15 Mayıs 2008 Perşembe

Hakkını Helal Et Kültürümüzün Ürünü

Samanyolu'nun yeni dizisi 'Hakkını Helal Et', bugünlerde 'senaryosunun yabancı dizilerden çalındığı' iddialarıyla gündemde.



Medyadaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen yapımcı Melih Sezgin, "Hakkını Helal Et'teki Murat'ın hayatı, iddia edilenin aksine, Fudayl bin İyaz'ın hayatıyla benzerlikler taşıyor." diyor.

Dizinin konseptini tek bir örneğe endekslemenin doğru olmadığını da söyleyen Sezgin'le, 'Hakkını Helal Et'in başarısını ve dizi hakkındaki eleştirileri konuştuk...

Senaryonun çalıntı olduğu iddiaları ortaya atıldı. Projenin ortaya çıkış süreci nasıl oldu?

Dizi bir hidayet hikâyesi olarak tasarlandı. Konusunu, hidayete eren bir adamın yaşadıkları oluşturuyor. Tarihte bizi çok etkileyen bir şahsiyet var: Kervan talancısıyken hidayete eren meşhur hadis râvisi ve mutasavvıf Fudayl bin İyaz... Dizideki Murat'ın hayatı, iddia edilenin aksine, Fudayl bin İyaz'ın hayatıyla benzerlikler taşıyor. Bu benzerlik birinci bölümde bir sahnede özellikle vurgulandı.

Murat'a ilham kaynağı olan kişi Fudayl bin İyaz mı?

Evet, ama dizinin konseptini tek bir örneğe bağlamak doğru değil. Tarihimiz ibretlik hikâyelerle dolu. Mesela İmam-ı Azam'ın babasının hikâyesi var, dördüncü bölümde işlediğimiz. Bir elmanın hakkını ödeyebilmek için elma bahçesinin sahibine hizmetkâr oluyor. Benzer hikâyeler günümüzde de yaşanıyor. Bülent Karacan'ın hayatı 'Tövbekâr hırsız' başlığıyla birçok habere konu oldu. Şimdilerde kitabı da piyasada. Eski bir hırsızken tövbe etmiş, çaldıklarını teker teker geri veriyor hak sahiplerine...

Başka bir diziyle benzeştiği iddialarına ne diyorsunuz?

Bu yakıştırmaları yapanların diziyi izlememiş oldukları belli. Eleştiriler yüzeysel, satıhtaki benzerliklere takılıp kalan ifadeler içeriyor. Saçı niye böyle, sakalı niye şöyle düzeyinde... Anlatılan hikâyenin başka örnekleri olabilir. Geçmişinden pişmanlık duyma bütün kültürler için ortak, insani bir duygudur. Fakat Hakkını Helal Et, ahlaki yargılarını hangi kültürden almaktadır? Asıl buna bakmak lazım.

Eleştirenlerin diziyi anlayamadıklarını mı söylüyorsunuz?

Maalesef öyle. Mabet düşüncesi birdir; ama bu Sinan'ın elinde Süleymaniye olur, başka bir mimarın elinde Milano Katedrali olur. Aralarında hem yapı hem de sembolizm açısından ciddi farklar vardır. Dizinin altyapısını oluşturan 'tövbe', 'kul hakkı' ve 'helallik isteme' gibi kavramların tamamı bu topluma ait. Hakkını Helal Et'in bu topraklara ait olduğunu görememenin asırlar boyunca sosyal ilişkilerimizi şekillendirmiş değerlere haksızlık olacağını düşünüyorum.

Dizinin yapımcısı olarak birinci ağızdan duymamız gerekirse, Hakkını Helal Et neyi anlatıyor?

Konsept cümlemiz şu: Hak üzerine uzanan bir kılıç da olsa boynunu ona uzatmaktan çekinme! Kültürümüzde hak kavramı çok derindir. Gıybet, suizan gibi meseleler başka kültürlerde bulamazsınız. Hakkını Helal Et, özetle kul hakkının önemini anlatıyor.

Seyircinin tepkisi nasıl peki?

Henüz dört bölüm oldu, ama dizinin otobüslerde, kahvehane köşelerinde, aile sohbetlerinde sıklıkla konuşulduğunu duyuyoruz. Mesajın yerine ulaşması mutluluk verici. Dizinin uzun soluklu olmasını diliyoruz; topluma anlatacağı daha çok şey var çünkü.

ZAMAN

18.Kasım.2007 13:26:03

Samanyolu Haber

Samanyolu Fanlari

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder