10 Aralık 2009 Perşembe

MELİH SEZGİN RÖPORTAJI

“Bizim önceliklerimiz farklı. Bizimki örnekleri kendinden bir hareket.”

Samanyolu Televizyonu’nda yayınlanan Beşinci Boyut, Yağmurdan Sonra, Hakkını Helal Et, Dördüncü Osman, Kırık Kalpler gibi ilgiyle takip ettiğimiz dizilerin yapımcısı olan Melih Sezgin ile bir röportaj yaptık. Buyurun siz de o sohbet tadındaki röportaja…

Öncelikle Melih Sezgin kimdir? Kendinizi tanıtır mısınız?

Melih Sezgin 1972 yılında Yalova’da doğmuş, 1993 yılında Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olmuş bir kardeşinizdir.

Televizyon dünyası ile tanışmanız nasıl oldu?

1993’te mezun olduğum sene Stv, daha yeni açılan 30 kişilik bir televizyondu. Ben Stv’ye 34. çalışan olarak girdim. İlk zamanlar adam azlığından herkes her işi yapıyordu. Aynı zamanda profesyonel fotoğrafçı olduğum için kameraya ağırlık verdim; 14 sene kadar teknik serviste çalıştım. Ama teknikte çalışırken de diğer işlerden uzak kalmadık tabiî. Tanıtım filmlerinde yönetmenlik yaptım, klip çektim, hatta bir yemek programında ‘nerede ne yenir’ diye bir köşem vardı, 50 bölüm kadar onu sundum. Sonra büyüklerimiz “Artık yapımcı ol.” dediler. İlk önce Şubat Soğuğu dizisinde yapımcı yardımcılığı yaptım dört ay kadar. Sonra Beşinci Boyut başlayacağı zaman yapımcı olarak beni uygun bulmuşlar, başladım yapımcılığa. İlk sene Beşinci Boyut; ikinci sene Beşinci Boyut ve Yağmurdan Sonra; üçüncü sene Beşinci Boyut, Hakkını Helal Et, Kollama; dördüncü sene Beşinci Boyut, Kendi Okulumuza Doğru, İyilik Kervanı; altıncı sene Dördüncü Osman ve Kırık Kalpler ile başladık bakalım Allah ne gösterecek…

Stv’de çalışmak kendi tercihiniz mi?

Tamamen Allah’ın lütfu. Ben mezun olduğum sene Stv açıldı, adam almaya başladı ama daha yayın bile yapmıyordu. Haberi geldi başladık zaten. Bizde gemiyi terk etmek olmaz, Allah ömür verdiği sürece, burada bize görev verdikleri sürece devam edeceğiz inşallah.

Yapımcılık dışında ne yaparsınız? Meşgul olduğunuz başka işleriniz var mı?

Yapımcılık haftada 7 günümü, yılda 52 haftamı alıyor. İnanın bu sene 3 gün izin yapabildim. Ailem Yalova’da, onları ziyarete gitmek için sadece 3 gün müsait oldum bu sene. Yapımcı olduğumdan beri 6 senedir yılda 1 haftadan fazla izin kullanmadım. Dolayısı ile yapımcı olduğumdan beri başka bir şey yapmıyorum.

Kaç yıldır yapımcılık yapıyorsunuz? İlk yapımcılık deneyiminiz hangisi? Yapımcılık hayalinizdeki meslek miydi? Eğer yapımcı olmasaydınız ne olmak isterdiniz?


Buna yukarıda cevap verdim. Yapımcılığı seviyor muyum? Zor iş, zaman kavramınız yok, kimseye söz veremiyorsunuz, kulağınızda telefonla yaşamanız gerek; ama biri yapmalı. Ev ziyaretlerine gidemiyorum, bana gelenlerle de iki kelam edemiyoruz. Devamlı telefon… Bir süre sonra “Senin işin var.” deyip gidiyorlar. Ama yaparken zevk aldığım bir iş. Bir de kana işliyor galiba; telefon çalmayınca artık rahatsız oluyor, ben arıyorum.

Melih Sezgin hayatının geri kalanını yapımcı olarak mı geçirecek?

Kurum bana “Yapımcı kal.” dediği sürece evet.

Türkiye şartlarında yapımcılık mesleğini, yeni gelen nesle tavsiye eder misiniz?

Yukarıda anlattım; 7 gün 24 saat çalışmak istiyorsanız, sosyal hayatı unutmak istiyorsanız elbette tavsiye ederim.

Dizi ya da film için kendinize has standartlarınız nelerdir? Nelerden ödün vermezsiniz?

Biz kurum içi yapımcıların ödün vermeyeceği şeyler kurumun kriterleri ile aynıdır. Bir dizi yapıyorsak mutlaka izleyici için faydalı olmalıyız, en azından zararlı olmamalıyız. Doğruluktan ve iyilikten bahsetmeliyiz. Sette kardeşliği sağlayabilmeliyiz ki ekrana da öyle yansıyabilelim…

Dizi sektöründe örnek aldığınız kişiler var mı?

