9 Haziran 2009 Salı

TÜRKÇE OLİMPİYATLARI VE ATATÜRK

Türkçe Olimpiyatları ve Atatürk

Belki bilmeyenleriniz olabilir. Haftada iki gün Analiz adı altında Burç FM’de program yapıyorum.

Bu hafta dosya konum Türkçe olimpiyatlarıydı. Konuklarımdan biri de Toktamış Ateş’ti.

Sohbetimiz geldi çattı Atatürk’ün idealleri, hayalleri açısından Türkçe olimpiyatlarını değerlendirmeye.

Toktamış hocaya şunu sordum; "Atatürk bugün yaşasa idi 115 ülkeden gelen gençlerin Türkçe konuşmalarına, Türkçe için yarışmalarına ne derdi? Dünyada Türkçenin bu kadar yaygınlaşması karşısında neler düşünürdü?"

Bu soruyu sormakla birlikte ‘Atatürk bugün yaşasaydı’ cümlesi ile başlayan ifadeleri pek sevmem. Bu genellikle Atatürk’ü dogma haline getirenlerin veya 1930’ların dünyasına sıkışmışların çok sık kullandıkları bir ifadedir bu.

Türk diline büyük önem vermiş, Türk Dil Kurumunu kurdurmuş, ‘milli kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartmalıyız’ demiş ve bunu hedef göstermiş bir Atatürk gerçekten 115 ülkeden gelmiş Türkçe konuşan gençleri görseydi ne derdi, nasıl düşünürdü acaba?

Kimsenin Atatürkçülüğünden şüphesi olmayan Toktamış hoca bu sorunun tam muhatabı diye düşündüm ve sordum. Aldığım cevap çok çarpıcıydı. Hoca aynen şunları söyledi;

‘Atatürk; Türkçe olimpiyatlarını yapanların, emeği geçenlerin alınlarından tek tek öperdi hiç kuşkun olmasın. Dünyanın her yerinde o öğrencileri yetiştiren öğretmenlerimizin özverisinin, çabalarının değerinin ölçülmesi mümkün değil’.

Ben de aynı kanaatteyim. Evet, Atatürk bu öğretmenlerin alınlarından tek tek öperdi.

Şimdi kimileri açısından ilginç, kimileri açısından ters gelecek bir tespitte bulunmak istiyorum.

Diyorum ki eğer Atatürk ilke ve inkılâpları olmasıydı, bütün dünyada kabul gören, insanların çocuklarını vermek için yarıştıkları bu okulları açmak mümkün olamazdı. Dolayısı ile Türkçe olimpiyatlarını düzenlemek de mümkün olamazdı. Düşünsenize başlarınızda fesler ve Arap harfleri ile dünyanın neresine okul açabilirdiniz?

Bu fikri belki çok uçuk görebilirsiniz. Eğer Atatürk olmasa idi Osmanlı kendi süreci içinde zaten bu yöne evirilecekti ve eviriliyordu da diyebilirsiniz. Veya konuya başka türlü yaklaşıp batılılaşma sürecini yerden yere de vurabilirsiniz.

Ama gelinen nokta itibarı ile Türkiye’nin mevcut ‘vizyonu’ bu okulların açılmasında çok ciddi bir alt yapı oluşturmuştur.

Bu okullar Cumhuriyetin kazanımı ve sonucu olduğu gibi bu okulların meyveleri de Türkiye’nin kazanımıdır.
Çünkü Türk okullarının dünyanın her yerinde varlığı milli kültürümüzün küresel dünyada dolaşıma girmesi, küreselleşme içinde kendisine yer bulması demektir.

Bu öğretmenler sayesinde Türkiye sevgisi okulların açıldığı her yerde yaygınlaşmaktadır. Hem de devletin kasasından tek kuruş almadan. Aynı Milli mücadeledeki gibi fedakârlık temeli üzerine.

Evet, bu bir başlangıçtır, okullar daha yeni yeni meyve vermektedir. Ama bu geleceğin Türkiye’si adına ümit tohumlarıdır.

Bu sebeple Atatürk bu Türkçe kahramanları genç öğretmenlerin alınlarından tek tek öperdi.

Demek yıllarca sadece Türkçenin lafını etmişiz. Muasır medeniyetin üstüne çıkalım deyip oturmuşuz. Ama birileri laf değil iş yapmış. Hem de her şeye rağmen. Şimdilik bu her şeye rağmenin sadece altını çizip dikkatinizi çekiyorum.

Her şeye rağmen ne demek bunun açılımını başka bir yazıya bırakıyorum.

Bu işler Çiçek Pasajı’nda oturup rakı içerken memleket kurtarmaya benzemez. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz.


Erkam Tufan AYTAV / Haber 7


Kaynak: Türkçe Olimpiyatları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder