12 Mart 2009 Perşembe

TEK TÜRKİYE’YE ARTAN SEVGİ SELİ GÖZLERDEN KAÇMIYOR

TEK TÜRKİYE’YE ARTAN SEVGİ SELİ GÖZLERDEN KAÇMIYOR
Samanyolu Televizyonun en çok seyredilen dizisi olan Tek Türkiye, ekran karşısında takip edildiği kadar set ortamında da takip ediliyor.İnanılmaz ilgi, bazen köy muhtarını telaşa sokuyor. Çünkü o kadar yoğun bir ziyaretçi trafiği var ki, köy toz duman altında kalıyor. Tek Türkiye, en zor koşullarda çekilen bir Türk dizisi diyebiliriz. Mağaralarda çekilen, bütçesi dar, yüreği geniş insanlarla oluşan mükemmel bir yapım; Tek Türkiye!..

Durum böyle olunca figüranlarından, başrole inanılmaz bir ilgi görüyor oyuncular. İstanbul’dan Konya’ya sete daha yeni gelmiş yorgun güzel, Dila’dan, dağları evi bilmiş Şivan’a mükemmel bir performans var sette. Yeni bölümün sahne çekiminde, Tarık, Botan ve Doktor Yıldız bir derenin kenarında. Ve Tuğçe Doras, çekim esnasında nerdeyse dereye düşecekken Botan yani Kadim Yaşar kurtarıyor Tuğçe Doras’ı. Çünkü zemin o kadar çamurlu, o kadar kaygan ki. Ayakta durmakta zorlanılan yerde oyuncular mükemmel bir başarı sergiliyorlar. Hem bu zorluklarla hem de seyircileriyle ayrı ayrı ilgileniyorlar.Hele Özlem Akınözü, Özgül Sağdıç ve Sabri Özmener bir başka. Seyirci, başımızın tacıdır diyerek, gelen ziyaretçilere özel bir ilgi gösteriyorlar. Hepsi ile teker teker fotoğraf çektiriyorlar. En az set kadar yorucu olsa da bu iş, “ Sevgiler karşılıklı, onlar bizi seviyor ki fotoğraf çekmek istiyor, onları kırmak elde mi” diye düşünen tüm oyuncular tarafından özenle gerçekleştiriliyor.

























Sette bir diyalog gözden kaçmıyor, Ankara’dan gelmiş bir beyle fotoğraf çektiren Özlem Hanım daha sonra Sabri Özmener’e “ Bak manevi oğlum gelmiş” diyor. Sabri Bey’de “Ya senin ne kadar da çok oğlun var” diyor. Anlayacağınız oyuncu ve seyirci bütünlüğü tam bir aile sıcaklığında..Bu zor koşullarda bu büyük başarının sırrı da bu herhalde.. Cumartesi- Pazar günleri Tatköy, tam bir ana baba gününe benziyor. Resmen bir insan seli oluşuyor. Hatta oyuncular kendi aralarında Pazar’ı artık “Kanlı Pazar” olarak değerlendiriyorlar. İzdihamdan dolayı yaşanan zorluk sebebiyle. Herkesin elinde fotoğraf makinesi “–Şivan nerde, -Tarık nerde” sesleri arasında kendinizi kaybediyorsunuz.








Osmaniye’den gelen iki otobüs, Ankara’dan gelen, Mardin’den gelen, İstanbul’dan gelen yüzlerce seyirci, seti, sanatçıları, mağaraları, dinlenme yerlerini görmek için yarış yapıyorlar. Minibüsler, servisler, özel arabalar set alanı ziyaretçilerin vasıtaları ile dolup taşmış bir vaziyette. Sabri Özmener, “Diğer kanallarda birçok projede yer aldım, ama seyirciden bu kadar ilgi sadece Samanyolu’nda gördüm” diyor.

Set, Türkiye’nin hemen her yerinden ziyaretçi alıyor. Ve bu ilgi gün geçtikçe artıyor. Sadece setleri ziyaret etmekle, Perşembe akşamlarını ona ayırmakla kalmayan hayranlar internet aleminde de onlara özel fan siteleri açmış. Özgül Sağdıç için: http://www.ozgulsagdic.ile.biz/, Özlem Akınözü için: http://www.ozlemakinozu.net/, Ozan Çobanoğlu için: http://www.ozancobanoglu.net.tc/, Eren Özyalçın için: http://www.erenozyalcin.ile.biz/ ve bunlara benzer birçok site.Bu siteler bu siteye üyeler bu dizinin ne kadar benimsendiğinin reyting kaygısı taşımaması gerektiğinin göstergelerinden sadece biri. Seyirciler kendilerini dizi ile o kadar birleştirmiş ki, seyircilerden biri Özgül Sağdıç’ın fotoğrafını istiyor, bir tane veriyoruz “A ama bu yeni çekilmemiş yeni çekip bize iletin” diyor. Yeni çekilmediğini nerden anladınız diye sorunca oda “ Berfin, bu kostümü ilk sezonda giyiyordu, oradan anladım” diyor.Biz de diyecek söz bulamıyoruz. Bu sevgi seline sadece “41 kere Maşallah” diyoruz.
Kaynak: Tek Türkiye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder