dertleriyle inliyordu.
3- Allah Teâlâ hak ve hakikatin ne demek olduğunu ruhumuza azıcık duyurmuşsa, artık biz sokaktaki herhangi bir insan gibi davranamayız. Bulunduğumuz seviyenin hakkını vermemiz gerekir.



Alıntı

ŞEFKAT TEPE 22. Bölüm - Duygular Dile Geliyor!

Resim

Serdar, Leyla'dan vazgeçemeyeceğini bir kez daha anlar. İkili arasında yaşananlar, bazı duyguların açığa 
çıkmasını sağlar. Leyla'yı kaybetmeyi göze alamayan Serdar Komutan, bu kez bambaşka bir başlangıç için söz verir.

Ancak Baran, Leyla'yı bırakmamak için elinden geleni yapar. Örgüt tarafından tuzağa düşürülen Celil ise hayatını etkileyecek bir tercih yapmak zorunda kalır. Ya albayın katili olduğunu açıklayacak ya da hayatta en çok değer verdiği kişiyi kaybedecektir.







Şefkat Tepe 22. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Şefkat Tepe 22. Bölüm



Şefkat Tepe, yeni bölümü ile 23 Nisan Cuma akşamı 19:40'ta Samanyolu TV'de...

Maceracı Bitlis Yollarında

Resim

Parasız alışverişin keyfi, Maceracı'da!






Anadolu'nun her yöresinde farklı kültürel zenginliklerle karşılaşan Maceracı, Anadolu'yu keşfetmeye devam ediyor. 
Her hafta maceralarına bir yenisini ekleyen Murat Yeni, bu hafta Bitlis'te gezilmedik yer bırakmıyor. El yapımı ayakkabıların yapıldığı atölyeye giden Yeni, bu ayakkabıların sağlık için faydalarını izleyicilerle paylaşıyor.

Bitlis'te unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği ekranlara getiren Maceracı, usta zanaatkarlarla keyifli sohbetler gerçekleştiriyor. Baston yapımı ve süsleme sanatına tanık olan Murat Yeni, izleyenleri adeta geçmişe götürüyor.

Parasız alışveriş yapma fırsatını Bitlis'te yakalayan Yeni, takas usulü alışverişin keyfini ve birbirinden eğlenceli görüntüleri Maceracı'da ekrana getiriyor.




Maceracı Bitlis Bölümünü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Maceracı Bitlis Bölümü



Maceracı, yeni bölümü ile 22 Nisan Cuma 22:50'de Samanyolu TV'de ve aynı zamanda Küre TV'de...

Burç FM'den Kutlu Doğum Hediyesi




"Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz" isimli kitap Peygamber Efendimiz (SAS)'in hayatını anlatıyordu. Eşsiz kitap, artık radyofonik bir anlatımla Burç FM dinleyicilerinin gönlünü fethediyor... "Efendimiz" programının ana okumalarını ünlü seslendirme sanatçısı Mazlum Kiper yaptı... Çalışmanın tema müziklerini ise Amerika'da, Emmy Ödüllü ünlü besteci Brian Keane ve dünyaca tanınan müzisyenimiz Ömer Faruk Tekbilek besteledi. İkili iki hafta boyunca gece gündüz demeden "Efendimiz" için çalıştı... Esen Günay, Bora Sivri, Şahin Çelik, İskender Bağcılar gibi seslendirme sanatının önde gelen isimleri de çalışma da emek verdiler.... Pazartesi günü ilk bölümü ile dinleyicilere merhaba diyen çalışma, hafta içi her gün 10:05, 15:30 ve 22:00 saatlerinde Burç FM'de olacak...


Alıntı

20 Nisan 2011 Çarşamba

Ayna Bu Hafta Kuzey Irak'ta

Resim


Ayna bu akşam sizlere sınır komşumuz Kuzey Irak’tan seslenecek.

Kuzey Irak bugünlerde sanılanın aksine güvenli bir bölge. Bombalamalar, suikastlar yok denecek kadar az. 

Üretim neredeyse hiç yok Kuzey Irak’ta. Pazarlar Türk mallarıyla dolu. Türk televizyon kanalları en çok seyredilen kanallar arasında.

Erbil şehrindeyiz. Bir buçuk milyonluk nüfusa sahip Erbil, Kürt ve Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bir şehir.

Ülkede sık sık elektrik kesintisi olduğu için bol miktarda ütücüye rastlıyoruz. Jeneratörleri olan ütücüler elektriği olmayan halka hizmet veriyor.

Erbil sokaklarında en sık rastlayabileceğiniz bir başka şey de tezgahlarında deste deste parayla seyyar döviz bürosu hizmeti veren insanlar. Binlerce dolar para caddenin ortasındaki tezgahlarda duruyor. Ne el süren var, ne de kapkaç yapan.

Birçok Arap ülkesinde gördüğümüz meyve suyu dükkanları yine bütün cazibesiyle burada da yerini almış.

Erbil’de sokaklar, caddeler araba kaynıyor ama benzin istasyonları bomboş. Bu şehirde devletin resmi araçlarına benzin veren istasyonların dışındaki tüm istasyonlar kapalı. Petrol ülkesi Irak’ta benzin karaborsada.

Kerkük şehrine geliyoruz. Saddam’ın ordusunun kaldığı yerlerden bir tanesindeyiz. 2003 yılına kadar Saddam ordusu burayı kullanmış. Amerikalıların burayı bombalamaların ardından, bir dönem askerlerin cirit attığı bu kale gibi mekanda bugün in cin top oynuyor. Her yerde kurşun izleri, şarapnel izleri, bomba izleri var...

Kerkük şehir pazarı kalenin dibinde kurulu. Pazarda yok yok. Her taraf Türk mallarıyla dolu. Kasetçilerde Türkçe şarkılar duyuluyor. 

Saddam’ın tanklarından birisindeyiz. Tabi bu tankların bugün tank denecek hali kalmamış. Saddam ordusunda kullanmış bu tankları. Şimdi ise atıl vaziyette sergilenmiş durumdalar.







Ayna - Kuzey Irak bölümünü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Ayna - Kuzey Irak Bölümü

KOLLAMA 125. Bölüm

'Samanyolu TV'nin heyecan dolu dizisi Kollama bu hafta da nefes nefese izlenecek bir bölümle ekrana geliyor...

Sinan, kızının ölümüne sebep olan Baron ve Arzu'dan intikamını alabilecek mi ? Arzu ve Baron'u nasıl bir son bekliyor ? Mazhar Bey'in emrinde gizli olarak çalışan Memduh, Arzu ve Baron'u kurtaracak mı, yoksa kimsenin beklemediği bir sürprize mi imza atacak ? 

Necip Amir ve Yiğit, Memduh hakkında bilmedikleri gerçeklere ulaşacaklar mı?







Kollama 125. Bölümü Küre TV'den izleyebilirsiniz.


Kollama 125. Bölüm


125.bölümden kareler


Kollama, yepyeni bölümüyle 22 Nisan Cuma akşamı 19:50'de Samanyolu TV'de...