Bizim sektörde de iyi ağabeylerimiz mutlaka vardır, etkileniriz de… Ama Stv’nin hareketi farklı. Dışarıda bir yapımcı yararlı olmayı değil, alacağı reytingi düşünür öncelikli olarak. Bizim önceliklerimiz farklı. Yani bizimki ‘örnekleri kendinden bir hareket.’

Sizin nezdinizde Stv'nin dizi sektöründeki yeri nerededir?

Stv dizi sektöründe haklı bir yer edindi. Özellikle metafizik dramalar ve Türkiye’nin nabzını tutan siyasî dramalarda yoğun ilgi alıyoruz. Aslında seyirci artık aklında kalabilecek ve ahlak yapısına uygun dramalar istiyor ve biz de buna elimizden geldiği kadar cevap vermeye çalışıyoruz. Yeterli mi, hayır henüz daha çok yolumuz var.

Hayalinizde yer alan ve “Bunu yapmadan mesleği bırakmak istemiyorum.” dediğiniz bir yapım var mı?

Elbette var ama bunu söylersem o artık benim hayalim olmaz.

Yapımcılık ve yönetmenlik arasında kalsaydınız yine yapımcılığı seçer miydiniz?


Aslında zor bir soru. Son 10 senedir idarecilik yapıyorum, yönetmenlikten uzak kaldım ama şimdi seçme şansım olsa ne yaparım gerçekten bilmiyorum.

Şu anda yapımcısı olduğunuz Dördüncü Osman ve Kırık Kalpler dizileri ile izleyiciye ne tür bir mesaj vermek istiyorsunuz ?


Dördüncü Osman insanlara artık unuttukları bir şeyi; tarih bilincini vermeyi amaçlıyor. Ama bir tarih anlatımı içinde değil, naif bir anlatım diliyle… Kırık Kalpler ise belki de hepimizin unuttuğu bir değeri hatırlatıyor: “Dua edin, duanıza icabet edeyim.”

Diğer kanallardaki yapımları takip ediyor musunuz? Diğer kanallarda izlediğiniz, beğendiğiniz bir yapım var mı? Varsa hangisi ya da hangileri?

Bu sene çok vaktim olmadı. Polisiyeleri izliyorum biraz.

Şu âna kadar bir çok yapımın yapımcısı idiniz. Sizi en çok etkileyen yapım hangisi oldu ve neden?

Proje olarak tabiî gözbebeğimiz Beşinci Boyut. Hakkını Helal Et de çok etkilendiğim bir işti. Bu seneki Dördüncü Osman ve Kırık Kalplerden de etkileniyorum.

Yeni yayın döneminde bir Samanyolu Tv izleyicisi olarak “Kanal keşke şunu da yayınlasa ya da şu tarz bir yapımımız olsun.” dediğiniz oluyor mu?


Her zaman olur. Bir laf vardır “Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane ‘seneye’ çıkmış.” diye… Bizde de öyledir; seneye hep şu işleri de yapalım diye düşünürüz. Ama en çok iyi bir okul dizisi yapmak istiyorum, mâlum geçen seneki istediğimiz gibi olamadı.

Hayatınızda dönüm noktası olan bir olay var mı?

Stv ile tanışmam hayatımda bir dönüm noktasıdır. 1993’te bir televizyon kurduğumuz çok bilinmiyordu, en azından ben bilmiyordum. Başvurularım vardı, hatta bir tanesine giderken vapurda karşılaştığım arkadaşım, televizyon kurulacağı haberini verdi. Gitmemek olmazdı, gelince de bırakmak olmazdı…

Samanyolu Fanları sitemiz hakkındaki düşünceleriniz neler?

Sitenizi beğeniyorum, elinize sağlık. Yorumlar ve yazılar bize de yol gösteriyor. Ayrıca Kırık Kalpler projemize de hikâye konusunda yardımınızı bekliyorum. Üye kardeşlerim eğer direkt ulaşmak isterlerse bu dua hikâyelerini başkası görmesin diye… Adresim melihsezgin@samanyolu.tv

Samanyolu Fanları sitemizin Stv için bir ihtiyaç olduğu düşüncesine katılıyor musunuz?

Kesinlikle katılıyorum ama sizin yaptığınız gibi Stv dışından olmalı.

Son olarak Samanyolu Fanları’na mesajınız nedir?


Daha çok projelere imza atacağız inşallah, bizi izlemeye devam edin. Yapıcı eleştirilerinizi bekliyoruz. E-posta bilgilerim sizde; telefon bilgilerim Ahmet Faruk Bey’de mevcut.

Melih Sezgin’e sorularımızı içtenlikle cevapladığı için teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

SamanyoluFanları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder