Samanyolu Televizyonu, görsel efektlerin ve animasyon sahnelerinin profesyonel bir ekip tarafından hazırlandığı, farklı senaryoryosu ve kurgusuyla izleyenleri ekran başına kilitleyecek yepyeni bir dizi hazırlığını sürdürüyor.
Dizinin yapımcılığını Beşinci Boyut, Dördüncü Osman, Hakkını Helal Et ve Yağmurdan Sonra gibi dizilerden tanıdığımız Melik Sezgin üstlendi...
Samanyolu izleyicileri önümüzdeki aylarda farklı bir diziyle tanışacaklar. İsmi manidar; Küçük Kıyamet, biraz anlatırmısınız?
Küçük Kıyamet aslen insanın ölümünü temsil ediyor.Dizimize gelince; formata göre her bölümün başında haberci ismindeki kahramanımız hayata sımsıkı bağlanmış olan bir karaktere giderek çok az ömrünün kaldığını söyler.
Sayılı günlerinin kaldığına inandırmak için farklı argümanlar kullanılır. Belki bir detay, belki manevi bir işaret... Bundan sonrası gayer reel işliyor aslında. Yani yakında öleceğini öğrenen bir insan nasıl davranır, neler yapar?
Varsa şayet üzerinde hakkı olan insanlarla helalleşir, yarım kalan işlerini tamamlamaya çalışır. Dünyalık ya da ahirete bakan işleri kasdediyoruz burada karakterimiz habercinin dediği gibivefat ettiğinde ise, izleyici dizinin üçte ikilik sürecini görmüş oluyor.
Öldüğünde ise, temsili olarak kabir hayatını göreceğiz, Zira ödeyemediği haklar var. Bu kez en yakından birinin rüyasına girerek helalleşme sürecini tamamlamaya çalışıyor. Ki cennete girebilsin. O kabirde azap görürken, dünyada kalan bir yakınıda onun kurtulması için yarım kalan işlerini tamamlamaya çalışır.Bölüm finalimizde ise, umutsuzluğa yer yok, kalan haklar ödeniyor.
Dizide tam olarak neyi anlatmak istiyorsunuz?
Ölmeden ölünüz hadis-i şerifini referans alıyoruz aslında. Reelde kimse gelip bize öleceğimizi söylemez belki ama kainattaki her şey er ya da geç bir gün öleceğimizi haykırır. İnsanı ötede kurtuluşa götürecek şeyler bırakmak gerekir. Bunlar; sadaka-i cariye, hakkız yaşamak, hayırlı evlat gibi fiiller amel aslında kapanmayan defterlerdir.
Proje ne aşamada?
Bunun üç sac ayağı var. İki senaryo, ki çalışmalar son hızla ve titizlikle sürüyor. İkinci haliyle ortada resmedilmeye çalışılan bir manzara var, buda animasyon ayağını gerekli kılıyor. Bunu yurtdışında yaptırıyoruz, gayet profesyonel, işinin ehli insanlarla çalışıyoruz.
Çekim ayağına gelince, Kartal'da bir eternit fabrikasını platoya çevirdik, çekimler için orayı kullanacağız.
Cast nasıl gidiyor?
Zaten bölümlük hikayelerden müteşekkil olacak senaryomuz. Buda castın haftalık yapılmasını gerektiriyor. Sabit bir karakterimiz var ve bunun için görüşlerimiz devam ediyor.
Peki, biz Küçük Kıyamet'i neden izlemeliyiz?
Az önce belirttiğim gibi, '' Her insan ölümü tadacaktır.'' gerçeğin hareketle esas aleme meyilli yaşamak gerek. ''Hani yarın ölecekmiş gibi dünya için, hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için çalışın.'' diye bir söz var.
Yani burada çalışırken öbür tarafı ihmal etmemek gerçeğini - başta bizim- yüzümüze çarpıyor. Aslında haberci hepimize geliyor. Bilebilirsek ölüm hepimize aynı yakınlıkta aynı uzaklıkta aslında. Bir de bu, Türkiye'de ilk defa ahireti anlatmaya çalışan bir proje içinde cennetin ve cehennemin resmedildiği bir proje ilk kez deneniyor.
Bu konuda '' iddialıyız'' diyemeyiz ama Samanyolu dizileri içinde ölümün içinde ölümün ötesine geçildi diyebiliriz. Seyircinin seveceğini umut ediyorum. Metafizik öğeler ve kahramanlar var. Elbette sübjektif bir bakış, fakat şunu bilin ki, mümkün olduğu kadar dini kaynaklara sadık kalarak, bir hayal gücü ortaya koyduk.
Senaryo gerçekten yaşanmış hikayelerden mi seçiliyor?
Evet, izleyicilerimizin birebir yaşadığı yola çıkarak yazıyoruz senaryolarımızı...
Yapım aşamasında sizi en çok zorlayan ne oldu?
Animasyon kısmı biraz zorladı bizi Animatörlere ne istesdiğimizi anlatırken zorlandık haliyle. Çünkü varlığına inadığımız ama görmediğimiz bir boyutu resmediyoruz. Lakin azimle ilerliyoruz.
Seyircilerimiz Küçük Kıyamet'le ne zaman tanışacak?
Süreci kısaltmak ve kısa zamanda buluşmayı gerçekleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz...
Küçük Kıyamet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder