5 Şubat 2010 Cuma

Ekran Klasiğimiz İki Yaşında

Resim


İki yıl olmuş seni evimize misafir etmeye başlayalı. İki koca yıl. Heyecanla Cuma akşamları ekranda belirmeni bekliyoruz. Bizler için ekran klasiği olmanın da ötesindesin Kollama’m.

Biz seni sadece sanal bir dizi olarak görmedik ki hiçbir zaman. Sen ailemizden bir parça olmayı zaten başarmıştın ilk bölümde şehit verirken Menderes Amirimizi. Her bölümde seni daha iyi anlar olduk. Saatlerimizi insaniyetimize göre ayarlamamız gerektiğini, Necip Amirimizin bozuk olan köstekli saatiyle görmüştük.

Her karakterin bizdi aslında, bize bizden yakın olan. Hüner Abla kimimizin her şeyini düşünen annesiydi, kimimizin vakitli vakitsiz arayan eşi. Ama o tam bir Anadolu Hanımefendisiydi.

Alperen ve Nurbanu hangimizin çocukluğu değildi... Hangimiz acar muhabir Rana’nın yaşadıklarına tanıklık etmedik ki... Peki hangimiz şubatın soğuklarından geçerken bir yanımızı kaybetmedik ki... İşte o kadar yakındı bize cuma akşamları Samanyolu TV ekranlarından yansıyanlar.

Timur’un yalnızlığında ve sevgi eksikliğinde buluyorduk kimi zaman kendimizi, kimi zaman Naim Emice’nin bilgeliğinde yoğrulup gidiyorduk. Aşk bizi bir kez yakarken, Yiğit gibi yürekler yana yana kül olmaktaydılar.

Sadece güzel insanları görmüyorduk tabiî ki cuma akşamı ekranda. Habis ruhluların karanlık senaryolarını bir bir nasıl deşifre edildiğini görüyorduk iç çekerek. Yaşadık biz bunları. Ders almazsak yine bizi 'kafes'e koyup 'balyoz'la ezeceklerini izliyorduk.

Sinsice sokuldular en yiğit olanın yanına. Zehrini akıtmadan önce şeytanî sevimliliği ile sevdirdi kendini. Melek gibi temiz zannetik biz onu. Nerede görülmüş bataklıkta gül yetiştiği...

Karalar bağlarken bizi bazen, güvercin olup uçalım istedik. Nereye kadar? Medya ellerindeyken, köşebaşlarını tutmuşken, nereye kadar...

Parmağı eksikleri yakaladılar önce. Yetmedi hücresini başına geçirdiler. Pike yapan güneş sistemini tanıdık. Matematik denklemlerinde boğulduk. Ta Mars’tan tutun Pisagor’a vardık. Gölgelerin gücü adına derken Athena’ları kaybettik.

İsimsiz kahraman olmaya yeltenelim dedik bir zaman sonra. Kanunsuzluğun kanun olmadığını anlattı bize Necip Amir. Herkes kendince kanun uygulamaya kalkarsa nice olurdu bu necip milletin hali... Gerçek kahramanlığı göstedi bize Necip Amir. Makama, mansıba hayran olanların vicdasız suratlarına çarparcasına...

İki yıl dolu dolu geçmiş. Cümle aralarında kaybolduğumu hissettim. 76 bölüm bizlerle birlikte olan Kollama ailesini düşündüm bir an. Biz onları ziyaret etmiştik. Biz onları setlerine gidip tanımıştık.

10 Şubat 2008’de bizlerle ilk kez buluşan dizimiz iki yaşını dolduruyor. Bize anlatacakları daha çok şeyleri olduğunu düşünüyor. Onları her cuma akşamı ilk günden daha fazla heyecan ve merakla Samanyolu TV vasıtasıyla evlerimizde misafir etmekten duyduğumuz mutluluğu bir kez daha ifade ederken nice yıllara diliyorum...

Sizi izlemenin ayrıcalığını herkesin tatması dileği ile...

Levent Çakıroğlu
05.02.2010 Cuma, Viyana


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder